Armut & Yetiştiriciliği
Besin noksanlıkları & noksanlığın giderilmesi
Bakımı, Hastalık , Zararlıları, Besin Noksanlığı ve Bitki Beslemesi
A

rmut bir mutedil iklim ağacıdır. Elmaya göre soğuklara daha az dayanıklı olduğundan kuzey yarım küresinde 55 enlem derecesinden daha
yukarılara çıkamaz. Yükseklik bakımından da, elmaların yetiştiği fazla yüksek yerlerde bulunmaz. Armut ağacı - 25
ila – 30 C dereceye kadar dayanırsa da uzun süren şiddetli soğuklarda, özellikle nemlice olan topraklarda, ağaçlarda sürgün uçları donar.
Armut çiçekleri – 2.2, ufak meyveleri –1.1 C derecede dondan zarar görür . Armutlar genel olara 7 C nin altında 1000 – 2300 saat
soğuklamaya ihtiyaç gösterirler. Bu türü bir çok çeşitlerinde en yüksek kaliteli, meyveler yazları sıcak ve kurak yerlerde olur.
Armudun elmaya göre daha fazla bir ortalama sıcaklık istediği görülür. Bu yüzden Akdeniz ikliminin hakim olduğu bölgelerde, elmaya göre
daha ekonomik olarak yetiştirilir
A

rmut toprak bakımından fazla seçici değildir. Bununla beraber, toprak ne kadar derin, geçirgen, sıcak ve besin maddelerince zengin olursa
ağaçların gelişmeleri de o kadar iyi ve verimleri o nispette yüksek olur Buna göre bol verim ağaçlar ve yüksek kaliteli meyveler elde
edebilmek için en iyi topraklar derin, sıcak, iyi drene edilmiş tınlı topraklardır. Armutlar için, 46 – 63 cm derinliklerdeki bir toprak
profili yeterli olmakla birlikte, biraz daha az derin topraklarda alt tabakanın kök gelişimine müsaade etmesi gerekir ki böylece kökler
alt kısımlardan nem sağlayabilsinler. Armut bahçesi kurarken en sakınılması gereken topraklar yüzlek kireçli topraklar, kuvvetli alkali
topraklar veya alt toprak tabakalarına doğru yüksek oranda kireçli su bulunduran topraklardır ki böyle yerlerde ayva üzerine aşılı armutlar,
demir noksanlığından büyük zarar görürler.
NOKSANLIK OLMASINI BEKLEMEYİN
Bitki besin noksanlığı

Şeftalide
fosfor noksanlığı
görülmeden, düzenli bitki besleme yapınız. Her sene
toprak analizlerinizi

Toprak testi, tarımda gübre tavsiyelerini belirlemek için bitkilerde bulunan bitki besin konsantrasyonlarını tahmin etmek için
yapılanlardır. Test genel olarak besin içerikleri, bir bileşim ve bu gibi diğer özellikleri asitlik veya pH seviyesi ölçülür.
Toprak testi, besin Noksanlıklerini, aşırı doğurganlıktan kaynaklanan potansiyel toksisiteleri ve gerekli olmayan eser
minerallerin varlığından kaynaklanan engellemeleri gösteren toprağın doğurganlığını veya beklenen büyüme potansiyelini
belirleyebilir.
yaptırın. Teknik ekiplerimiz geldiğinde gösteriniz veya WhatsApp üzerinden gönderin.
pH analizini mutlaka yaptırın

Toprak pH sı, bir toprağın asitliğinin veya bazlığının (alkalinite) bir ölçüsüdür. pH değeri negatif olarak tanımlanır logaritma (taban 10) aktivitesinin ve hidronyum (iyon H+
veya daha doğrusu H3O+aq) bir çözümde. Toprakta, su (veya 0.01 M CaCl gibi bir tuz çözeltisi) ile karıştırılmış bir toprak bulamacında ölçülür.
2) ve normalde 3 ile 10 arasındadır, 7 nötrdür. Asitli toprakların pH'ı 7'nin altında ve alkali toprakların pH'ı 7'nin üzerindedir. Ultra asidik topraklar (pH <3.5) ve çok kuvvetli alkali topraklar (pH> 9) nadirdir.
Toprak pH sı, birçok kimyasal süreci etkilediği için toprakta ana değişken olarak kabul edilir. Farklı besin maddelerinin kimyasal
formlarını kontrol ederek ve geçirdikleri kimyasal reaksiyonları etkileyerek özellikle bitki besin maddesinin kullanılabilirliğini etkiler.
Çoğu bitki için optimum pH aralığı 5.5 ile 7.5 arasındadır.
Gerektiğinde bir fotokopisini teknik elamanlarımıza
veriniz, sisteme kayıt yapalım. Bir sene sonraki planlamalarımızı daha sağlıklı yapalım.
“ Aşağıdaki noksanlıklar görüldüğünde, aramaktan çekinmeyin, bahçenize en uygun gübrelemeyi yapmanıza yardımcı olalım.!”
NOKSANLIKLARIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN, İLK YAPRAKLAR SERÇE GAGASI KADAR OLDUĞUNDAN İTİBAREN DÜZENLİ GÜBRE KULLANINIZ.
Noksanlıklar yaprakta görüldüğü anda müdahale edilirse noksanlık düzelebilir, noksanlık meyveye geçtiğinde geriye dönüş yoktur.
ARMUT YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÇİNKO NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka "Bitki Besleme Uzmanlarından" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Narenciyede çinko noksanlığının tipik belirtisi, daralmış, küçülmüş yapraklar ve
Yaprakların rozetlenmesidir.

çinko noksanlığı olan dikotiledonların boğum araları kısalmıştır, bu nedenle yapraklar gövde üzerinde kümelenir. Yapılan
ölçümlemelerde ise boğum araları uzunluklarının oldukça kısa olduğu görülür.
Yaprak yüzeyin de damar kenarları yeşil kalmak üzere, damar aralarında sari mozaik şeklinde lekeler oluşur.
Cevizde çinko noksanlığında ağaçlarda
cüce yaprak
(küçük yaprak) - genellikle kloroz, nekrotik lekeler veya bronzlaşma gösteren küçük yapraklar
ve
bozuk yapraklar
yapraklar genellikle daha dardır veya dalgalı kenar boşlukları vardır
oluşur
Noksanlık çok şiddetli değilse sadece yaprakları etkiler, sürgün gelişimi normal devam eder.
Ancak noksanlık şiddetli ise sürgün gelişimi tamamen durur.
Yapraklarda
kloroz,

yaprakların sararması; genellikle interveinal; bazı türlerde genç yapraklar en çok etkilenenlerdir, ancak diğerlerinde hem eski
hem de yeni yapraklar klorotiktir. Normal bir bitkinin (sağda) yanında şiddetli klorozu olan bir mısır bitkisi (solda)
nekrotik lekeler

Kloroz bölgelerinde yaprak dokusunun ölümü. Pektin sentezlenemez ve bu nedenle hücre duvarları bağlanamaz ve dolayısıyla
meristemlerin bir engeli. Bu, gövde ve kök uçlarında ve yaprak kenarlarında nekroza yol açacaktır.
görülür ve
yapraklar bronzlaşır

klorotik alanlar bronz rengine dönüşebilir
Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır veya tamamen yok olur.
Bitkiler bodurlaşır

Çinko noksanlığınin tipik bir semptomu, genellikle "küçük yaprak" olarak bilinen yaprakların bodur
büyümesidir ve büyüme hormonu oksinin oksidatif bozunmasından kaynaklanır. Küçük bitkiler, azalan büyüme veya azalan düğümler
arası uzamanın bir sonucu olarak ortaya çıkabilir
küçülür
Narenciye ağaçlarında noksanlığı en çok görülen bitki besin maddesi çinkodur.
Özellikle fosfor fazlalığı nedeniyle ortaya çıkan çinko noksanlığı, narenciyelerde çok yaygındır.
Yapraklarda
25 ppm in

Bilim ve mühendislik, parça başına gösterimde muhtelif küçük değerler tanımlamak için sözde birimlerinin bir dizi boyutsuz
miktarlarda, örneğin mol fraksiyonu ya da kütle oranı. Bu kesirler, miktar başına miktar ölçüleri olduğundan, ilişkili ölçü
birimleri olmayan saf sayılardır. Yaygın olarak kullanılanlar milyonda parça (ppm, 10 −6 ), milyar başına parça (ppb, 10 −9),
trilyon başına parça (ppt, 10 12) ve katrilyon başına parça ( ppq, 10 −15).
altında Zn bulunması halinde belirtiler görülür.
Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır veya tamamen yok olur.
Çinko uygulaması,
alkali topraklarda

pH sı 7.5 den yüksek topraklar, çoğu bitkelere zararlı
çinko noksanlığını toprakta düzeltmeyebilir çünkü çinko ilavesiyle bile bitki emilimi için kullanılamayabilir.
Dünyadaki tahıl mahsullerinin neredeyse yarısı çinko noksanlığı olan topraklarda yetiştirilmektedir; sonuç olarak
insanlarda çinko noksanlığı

Çinko noksanlığı, ya vücudun ihtiyaçlarını karşılamak için yetersiz çinko ya da normal aralığın altında bir serum çinko seviyesi
olarak tanımlanır. Bununla birlikte, serum konsantrasyonunda bir azalma yalnızca uzun süreli veya şiddetli tükenmeden sonra
tespit edilebildiğinden, serum çinkosu, çinko durumu için güvenilir bir biyobelirteç değildir. Yaygın semptomlar, artan ishal
oranlarını içerir. Çinko noksanlığı cildi ve gastrointestinal sistemi etkiler; beyin ve merkezi sinir sistemi, bağışıklık,
iskelet ve üreme sistemlerini etkiler.
yaygın bir sorundur.
Armutta çinko noksanlığının tipik belirtisi, daralmış, küçülmüş yapraklar ve rozet oluşumudur.
Bu ölçümün nedeni ise boğum araları uzunlukları oldukça kısalmış olmasıdır.
Yaprak kenarları bazen dalgalı bir hal alırlar.
Yaprak yüzeyin de damar kenarları yeşil kalmak üzere, damar aralarında sari mozaik şeklinde lekeler oluşur.
Noksanlık çok şiddetli değilse sadece yaprakları etkiler, sürgün gelişimi normal devam eder.
Ancak noksanlık şiddetli ise sürgün gelişimi tamamen durur.
Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır veya tamamen yok olur.
Taş çekirdekli meyvelerin meyve etlerinde kararmalar görülür.
ARMUT YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FOSFOR NOKSANLIĞI

Fosfor,
nükleik asitlerin,

bilinen tüm yaşam formları için gerekli olan biyopolimerler veya büyük biyomoleküllerdir. Terim, bir nükleik
asit, DNA ve RNA için genel adıdır. Üç bileşenden oluşan monomerler olan nükleotidlerden oluşurlar: 5 karbonlu şeker, fosfat
grubu ve azotlu baz. Eğer şeker bir bileşik olan riboz, polimer olan bir RNA (ribonükleik asit); şeker deoksiriboz olarak
ribozdan türetilmişse, polimer DNA'dır (deoksiribonükleik asit)
nükleoproteinlerin,

Nükleoproteinler herhangi biridir proteinler yapısal olarak ilişkili nükleik asitler, ya da DNA, ya da RNA. Tipik
nükleoproteinler arasında ribozomlar, nükleozomlar ve viral nükleokapsid proteinler bulunur.
fosfolipidlerin,

Fosfolipidler (PL) , molekülü bir fosfat grubu içeren hidrofilik bir "kafaya" ve bir alkol kalıntısı ile birleşen yağ
asitlerinden türetilmiş iki hidrofobik "kuyruğa" sahip olan bir lipit sınıfıdır. Fosfat grubu, kolin, etanolamin veya
serin gibi basit organik moleküller ile modifiye edilebilir. Fosfolipidler, tüm hücre zarlarının önemli bir bileşenidir
enzimlerin,

Enzimler, proteinler olduğu gibi hareket biyolojik katalizörler (biyokatalistler). Katalizörler kimyasal reaksiyonları
hızlandırır. Enzimlerin üzerinde etki edebileceği moleküller substratlar olarak adlandırılır ve enzim substratları ürünler
olarak bilinen farklı moleküllere dönüştürür. Hücredeki hemen hemen tüm metabolik süreçlerin, yaşamı sürdürecek kadar hızlı
hızlarda gerçekleşmesi için enzim katalizine ihtiyacı vardır.
vitaminlerin bir parçasıdır.
Fosfor üç temel besinden biridir, ve ortofosfat formu (lH turunçgil kökleri tarafından emilir 2 PO 4- ) ya da HPO 4 2- .
Gerek
inorganik
İnorganik, organik olmayan anlamına gelir. Biyolojide su, mineral, asit, baz, tuzlar gibi canlıların yapısında bulunan ancak canlı
olmayan veya bir canlı tarafından üretilmemiş bileşiklerdir. Doğadan hazır olarak alınırlar. Su hariç inorganik maddelerin
üretimi mümkündür.
gerekse organik fosfor bileşiklerinde bulunan fosfordan bitkilerin faydalanabilmesi için bunların parçalanarak fosforun,
fosfat anyonları

Kimya, bir fosfat, bir olduğu anyonu, tuz, fonksiyonel grup ya da ester, bir türetilmiş asit. En sık aracı ortofosfat, bir
türevi, ortofosforik asit H3PO4. Fosfat ya da orto iyon [PO4]3−üç proton H'nin çıkarılmasıyla fosforik asitten elde edilir. Bir
veya iki protonun uzaklaştırılması, dihidrojen fosfat iyonunu [H2PO4] ve hidrojen fosfat iyonu [HPO4]2−iyon, sırasıyla. Bu isimler,
amonyum dihidrojen fosfat ve trisodyum fosfat gibi bu anyonların tuzları için de kullanılır.
haline dönüşmesi gerekmektedir.
Şeker fosfatları, nükleik asitler, nükleotidler, koenzimler, fosfolipitler, fitik asit vb. Bir bileşenidir.
ATP içeren reaksiyonlarda anahtar rol oynar.
Element, fotosentez, karbonhidratların sentezi ve parçalanması ve bitkinin içinde enerji transferi gibi birçok yaşam süreci
için gereklidir.
Bitkilerin tohum oluşturmak, kök geliştirmek, olgunluğu hızlandırmak ve streslere karşı koymak için fotosentezden enerji
depolamasına ve
kullanmasına yardımcı olur.
Özellikle kireçli ve pH'i yüksek topraklarla, fazla derecede asit topraklarda bitkilerin fosfordan faydalanması zordur.
pH analizini mutlaka yaptırın. pH yı düzenlemek için
Cantex root

Toprak kirecini kalsiyuma çeviren tek ürün.
Topraktan uygulanabilen mükemmel bir pH düşürücüdür.
İlaçlama suyunda ve toprakta bulunan kireci bitki tarafından alınabilir kalsiyuma çevirir.
Kireçli suların pH ‘ sını düşürür, kireci giderir.
Toprakta buluna kirecin bağlamış olduğu demir, çinko ve fosfatların bitki tarafından alınmasını sağlar.
Kireçli su ile kullanılan zirai ilaçların parçalanmasını ve bozulmasını önler.
Damlama sulama borularındaki meme tıkanıklığı açar.
kullanın.
Bakınız: Cantex root
Fosfor noksanlığı, fosfora daha çok ihtiyaç duyan genç bitkilerde yaşlı bitkilere göre daha erken fark edilir.
Ayrıca
vejetasyon

Bitki örtüsü, bitki türlerinin ve sağladıkları yer örtüsünün bir topluluğu. Belirli taksonlara, yaşam formlarına, yapıya,
mekansal boyuta veya diğer herhangi bir özel botanik veya coğrafi özelliğe özel bir atıfta bulunmadan genel bir
terimdir.
mevsiminin başlarında soğuk (ıslak) topraklarda da fosfor noksanlığı meydana gelebilmektedir.
Fosfor noksanlığında en çok çiçek, meyve, tohum gibi
generatif organlar

Bitkilerin çiçek, meyve ve tohumdan oluşan generatif organları, nesillerini devam ettirebilmeleri için en temel yapılardır.
Generatif organlar bitki gruplarının sistematik yapılarında ve teşhislerinde önemli rol oynar. Bitkilerdeki generatif organlar
genel olarak birbirine oldukça benzemektedir. Fakat bazı türlerde yapısal farklılıklar görülmektedir. Bu
farklılıklardan dolayı tozlanma, döllenme gibi meyve ve tohum oluşumunda da değişiklikler görülmektedir.
zarar görür.
Ceviz yetiştiriciliğinde fosfor noksanlığı ağacın büyümesini yavaşlatır. Fosfor, nükleik asitlerin, bilinen tüm yaşam formları için gerekli olan biyopolimerler veya büyük biyomoleküllerdir. Terim, bir nükleik asit, DNA ve RNA için genel adıdır. Üç bileşenden oluşan monomerler olan nükleotidlerden oluşurlar: 5 karbonlu şeker, fosfat grubu ve azotlu baz. Eğer şeker bir bileşik olan riboz, polimer olan bir RNA (ribonükleik asit); şeker deoksiriboz olarak ribozdan türetilmişse, polimer DNA'dır (deoksiribonükleik asit) nükleoproteinlerin, Nükleoproteinler herhangi biridir proteinler yapısal olarak ilişkili nükleik asitler, ya da DNA, ya da RNA. Tipik nükleoproteinler arasında ribozomlar, nükleozomlar ve viral nükleokapsid proteinler bulunur. fosfolipidlerin, Fosfolipidler (PL) , molekülü bir fosfat grubu içeren hidrofilik bir "kafaya" ve bir alkol kalıntısı ile birleşen yağ asitlerinden türetilmiş iki hidrofobik "kuyruğa" sahip olan bir lipit sınıfıdır. Fosfat grubu, kolin, etanolamin veya serin gibi basit organik moleküller ile modifiye edilebilir. Fosfolipidler, tüm hücre zarlarının önemli bir bileşenidir enzimlerin, Enzimler, proteinler olduğu gibi hareket biyolojik katalizörler (biyokatalistler). Katalizörler kimyasal reaksiyonları hızlandırır. Enzimlerin üzerinde etki edebileceği moleküller substratlar olarak adlandırılır ve enzim substratları ürünler olarak bilinen farklı moleküllere dönüştürür. Hücredeki hemen hemen tüm metabolik süreçlerin, yaşamı sürdürecek kadar hızlı hızlarda gerçekleşmesi için enzim katalizine ihtiyacı vardır. vitaminlerin bir parçasıdır.
Fosfor üç temel besinden biridir, ve ortofosfat formu (lH turunçgil kökleri tarafından emilir 2 PO 4- ) ya da HPO 4 2- .
Gerek inorganik İnorganik, organik olmayan anlamına gelir. Biyolojide su, mineral, asit, baz, tuzlar gibi canlıların yapısında bulunan ancak canlı olmayan veya bir canlı tarafından üretilmemiş bileşiklerdir. Doğadan hazır olarak alınırlar. Su hariç inorganik maddelerin üretimi mümkündür. gerekse organik fosfor bileşiklerinde bulunan fosfordan bitkilerin faydalanabilmesi için bunların parçalanarak fosforun, fosfat anyonları Kimya, bir fosfat, bir olduğu anyonu, tuz, fonksiyonel grup ya da ester, bir türetilmiş asit. En sık aracı ortofosfat, bir türevi, ortofosforik asit H3PO4. Fosfat ya da orto iyon [PO4]3−üç proton H'nin çıkarılmasıyla fosforik asitten elde edilir. Bir veya iki protonun uzaklaştırılması, dihidrojen fosfat iyonunu [H2PO4] ve hidrojen fosfat iyonu [HPO4]2−iyon, sırasıyla. Bu isimler, amonyum dihidrojen fosfat ve trisodyum fosfat gibi bu anyonların tuzları için de kullanılır. haline dönüşmesi gerekmektedir.
Şeker fosfatları, nükleik asitler, nükleotidler, koenzimler, fosfolipitler, fitik asit vb. Bir bileşenidir.
ATP içeren reaksiyonlarda anahtar rol oynar.
Element, fotosentez, karbonhidratların sentezi ve parçalanması ve bitkinin içinde enerji transferi gibi birçok yaşam süreci için gereklidir.
Bitkilerin tohum oluşturmak, kök geliştirmek, olgunluğu hızlandırmak ve streslere karşı koymak için fotosentezden enerji depolamasına ve kullanmasına yardımcı olur.
Özellikle kireçli ve pH'i yüksek topraklarla, fazla derecede asit topraklarda bitkilerin fosfordan faydalanması zordur.
pH analizini mutlaka yaptırın. pH yı düzenlemek için Cantex root Toprak kirecini kalsiyuma çeviren tek ürün. Topraktan uygulanabilen mükemmel bir pH düşürücüdür. İlaçlama suyunda ve toprakta bulunan kireci bitki tarafından alınabilir kalsiyuma çevirir. Kireçli suların pH ‘ sını düşürür, kireci giderir. Toprakta buluna kirecin bağlamış olduğu demir, çinko ve fosfatların bitki tarafından alınmasını sağlar. Kireçli su ile kullanılan zirai ilaçların parçalanmasını ve bozulmasını önler. Damlama sulama borularındaki meme tıkanıklığı açar. kullanın. Bakınız: Cantex root
Fosfor noksanlığı, fosfora daha çok ihtiyaç duyan genç bitkilerde yaşlı bitkilere göre daha erken fark edilir.
Ayrıca vejetasyon Bitki örtüsü, bitki türlerinin ve sağladıkları yer örtüsünün bir topluluğu. Belirli taksonlara, yaşam formlarına, yapıya, mekansal boyuta veya diğer herhangi bir özel botanik veya coğrafi özelliğe özel bir atıfta bulunmadan genel bir terimdir. mevsiminin başlarında soğuk (ıslak) topraklarda da fosfor noksanlığı meydana gelebilmektedir.
Fosfor noksanlığında en çok çiçek, meyve, tohum gibi generatif organlar Bitkilerin çiçek, meyve ve tohumdan oluşan generatif organları, nesillerini devam ettirebilmeleri için en temel yapılardır. Generatif organlar bitki gruplarının sistematik yapılarında ve teşhislerinde önemli rol oynar. Bitkilerdeki generatif organlar genel olarak birbirine oldukça benzemektedir. Fakat bazı türlerde yapısal farklılıklar görülmektedir. Bu farklılıklardan dolayı tozlanma, döllenme gibi meyve ve tohum oluşumunda da değişiklikler görülmektedir. zarar görür. Ceviz yetiştiriciliğinde fosfor noksanlığı ağacın büyümesini yavaşlatır. Armutta fosfor noksanlığı ağacın büyümesini yavaşlatır.
Yaprak sistemi koyu yeşil görünümlü, yaprak sapları ve genç sürgünler mor renklidir.
Yaşlı yapraklar bronzlaşır ve erken dökülür. Armutta fosfor noksanlığında yapraklar küçük, koyu yeşil renkli, bronz veya mor lekeli olurlar.
Yaprak saplan kırmızımsı renkli olup dal ile bağlantıları dar ay yapacak şekilde dik dururlar.
Seyrek bir yaprak sistemi vardır. Yaşlı yaprakların kenarlarında koyu kahve nekrozlar oluşur.
Erken yaprak dökümü görülür.
Çiçek ve meyve sayısı azdır.
Meyveler küçük kalır ve olgunlaşmadan dökülür.
Meyveler cansız donuk renkli, sert ve sık bir dokuya sahip olup, tatsızdırlar.
Fosfor miktarı azota oranla aşırı fazla olduğu takdirde de meyve eti yine kaba dokulu olur.
ARMUT YETİŞTİRİCİLİĞİNDE POTASYUM NOKSANLIĞI

Kırk veya daha fazla enzim için kofaktör olarak potasyum (K) gereklidir.
Şeker ve nişasta oluşumu, proteinlerin sentezi, normal hücre bölünmesi ve büyümesi, organik asitlerin nötralizasyonu,
stoma açıklığını kontrol ederek ve şeker kullanımının etkinliğini artırarak karbon dioksit arzını düzenleyen, çevresel stresin üstesinden gelen
birçok fizyolojik fonksiyon için gereklidir.
Don gibi olaylarda Hücre özsuyu ozmotik potansiyelini azaltır.
Cevizde potasyum noksanlığında, yaprak kenarlarında sarımsı kahve renkli nekrozlar oluşur, geriye doğru kıvrılma ve olgunlaşmadan dökülme görülür.
Meyveler normalden küçük, ince kabuklu ve asidik olurlar.
Cevizde potasyum noksanlığı çeken ağaçlarda
turgor basıncı

ya da turgor, bitki sulanmasıyla hücrelerin içine su alarak, şişmesi ve hücrenin çeperine basınç yapması
olayına denir. Bir bitki hücresi suya konduğu zaman içine bir miktar su alır ve şişer. Hücre özsuyunun yüksek ozmotik
yoğunluğundan dolayı dış ortamdaki su, hücre içine doğru hareket eder ve içeri giren su molekülleri hücre zarını dışarı
yani hücre çeperine doğru bir basınçla iter. Bu basınca "Turgor basıncı" (T.B) ya da "Hidrosostatik basınç" denir. Turgor
basıncı, suyun içeri girmesiyle hücre çeperine yapılan basınçtır.
düşer ve su stresi olunca bitkiler gevşek dokulu bir hal alırlar.
Kuraklığa ve dona karşı dayanıklılık zayıflar.
Aynı şekilde hastalık etmenlerine ve tuzlu toprak koşullarına karşı bitkiler çok daha duyarlı olurlar.
Bitki dokularında ve hücre organellerinde anormal gelişmeler görülür.
Bitkide
ksilem ve floem

Ksilem, Odun boruları olarak da bilinir, bitkilerde inorganik maddelerin taşınmasını sağlayan yapı. Cansız hücrelerden oluşurlar.
Bölünür doku hücreleri üst üste gelerek zamanla çekirdek ve sitoplazmalarını kaybeder.
dokuların oluşumu geriler. Dokularda ligninleşme azalır. Bunun sonucu olarak potasyum noksanlığında gövde zayıflar.
Toprakta potasyum,
potasyumlu feldispatlar

feldspat grubundaki ve potasyum içeren bir dizi minerali ifade eder
(
ortaklaz

(sonlu üyeyi formül K , Al Si 3 O 8), önemli bir tectosilicate mineral biçimleri olduğunu volkanik kaya
ve
mikrolin

kimyasal olarak ortoklaz ile aynı, ancak farklı bir kristal yapıya sahip
) ile mikalar
(
muskovit

Muskovit (aynı zamanda yaygın mika, izinglass veya potas mika olarak da bilinir), K Al 2 (Al Si 3 O 10) (F, O H) 2 veya
(KF) formülüne sahip alüminyum ve potasyumun hidratlanmış bir filosilikat mineralidir. 2 (Al 2 O 3) 3 (SiO 2) 6 (H 2 O).
Çoğunlukla oldukça elastik olan oldukça ince tabakalar (tabakalar) veren oldukça mükemmel bir bazal bölünmeye sahiptir
ve
biyotit)

Biyotit, mika grubu içinde yaklaşık kimyasal formül K (Mg, Fe) ile ortak bir filosilikat mineral grubudur.
3AlSi 3Ö 10(F, OH) İkinci öncelikle demir - uç - üye anit ve magnezyum-son üye flogopit arasında katı çözelti serisidir;
daha aluminous son üyeler dahil siderophyllite ve Eastonit
gibi potasyumlu mineralleri içeren kayaların dağılıp parçalanmaları sonucu oluşur.
Yaşlı yaprakların ucunda kirli kahverengi
nekrotik lekeler

kloroz bölgelerinde yaprak dokusunun ölümü
şeklinde görülmektedir.
Armutta Potasyum noksanlığının çok şiddetli olması halinde bu kısımlar siyaha döner, ölür; kuruyarak dökülür.
Özellikle meyve ağaçlarında tipik olarak görülen noksanlık belirtilerinde,
yaprak kenarlarının anlatılan şekilde renk değişikliği
gösterip ölmesine karşın, yaprağın geri kalan kısmı uzunca bir sure normal yeşil rengini ve görüntüsünü koruyabilmektedir.
Potasyum organik bileşiklerle kompleksler oluşturur. Metabolizmayı geliştirir, bitkilerin kuraklığa karşı direncini arttırır.
Yeterli potasyum içeriği ile yapraklarda, hücre özütünün ozmotik basıncını arttıran ve bitkilerin hafif donlara karşı direncini arttıran birçok şeker oluşur.
Potasyum protein sentezi süreçlerinde, fotosentezde, enzimatik reaksiyonlarda çok önemlidir.
Potasyum noksanlığı yaprakların sararması ve daha sonra yaprak bıçağının bölümlerinin ölümü ile kendini gösterir.
Tabakanın kenarlarında bir kurutma dokusu kenarı görünür - bir kenar “yanma”. Şiddetli potasyum açlığı ile bitki kısa internodlarla bodurlaşır,
sürgünler zayıflar.
Ürününü, meyve toplanmadan komisyonculara satan çiftçilerimiz: meyveyi büyütmek için SON POTASYUM uygulamasını komisyoncu yapsın
istiyorsunuz. Fakat komisyoncu maliyetten kaçmak için potasyum uygulamasını yapmıyor. Toprak ve ağaçlar sizin, potasyum
uygulanmadığı için gelecek sezonlardaki ağaç ve meyve sağlığını riske atıyorsunuz.
ARMUT YETİŞTİRİCİLİĞİNDE AZOT NOKSANLIĞI

Azot,
proteinlerin,

Proteinler, bir veya daha fazla uzun amino asit kalıntısı zincirinden oluşan büyük biyomoleküller veya makromoleküllerdir.
Proteinler, organizmalar içinde, metabolik reaksiyonları katalize etmek, DNA replikasyonu, uyarıcılara yanıt vermek,
hücrelere ve organizmalara yapı sağlamak ve molekülleri bir yerden diğerine taşımak gibi çok çeşitli işlevleri yerine
getirir
klorofil,

birçok yeşille ilgili herhangi biri pigmentler bulunan mesosomes arasında siyanobakteriler ve kloroplast içinde yosun ve
bitkiler. Klorofil fotosentezde çok önemlidir ve bitkilerin ışıktan enerji almasını sağlar. Klorofiller, elektromanyetik
spektrumun mavi kısmında ve kırmızı kısımda ışığı en güçlü şekilde emer
alkaloidler,

Alkaloidler, en az bir nitrojen atomu içeren, doğal olarak oluşan bir bazik organik bileşikler sınıfıdır. Bu grup ayrıca nötr
ve hatta zayıf asidik özelliklere sahip bazı ilgili bileşikleri içerir. Benzer yapıya sahip bazı sentetik bileşikler,
alkaloidler olarak da adlandırılabilir. Karbon, hidrojen ve nitrojene ek olarak, alkaloitler ayrıca oksijen, kükürt ve
daha nadiren klor, brom ve fosfor
Fosfolipidler (PL),

molekülü bir fosfat grubu içeren hidrofilik bir "kafaya" ve bir alkol kalıntısı ile birleşen yağ asitlerinden türetilmiş iki
hidrofobik "kuyruğa" sahip olan bir lipit sınıfıdır . Fosfat grubu, kolin , etanolamin veya serin gibi basit organik moleküller
ile modifiye edilebilir. Fosfolipidler, tüm hücre zarlarının önemli bir bileşenidir
fosfatidler ve diğer organik bileşiklerin bir parçasıdır. Bu, tüm bitkiler için en önemli besindir.
Amino asitler,

Kimyada bir aminoasit hem amin hem de karboksil fonksiyonel gruplar içeren bir moleküldür. Aminoasitlerin peptit bağlarıyla uç uca
eklenmesiyle oluşturdukları kısa polimer zincirler "peptid", uzun polimer zincirler ise "polipeptid" veya "protein" olarak
adlandırılırlar.
amidler, proteinler, nükleik asitler, nükleotidler ve koenzimler, heksosaminler, vb.
Armutta azot noksanlığının belirtileri, yapraklar küçük, dar, açık yeşil renkli olur.
Yaşlı yapraklar sarımsı portakal renkli veya kırmızımsı mor renkli olabilir ve erken dökülürler.
Yaprak sapları dal ile dar açı oluşturacak şekilde bir görünümdedir, ince ve kısadır ve eğer noksanlık çok şiddetli ise sapları öldüğü görülür.
Sürgün gelişimi zayıftır.
Tomurcuk ve çiçek sayısı az, çiçeklerin döllenme suresi kısadır.
Meyveler olgunlaşmadan renklenirler.
Azot, proteinlerin, klorofil, alkaloidler, fosfatidler ve diğer organik bileşiklerin bir parçasıdır.
Bu, tüm bitkiler için en önemli besindir.
Bitkilerde azot noksanlığı, bitki büyümesinde yavaşlamaya, erken yaprak dökülmesine ve tohum ve meyve veriminde azalmaya yol açar.
Yaprakların rengi soluk yeşil, klorotik hale gelir.
Aksine, azot fazlalığı yoğun büyümeye neden olabilir, bitkilerdeki su içeriğini artırabilir ve olgunlaşmayı yavaşlatabilir.
ARMUT YETİŞTİRİCİLİĞİNDE DEMİR NOKSANLIĞI

Topraktaki
karbonatın (HCO3-)

Kimyada, bir karbonat, bir olan bir tuzu ve karbonik asit (H 2 CO 3 ), varlığı ile karakterize edilen karbonat iyonu, bir çok atomlu iyonu formül ile CO2−
3. İsim aynı zamanda karbonat grubu C (= O) (O–) 2 içeren organik bir bileşik olan bir karbonat esteri de ifade edebilir.
demirin alımını ve hareketini kısıtladığı da gösterilmiştir.
HCO3- oluşumu için yüksek seviyelerde
karbondioksit (CO2)

Karbon dioksit ( kimyasal formül CO 2 ) bir kokusu olan gaz % 53 daha yüksek bir kuru havadan daha ilgili bir yoğunluğa sahip.
Karbondioksit molekülleri, iki oksijen atomuna kovalent olarak çift bağlı bir karbon atomundan oluşur. Dünya atmosferinde iz
gazı olarak doğal olarak oluşur. Mevcut konsantrasyon hacimce yaklaşık % 0.04'tür (412 ppm) ve endüstri öncesi 280 ppm
seviyesinden yükselmiştir. Doğal kaynaklar arasında volkanlar, kaplıcalar ve gayzerler bulunur
gereklidir. Su dolu topraklarda olduğu gibi kötü havalandırma koşullarında, CO2 kök ve
mikrobiyal

Bir mikroorganizma veya bir mikrop, a, mikroskopik organizma da mevcut olabilir, tek hücreli bir biçimde ya da hücrelerin
koloni. Mikroorganizmalar, tüm tek hücreli organizmaları içerir ve bu nedenle son derece çeşitlidir. Yaşamın üç alanından
tarafından tespit Carl Woese , tüm arkelerinkinden ve Bakterilerin mikroorganizmalardır.
solunumdan birikir. Bu da yüksek HCO3 ve sınırlı demir alımına neden olur.
Karbonatlar, bazı meyve yetiştirme alanlarında yaygın olan yüksek pH'lı kireçli topraklarda da oluşur.
Bu topraklarda yetişen bahçelerde, özellikle ıslak koşullarda demir noksanlığı belirtileri görülme olasılığı yüksektir.
Toprakların pH'ını yükseltmek için uygulanan aşırı kireç de demir noksanlığına neden olabilir.
“Kireç kaynaklı demir klorozu”
Demir (Fe) noksanlığı, "kireç kaynaklı kloroz " olarak da bilinen bir bitki hastalığıdır
terimi, yüksek toprak pH koşullarında yetişen ağaçlarda semptomlar için sıklıkla kullanılır.
Cevizde demir noksanlığını yönetmenin en iyi yolu sulama ve toprak pH'ını yönetmektir.
pH analizini mutlaka yaptırın,

Toprak pH sı, bir toprağın asitliğinin veya bazlığının (alkalinite) bir ölçüsüdür. pH değeri negatif olarak tanımlanır logaritma (taban 10) aktivitesinin ve hidronyum (iyon H+
veya daha doğrusu H3O+aq) bir çözümde. Toprakta, su (veya 0.01 M CaCl gibi bir tuz çözeltisi) ile karıştırılmış bir toprak bulamacında ölçülür.
2) ve normalde 3 ile 10 arasındadır, 7 nötrdür. Asitli toprakların pH'ı 7'nin altında ve alkali toprakların pH'ı 7'nin üzerindedir. Ultra asidik topraklar (pH <3.5) ve çok kuvvetli alkali topraklar (pH> 9) nadirdir.
Toprak pH sı, birçok kimyasal süreci etkilediği için toprakta ana değişken olarak kabul edilir. Farklı besin maddelerinin kimyasal
formlarını kontrol ederek ve geçirdikleri kimyasal reaksiyonları etkileyerek özellikle bitki besin maddesinin kullanılabilirliğini etkiler.
Çoğu bitki için optimum pH aralığı 5.5 ile 7.5 arasındadır.
pH yı düzenlemeden gübreleme yapmayın, teknik ekibimizi aramaktan çekinmeyin. pH yı düzenlemek için
Cantex root

Toprak kirecini kalsiyuma çeviren tek ürün.
Topraktan uygulanabilen mükemmel bir pH düşürücüdür.
İlaçlama suyunda ve toprakta bulunan kireci bitki tarafından alınabilir kalsiyuma çevirir.
Kireçli suların pH ‘ sını düşürür, kireci giderir.
Toprakta buluna kirecin bağlamış olduğu demir, çinko ve fosfatların bitki tarafından alınmasını sağlar.
Kireçli su ile kullanılan zirai ilaçların parçalanmasını ve bozulmasını önler.
Damlama sulama borularındaki meme tıkanıklığı açar.
kullanın.
Bakınız: Cantex root
Armutta Demir noksanlığında ortaya çıkan belirtiye kloroz yada sarılık denir.
Araz kendisini daha çok kireçli ve besin bakımından zayıf topraklarda gösterir.
Bilhassa yağışlı mevsimlerde araz şiddetlenmektedir.
Kloroz’un demir noksanlığından ileri geldiği durumlarda yaprak damarları yeşil, buna mukabil damarlar arası doku sarıdır.
Belirti genç yapraklarda başlar, yaşlı yapraklara doğru ilerler.
Böyle yaprakların kenarlarında zamanla kırmızımtırak veya kahverengi kurumalar oluşur.
Fotosentezin aksaması nedeni ile gelişme yavaşlar, verim düşer ve neticede ağaç ölebilir.
Kloroz, bitki bünyesine alınan ihtiyaç fazlası kirecin, bitki bünyesinde bulunan serbest demirin tutmasından ileri gelir.
Klorofil teşekkülünde katalizatör olarak görev yapan demir, kireç tarafından tutulduğu hallerde bu görevi yapamaz.
Demirin tutulması sadece bitki bünyesinde olmaz.
Aşırı kireçli topraklarda Demir II bileşikleri. Demir III bileşiklerine dönüşerek
toprağa bağlanır ve bitki tarafından alınamaz.
Demir bitkiler, hayvanlar ve insanlar için mutlak gerekli bir elementtir.
Yalnız bütün canlılar tarafından az miktarda ihtiyaç duyulur.
Topraktaki demirin büyük bir kısmı çeşitli minerallerin kristal kafeslerinde yapı elementi olarak bulunur.
Olivin, ojit, hornblend ve biotit gibi demirli silikat mineralleri demir içeren primer minerallerdir.
Kil minerallerinin bir bölümünde de yer alan demir, birçok toprakta oksit, hidroksit, karbonat ve fosfat formunda bulunur
Demir noksanlığı belirtileri kimi zaman magnezyum noksanlığı belirtileri ile karıştırılabilir.
Ancak magnezyum
noksanlığında belirtilerin öncelikle yaşlı yapraklarda görülmesine karşın demir noksanlığı belirtileri genç
yapraklarda görülür
ARMUT YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MAGNEZYUM NOKSANLIĞI

Magnezyum
klorofilin

birçok yeşille ilgili herhangi biri pigmentler bulunan mesosomes arasında siyanobakteriler ve kloroplast içinde yosun ve
bitkiler. Klorofil fotosentezde çok önemlidir ve bitkilerin ışıktan enerji almasını sağlar. Klorofiller, elektromanyetik
spektrumun mavi kısmında ve kırmızı kısımda ışığı en güçlü şekilde emer
bir parçasıdır, bir dizi
enzimin

Enzimler, proteinler olduğu gibi hareket biyolojik katalizörler (biyokatalistler). Katalizörler kimyasal reaksiyonları
hızlandırır. Enzimlerin üzerinde etki edebileceği moleküller substratlar olarak adlandırılır ve enzim substratları ürünler
olarak bilinen farklı moleküllere dönüştürür. Hücredeki hemen hemen tüm metabolik süreçlerin, yaşamı sürdürecek kadar hızlı
hızlarda gerçekleşmesi için enzim katalizine ihtiyacı vardır.
çalışmasını aktive eder, fosfor değişimine katılır. Birçok bitkide magnezyum noksanlığı,
akut
Çok çabuk ilerleyen ya da ilerlemiş, iveğen (hastalık)
yaprakta besin noksanlığı ile birlikte damarlar arasında yaprak kenarının
klorozuna

yaprakların sararması; genellikle interveinal; bazı türlerde genç yapraklar en çok etkilenenlerdir, ancak diğerlerinde hem eski
hem de yeni yapraklar klorotiktir. Normal bir bitkinin (sağda) yanında şiddetli klorozu olan bir mısır bitkisi (solda)
yol açar. Magnezyum açlığı genellikle
fizyolojik
Bitki fizyolojisi, bitkilerin işleyişiyle ilgilenen bir botanik alt disiplinidir . Yakından ilgili alanlar arasında bitki
morfolojisi , bitki ekolojisi , fitokimya , hücre biyolojisi , genetik , biyofizik ve moleküler biyoloji bulunmaktadır.
Temel süreçler bitki fizyolojisi dahil fotosentez, solunum, bitki beslenme, tropizmler, nastik hareketler, Fotoperiyodizm,
fotomorfojenez, sirkadiyen ritimler, Tohum çimlenme, dormansi ve stoma fonksiyonu ve terleme.
Suyun kökler tarafından emilmesi, yapraklarda besin üretimi ve sürgünlerin ışığa doğru büyümesi bitki
fizyolojisine örnektir
olarak
asidik mineral gübreler
pH sı nötrden düşük gübreler, 7.0 daha düşük
kullanıldığında gözlenir, çünkü eylemleri altında özellikle hafif kumlu topraklarda magnezyumun süzülmesi artar.
Magnezyum, Mg + 2 olarak emilen bir başka ikincil makro besin maddesidir.
Armutta magnezyum noksanlığında yaprakların ana damar çevresi ve kenarlara yakın bölgelerde nekrozlar oluşurken,
yaprak kenarları yeşil Renklerini korurlar.
Bu belirtilerin ortaya çıkması mevsim sonlarına doğru olur.
Yapraklarda erken dökülme de görülür.
Armutta potasyum noksanlığında yapraklar sarımsı yeşil renkli olur ve tipik bir şekilde kıvrılma gösterirler.
Yaprak kenarlarında potasyuumun noksanlığıtipik belirtisi olan nekrozlar oluşur.
Magnezyum klorofilin bir parçasıdır, bir dizi enzimin çalışmasını aktive eder, fosfor değişimine katılır.
Birçok bitkide magnezyum noksanlığı, akut yaprak noksanlığı ile birlikte damarlar arasında yaprak bıçağının klorozuna yol açar.
Magnezyum açlığı genellikle fizyolojik olarak asidik mineral gübreler kullanıldığında gözlenir, çünkü eylemleri altında özellikle
hafif kumlu topraklarda magnezyumun süzülmesi artar.
ARMUT YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MANGAN NOKSANLIĞI

Mangan fotosentez ve diğer fizyolojik süreçlerde yer alır, birçok
ribozom

Hücrede protein sentezinin gerçekleşmesinde görevlidir. Hücre zarına ve endoplazmik retikuluma yapışık halde bulunan
yapılardır. Üç çeşit ribozom vardır. Ribozomal RNA, mesajcı RNA ve taşıyıcı RNA olarak gruplandırmak mümkündür.
ve kloroplastın yanı sıra
enzimlerin

Enzimler, proteinler olduğu gibi hareket biyolojik katalizörler (biyokatalistler). Katalizörler kimyasal reaksiyonları
hızlandırır. Enzimlerin üzerinde etki edebileceği moleküller substratlar olarak adlandırılır ve enzim substratları ürünler
olarak bilinen farklı moleküllere dönüştürür. Hücredeki hemen hemen tüm metabolik süreçlerin, yaşamı sürdürecek kadar hızlı
hızlarda gerçekleşmesi için enzim katalizine ihtiyacı vardır.
bir parçasıdır.
Mangan, bitki kökleri tarafından Mn + 2 formunda emilen redoks mikrobesinlerinden biridir.
Bazı dehidrojenazlar, dekarboksilazlar, kinazlar, oksidazlar, peroksidazların aktivitesi için ve spesifik olarak diğer iki
değerlikli, katyonla aktive edilen enzimler tarafından gereklidir ve O2'nin fotosentetik evrimi için gereklidir.
Amino asit

Kimyada bir aminoasit hem amin hem de karboksil fonksiyonel gruplar içeren bir moleküldür. Aminoasitlerin peptit bağlarıyla uç uca
eklenmesiyle oluşturdukları kısa polimer zincirler "peptid", uzun polimer zincirler ise "polipeptid" veya "protein" olarak
adlandırılırlar.
ve proteinlerin üretimine dahil olmanın yanı sıra, mangan, fotosentez, klorofil oluşumu ve nitrat azaltımında eşit
derecede güçlü bir role sahiptir ve gübrenin ikincil etkilerinden ortaya çıkan askorbik asit sentezi için vazgeçilmezdir.
Armutta mangan noksanlığı simptomları birbirlerine benzerlik gösterir.
Hafif ve orta derecede noksanlık halinde, genç yapraklarda, damar aralarında hafif renk açılması ortaya bu renk açılması oldukça hafif olup,
ancak yaprak ışığa tutulduğunda görülebilir derecededir.
Noksanlığının daha şiddetli olması halinde renk açılması artar ve yaprak ağ görüntüsü alır.
Daha sonraki aşamada, için yaprak yüzeyini beyazımsı sarı renkli noktalar kaplar.
Mangan fotosentez ve diğer fizyolojik süreçlerde yer alır, birçok ribozom ve kloroplastın yanı sıra enzimlerin bir parçasıdır.
Mangan noksanlığı ile klorofil oluşmaz, yapraklar küçük açık sarı lekeler nedeniyle renklenir, damarlar yeşil kalır.
Keskin bir açıkla, bodurluk görülür, bazen büyüme olmaz.
ARMUT YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BOR NOKSANLIĞI

Bor noksanlığı, bitkilerde en çok görülen mikro besin noksanlığıdır. Dünya çapında en yaygın mikro besin noksanlığıdır ve
mahsul üretiminde ve mahsul kalitesinde büyük kayıplara neden olur. Bor noksanlığı bitkilerin
vejetatif

Vejetatif üreme, yüksek yapılı bitkilerin vejetatif organlarından (yaprak, kök ve gövdeleri) belli kısımlarının, ana bitkiyle
aynı genetik yapıya sahip yeni bireylerin oluşturulmasıdır.
ve üreme gelişimini etkiler, hücre genişlemesinin engellenmesine,
meristemin

Hücre bölünmesi yapabilen farklılaşmamış hücrelerden (meristematik hücreler) oluşur. Meristemdeki hücreler, bitkilerde
meydana gelen diğer tüm doku ve organlara dönüşebilir. Bu hücreler, farklılaşacakları bir zamana kadar bölünmeye devam
ederler ve daha sonra bölünme yeteneklerini yitirirler.
ölümüne ve doğurganlığın azalmasına neden olur.
Bitkiler hem suda çözünür hem de çözünmez biçimde bor içerir. Sağlam bitkilerde suda çözünebilen bor miktarı, sağlanan bor miktarı
ile dalgalanma gösterirken çözünmeyen bor ise değişmez. Bor noksanlığının görünümü, suda çözünmeyen borun azalması ile çakışmaktadır.
Çözünmeyen borun fonksiyonel form olduğu, çözünür borun ise fazlalığı temsil ettiği görülmektedir.
Bor, yüksek bitkilerin büyümesi için gereklidir. Elementin birincil işlevi bitkilerde hücre duvarına yapısal bütünlük sağlamaktır.
Diğer işlevler muhtemelen
plazma zarının

Hücre zarı (aynı zamanda plazma membranı veya sitoplazmik zar, ve tarihsel olarak anılacaktır plazmalemma) olan yarı-geçirgen
zar, bir bir hücrenin çevreleyen ve içindekileri çevreleyen sitoplazma ve çekirdek plazması. Hücre zarı, hücreyi, hücre dışı
sıvının ana bileşeni olan çevreleyen interstisyel sıvıdan ayırır
ve diğer
Metabolizma

grubu olduğu ömrü -sustaining kimyasal reaksiyonları içinde organizmaların. Metabolizmanın üç ana amacı şunlardır:
hücresel süreçleri yürütmek için gıdanın enerjiye dönüştürülmesi; gıdanın / yakıtın proteinler, lipitler, nükleik asitler ve bazı
karbonhidratlar için yapı taşlarına dönüştürülmesi; ve ortadan kaldırılması metabolik atıklar
yolların bakımını içerir.
Bor,
oksidasyon

Oksidasyon, elektron kaybı veya bir atomun, bir iyonun veya bir moleküldeki belirli atomların oksidasyon durumunda bir artıştır.
ve
fotosentez

Fotosentez için bitkilerin ve diğer organizmalar tarafından kullanılan bir süreçtir dönüştürmek ışık enerjisini içine
kimyasal enerjiye daha sonra edilebilir yayımlanan organizmaların faaliyetlerini yakıt. Bu kimyasal enerji, karbondioksit ve
sudan sentezlenen şekerler gibi karbonhidrat moleküllerinde depolanır - bu nedenle fotosentez adı, Yunan phōs,
"ışık" ve güneşten, "bir araya getirme" den gelir.
süreçlerini aktive eder.
Armutta bor noksanlığında, çiçekler soğuktan zarar görmüş gibi aniden solar ve siyah kahve renk alırlar.
Fakat bu haliyle düşmeyip bir süre dalda dururlar.
Don zararları aynı görüntüyü yaratmakla beraber, don etkilenmiş çiçekler hemen dökülürler.
Şiddetli noksanlık halinde yaprak çıkışı gecikir.
Vegetatif büyüme noktaları ölür, sürgünler kısa olur, yapraklar küçük ve bozuk şekilli olurlar.
Ancak yapraklarda kloroz görülmez.
Elma ve armut meyvelerinde büyük şekil bozuklukları ve iç ve dışta mantarlaşmalar görülür.
Meyveler normalden küçüktür ve bazen çatlamalar olur.
Bor noksanlığından ileri gelen dış mantarlaşmalar, kalsiyum noksanlığın dan ileri gelen acı benek hastalığı ile karıştırılmamalıdır.
Acı benek dalda ya çok geç dönemde, veya daha çok hasattan sonra, depolama sırasında ortaya çıkar.
ARMUT YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KALSİYUM NOKSANLIĞI

Kalsiyum Ca2 + olarak bitki kökleri tarafından emilen ikincil besinlerden biridir. Kalsiyum, Ca-pektat olarak hücre duvarlarının
orta tabakasının bir bileşenidir.
ATP ve fosfolipitlerin hidrolizine katılan bazı
enzimler,

Enzimler, proteinler olduğu gibi hareket biyolojik katalizörler (biyokatalistler). Katalizörler kimyasal reaksiyonları
hızlandırır. Enzimlerin üzerinde etki edebileceği moleküller substratlar olarak adlandırılır ve enzim substratları ürünler
olarak bilinen farklı moleküllere dönüştürür. Hücredeki hemen hemen tüm metabolik süreçlerin, yaşamı sürdürecek kadar hızlı
hızlarda gerçekleşmesi için enzim katalizine ihtiyacı vardır.
tarafından bir
kofaktör

kofaktör, bir enzimin bir katalizör olarak aktivitesi için gerekli olan, bir kimyasal reaksiyonun hızını artıran, protein
olmayan bir kimyasal bileşik veya metalik iyondur. Kofaktörler, biyokimyasal dönüşümlere yardımcı olan "yardımcı moleküller"
olarak düşünülebilir. Kofaktörler tipik olarak, işlevlerini enzimlere bağlı kalarak yerine getirmeleri açısından
ligandlardan farklılık gösterir.
olarak gereklidir.
Kök gelişimi ve işleyişi için önemli bir unsurdur; hücre duvarlarının bir bileşeni; ve
kromozom

Kromozom, bir organizmanın genetik materyalinin bir kısmını veya tamamını içeren uzun bir DNA molekülüdür. Ökaryotik
kromozomların çoğu, şaperon proteinlerinin yardımıyla DNA molekülüne bağlanan ve bütünlüğünü korumak için yoğunlaştıran
histon adı verilen paketleme proteinlerini içerir. Bu kromozomlar, transkripsiyonel düzenlemede önemli bir rol oynayan
karmaşık bir üç boyutlu yapı sergiler
esnekliği ve hücre bölünmesi için gereklidir.
Kalsiyum noksanlığı, yaprak klorozunun gerçekten azot
metabolizmasındaki

canlıda yaşamın sürdürülmesi sırasında gerçekleşen tüm kimyasal tepkimelerdir. Her organizma; büyüme, gelişme, ısı, hareket,
üreme gibi yaşamsal etkinlikleri sürdürebilmek için dış çevreden bazı maddeler ve enerji almak zorundadır. Bu maddeler ve
enerji, yaşamsal etkinliklerin sürdürülebilmesi için gereken organik moleküllerin sentezlenmesinde kullanılacaktır.
Dış çevreden alınan organik ya da inorganik moleküller, ya önce parçalanarak, yıkıma uğratılarak ya da yıkıma gerek
kalmadan gerekli moleküllerin sentezlenmesinde kullanılır.
değişiklikleri içeren daha geniş bir etkileşimi yansıttığı özel bir durum gibi görünmektedir.
Piruvat kinazın azaltılmış aktivitesi, kalsiyum noksanlığının bir göstergesi olarak kabul edilir.
Narenciye yetiştiriciliğinde kalsiyum noksanlık Belirtileri:
kalsiyum noksanlığı esas olarak, özellikle kış aylarında, yaprak kenarları boyunca ve ana damarlar arasında
klorofilin

birçok yeşille ilgili herhangi biri pigmentler bulunan mesosomes arasında siyanobakteriler ve kloroplast içinde yosun ve
bitkiler. Klorofil fotosentezde çok önemlidir ve bitkilerin ışıktan enerji almasını sağlar. Klorofiller, elektromanyetik
spektrumun mavi kısmında ve kırmızı kısımda ışığı en güçlü şekilde emer
solması ile karakterizedir.
Armutta Kalsiyum noksanlığı daha çok meyvelerde ortaya çıkar.
Yapraklarda ise Noksanlık belirtileri nadiren görülür.
Yüksek düzeyde Kalsiyum noksanlığı olan ağaçlarda; en genç sürgün yapraklarının yukarıya doğru kıvrılması, damarlarda ve damar aralarında kloroz
meydana gelmesi, ileri aşamalarda ise yaprak kenarlarında sarı-kahverengi nekrozların oluşması gibi belirtiler gözlenir.
Meyvedeki Noksanlık belirtileri çok daha belirgindir.
Anormal kabuk bronzlaşması, hasada doğru lentisellerin koyulaşması ve bazen de
hasat döneminde şiddetli meyve çatlaması ile kendini gösterir.
Ancak meyvede Kalsiyum noksanlığınin en önemli belirtisi “Acıbenek” tir.
Acı benek, armutta hasada yakın veya hasattan sonra depolama sırasında meydana gelen; karşıdan bakıldığında kabuğun üzerinde şekil
bozukluğu oluşturan kahverengi-siyah beneklerle kendini belli eden, fizyolojik bir bozukluktur.
Bunların yanında Kalsiyum noksanlığınde; iç kararması, acı benek, iç sulanması, düşük sıcaklık zararı ve yaşlanma bozuklukları gibi pek çok
fizyolojik bozukluk ortaya çıkar.
Toprakta genellikle bitki ihtiyacını karşılamaya yetecek düzeyde kalsiyum bulunur.
Özellikle Türkiye gibi kurak ve yarı kurak bölge topraklarında yıkanma olmadığı için, fazla doygunluk oranı yüksektir.
Toprakta bulunan bazik elementler içinde kalsiyum başta gelmektedir.
Kireçli ana materyal üzerinde oluşmuş kurak bölge topraklarında kalsiyum diğer bazı besin elementlerinin, özellikle mikro
elementlerin alınmasında antagonisık etki yaratacak kadar fazla bulunabilmektedir.
Türkiye topraklan da bu özellikler taşıdığından, topraktan kalsiyumlu gübreleme yapılmasına pek gerek duyulmamaktadır.
Ancak asit karakter taşıyan yerlerde kireçleme amacıyla kalsiyumlu bileşiklerin kullanılması söz konusu olmaktadır.
Armut, ağaç ve çalı bir olan türler arasında cinsi Pyrus bölgesi etli Rosaceae taşıyan çekirdekli- aynı adlı meyve.
Armut Üretimi - 2017
ülke |
(milyon ton ) |
Çin
|
16.4
|
İtalya
|
0.77
|
Amerika
|
0.68
|
Türkiye
|
0.50
|
Dünya
|
24.2
|
BM Gıda ve Tarım
Örgütü, İstatistik Bölümü
|
Bazı armut türleri yenilebilir meyve ve meyve suları için değerlenirken, diğerleri ağaç olarak yetiştirilir.
Ağaç orta büyüklüktedir
ve kıyı şeridinin yanı sıra Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya'nın ılıman bölgelerine özgüdür.
Armut ağacı, yüksek kaliteli nefesli çalgılar ve mobilya üretiminde tercih edilen malzemelerden biridir.
Dünya çapında bilinen yaklaşık 3000 çeşit armut yetiştirilmektedir.
Meyve taze, konserve, meyve suyu olarak tüketilir ve kurutulur.
2017 yılında, dünya armut üretimi 24 milyon ton oldu ve Çin'in ana üreticisi oldu.
Genellikle uzun, dar taç ile 10-17 metre uzunluğa ulaşan, orta büyüklükte bir ağaçtır.
Yapraklar alternatif olarak, basit, 2-12 santimetre bazı türler üzerinde uzun parlak yeşil, bazıları diğerlerinden yoğun olarak gümüş-tüylü düzenlenmiştir. yaprak şekli geniş ovalden dar
mızrak şeklinde değişir.
Çoğu armut yaprak dökendir, ancak Güneydoğu Asya'daki bir veya iki tür her zaman yeşildir. kışın -25 C ve -40 C
dayanıklıdır.
Çiçekler 2-4 santimetre çapında, nadiren sarı veya pembe renkli, beyaz ve beş yaprakları vardır.
İlgili elma gibi armut meyvesi,
çoğu yabani türde 1–4 santimetre çapında, ancak 18 santimetreye uzunluğunda ve 8 santimetreye kadar bazı ekili formlarda bir çekirdektir.
Meyve, çiçek sapının (kaliks tüpü denilen ) büyük ölçüde dilate olan yuvasından veya üst ucundan oluşur.
Hücresel eti içinde gerçek meyvedir: halk dilinde "çekirdek" olarak bilinen beş ' kıkırdaklı ' hali.
Armut ve elma her zaman meyvenin
şekli ile ayırt edilemez, bazı armutlar bazı elmalar gibi görünür, örneğin nashi armutu .
Önemli bir fark, armut meyvesinin etinin taş
hücreler içermesidir.
Tarihçe
Armut yetiştiriciliği serin içinde ılıman iklimlerde en uzak antik çağlara uzanır ve tarih öncesi çağlardan beri bir gıda olarak
kullanımının kanıt yoktur.
Zürih Gölü çevresindeki tarih öncesi kazık konutlarında birçok iz bulunmuştur.
Armut da tıpkı elma gibi çiğ veya pişmiş meyveleri yiyen Romalılar tarafından yetiştirildi.
Pliny'nin Doğal Tarihi onları balla ıslatmayı önerdi ve üç düzine çeşit kaydetti.
Roma yemek kitabı De re coquinaria, baharatlı, haşlanmış armut patine veya sufle için bir tarife sahiptir.
Yapraklarının alt yüzeyinde beyaz olan belirli bir armut ırkının P. nivalis kaynaklı olduğu varsayılmaktadır ve meyveleri Fransa'da
perry üretiminde kullanılmaktadır (ayrıca Elma şarabı ).
Erken olgunlaşma ve elma benzeri meyvelerle ayırt edilen diğer küçük meyveli armutlar, batı Fransa ve güneybatı İngiltere'de vahşi
bulunan bir tür olan P. cordata olarak adlandırılabilir.
Armutlar Çin'de yaklaşık 3000 yıldır yetiştirilmektedir.
Cins günümüz kökenli olduğu düşünülmektedir Batı Çin eteklerinde Tian Shan, Orta Asya'nın bir dağ ve çeşitli bir grup haline
gelişen, dağ silsileleri boyunca güneyden kuzeye yayılmasını ve sahip olmak 20'den fazla yaygın olarak tanınan birincil türdür.
Yetiştirme
Pear Bureau Northwest'e göre, dünya çapında bilinen yaklaşık 3000 çeşit armut yetiştirilmektedir. Armut normalde, seçilen bir çeşidin ,
bir armut çeşidi veya ayva olabilen bir anaç üzerine aşılanmasıyla çoğaltılır .
Ayva anaçları, ticari bahçelerde veya ev bahçelerinde sıklıkla istenen daha küçük ağaçlar üretir. Yeni çeşitler için, çiçekler istenen
özellikleri korumak veya birleştirmek için çapraz olarak yetiştirilebilir.
Armut meyvesi, bir yaşından büyük sürgünlerde görülen mahmuzlarda üretilir.
Üç tür, yenilebilir meyve üretiminin büyük çoğunluğunu oluşturur,
Avrupa armut Pyrus communis subsp. communis başta Avrupa ve Kuzey Amerika, Çin beyaz armut (yetiştirilen bai li ) Pyrus × bretschneideri ve
armut Nashi Pyrus pyrifolia (aynı zamanda Asya armut ya da elma armut olarak da bilinir), ağırlıklı olarak doğu Asya'da hem büyükler.
Bu üç türün binlerce çeşidi vardır.
Batı Çin, yetişen bir tür P. sinkiangensis ve P. pashia güney Çin ve güney Asya'da yetişen, aynı
zamanda daha az derecede üretilmektedir. Diğer türler Avrupa ve Asya armutları için anaç olarak ve süs ağaçları olarak kullanılmaktadır.
Armut ağacı yakın tanelidir ve en azından geçmişte ince mobilyalar ve gravür blokları yapmak için özel bir ahşap olarak kullanılmıştır
Hasat
İklimsel meyveler olan Pyrus communis'in yaz ve sonbahar çeşitleri tamamen olgunlaşmadan önce, hala yeşilken toplanır, ancak kaldırıldığında kopar.
Fransa'da tercih edilen kış armutu olan 'Passe Crassane' durumunda, mahsul geleneksel olarak üç farklı zamanda toplanır: olgunlaşmadan önce
iki hafta veya daha fazla, ondan bir hafta veya on gün sonra ve tamamen olgunlaştığında üçüncü.
İlk buluşma en son yemeğe girecek ve bu nedenle meyvenin mevsimi önemli ölçüde uzayabilir.
Kullanımlar Armutlar taze, konserve, meyve suyu olarak tüketilir ve kurutulur.
Meyve suyu ayrıca jöleler ve reçellerde, genellikle meyveler de
dahil olmak üzere diğer meyvelerle birlikte kullanılabilir.
Fermente armut suyuna perry veya armut şarabı denir ve elma şarabının elmalardan nasıl yapıldığına benzer bir şekilde yapılır.
Armutlar oda sıcaklığında olgunlaşır. Soğutma daha fazla olgunlaşmayı yavaşlatacaktır.
Bartlett armutlarının derisi olgunlaştıkça yeşilden
sarıya değişse de, çoğu çeşit olgunlaştıkça çok az renk değişimi gösterir.
Armutlar içten dışa olgunlaştığından, olgunluğu değerlendirmenin en iyi yolu "boynu kontrol etmek" dir:
armutun boynuna veya kök ucuna hafif bir başparmak basıncı uygulayın.
Hafif bir basınca neden olursa, armut olgun, tatlı ve suludur.
Sert ise, armutu oda sıcaklığında bırakın ve günlük olarak olgunluk kontrolü yapın.
Armut ağacı, yüksek kaliteli nefesli çalgılar ve
mobilya üretiminde tercih edilen malzemelerden biridir ve gravür blokları için oyulmuş blokların yapımında kullanılmıştır.
Ahşap oymacılığı için ve et veya tütün içmek için aromatik duman üretmek için yakacak odun olarak da kullanılır.
Armut ahşabı, yiyecekleri renk, lezzet veya koku ile kirletmediği ve tekrarlanan ıslatma ve kurutma döngülerine rağmen çözülmeye ve
parçalanmaya karşı koyduğu için mutfak kaşıkları, kepçeler ve karıştırıcılar için değerlidir.
ARMUT İLAÇLAMA PROGRAMI
İlaçlama Zamanı |
Hastalık veya zararlılar |
Açıklamalar |
|
GÖZLER UYANMADAN ÖNCE
|
ARMUT PİSİLLASI |
Bu dönemden başlanıp çiçek tomurcuğu görülmeden öncesine kadar mücadeleye
devam edilir. Kışlayan döl erginlerinin bıraktığı yumurtaların hemen hemen
tamamının açılıp ikinci ve üçüncü dönem nimfler görülmeye başladığı ve
sürgünlerin %15’den fazlasında bulaşma görüldüğünde ilaçlama yapılır. Her
sürgünde bir birey görüldüğü zaman o sürgün bulaşık kabul edilir. |
ATEŞ YANIKLIĞI |
Budamadan sonra % 2’lik Bordo Bulamacı uygulanmalıdır |
KABUKLU BİTLER |
Kabuklu bitinin çok yoğun (sıvama) olduğu bahçelerde, kışlık yağlar kullanılarak
yapılmalıdır. İlaçlama, ağaçların kış uykusunda olduğu dönemde ve en geç gözler
uyanmadan 3-4 hafta öncesine kadar yapılmalıdır. İlaçlama sırasında, hava
sıcaklığı 5ºC’nin üzerinde olmalı ve yağış olmamalıdır |
|
ÇİÇEK TOMURCUKLARI AÇILMADAN ÖNCE
|
MEMELİ PAS |
Armut yetiştiriciliğinin ekonomik olarak yapıldığı yerlerde ardıç türleri
kesilerek imha edilmelidir. Eğer ardıç ağaçları orman şeklindeyse bu yerlerde
armut yetiştirilmemelidir |
|
BEYAZ ROZET DEVRESİ
|
MEMELİ PAS |
Armut yetiştiriciliğinin ekonomik olarak yapıldığı yerlerde ardıç türleri
kesilerek imha edilmelidir. Eğer ardıç ağaçları orman şeklindeyse bu yerlerde
armut yetiştirilmemelidir |
|
ÇİÇEKLENME BAŞLANGICINDA |
ATEŞ YANIKLIĞI |
Tahmin-uyarı modellerinin uygulandığı alanlarda çiçek dönemi uygulamalarında;
kullanılan modele göre enfeksiyon riski uyarısı yapıldığında en geç 24 saat
içinde ruhsatlı preparatlardan biri ile ilaçlama yapılmalıdır. Çiçeklenme dönemi
içinde ikinci bir uyarı yapıldığı takdirde ilaçlama tekrarlanmalıdır. Tahmin
uyarı modellerinin kullanılmadığı alanlarda; çiçeklenme başlangıcından itibaren
7-8 gün aralıklarla en az 3 ilaçlama yapılmalıdır. Sürgün gelişiminin hızlı
olduğu dönemde ağaçlarda yaralanmaya neden olabilecek fırtına ve doludan sonra
24 saat içinde ilaçlama yapılmalıdır. |
|
TAM ÇİÇEK |
BAKLA ZINNI |
Bakla zınnı erginleri, günün güneşli saatlerinde çok hareketlidir. Bu nedenle,
erginlerin az hareketli oldukları sabahın erken saatlerinde, ağaçların altına
çarşaflar serilmeli ve ağaçlar kuvvetlice silkelenerek, ergin böceklerin
çarşafın üzerine düşmesi sağlanmalı ve düşen böcekler toplanarak öldürülmelidir.
Ağaçların altına mavi renkli leğenler yerleştirilir ve bu kaplar yarıya kadar su
ile doldurulur. Ergin böcekler, mavi renge yönelerek, kapların içindeki suya
düşer. Düşen böcekler, toplanarak imha edilir. |
|
ÇİÇEKLENME SONUNDA |
MEYVE TESTERELİ ARILARI |
En uygun ilaçlama zamanı, yumurtaların açılmaya başladığı zamandır. Bu, birçok
çeşitte tam çiçeklenme dönemine rastlar. Bununla birlikte, bu dönemde faaliyette
bulunan bal arılarının korunması yönünden ilaçlama çiçek taç yaprakları
dökülürken uygulanmalıdır. Bahçede erken çiçek açan çeşitler üzerinde çiçek taç
yaprakları dökülmeye başladığında bir sayım yapılır. Sayımda en az 5 ağaçtan
rasgele 20 'şer buket sağlam ve zarar görmüş çiçekler sayılmalıdır. Bulaşıklık
oranı % 10 'un üzerinde ise ilaçlama yapılmalıdır. |
YAPRAK BÜKENLER |
Ağaç başına ortalama 5 adetten fazla yumurta paketi varsa ve erken ilkbaharda
çiçek ve yaprak buketlerinin %5’den fazlası larva ile bulaşıksa kimyasal
mücadele yapılır. |
|
ÇİÇEKLENME SONUNDA
|
ARMUT PİSİLLASI |
Kışlayan döl erginlerinin bıraktığı yumurtaların hemen hemen tamamının açılıp
ikinci ve üçüncü dönem nimfler görülmeye başladığı ve sürgünlerin %15’den
fazlasında bulaşma görüldüğünde ilaçlama yapılır. Her sürgünde bir birey
görüldüğü zaman o sürgün bulaşık kabul edilir. |
KIRMIZI ÖRÜMCEKLER
|
Bahçeyi temsil edecek şekilde seçilen 10 ağaçtan koparılan 120 yaprakta
periyodik olarak sayım yapılmalıdır. Yapılan sayımlarda, yaprak başına 8–10
adetin üzerinde kırmızı örümcek bulunması ve doğal düşmanların etkinliğinin çok
düşük olması durumunda ilaçlama yapılmalıdır. |
MEMELİ PAS |
3. ilaçlamadan sonra havalar yağışlı giderse haftada bir, yağışsız giderse 12–13
günde bir yapılmalıdır. Genellikle 3 ilaçlama yeterli gelmekle birlikte yağışlı
geçen hastalık dönemlerinde 6 ilaçlama yapılmalıdır. |
|
MEYVELER FINDIK BÜYÜKLÜĞÜNE GELİNCE |
ELMA İÇ KURDU |
Elma iç kurduna karşı birinci döle 20 gün aralıkla 2, ikinci döle karşı ise 1
olmak üzere toplam 3 ilaçlama yapılmakta ve genellikle bu uygulama yeterli
olmaktadır. Elma iç kurdu mücadelesinde hedef, her döle ait larva çıkışı
süresince ağaçları ilaçlı bulundurarak yumurtadan çıkan larvaları meyve içine
girmeden önce öldürmektir. Bu konuda tahmin ve Erken Uyarı Programı mevcut olup,
kimyasal mücadele yapılmadan önce uyarı sisteminin bulunduğu İl ve İlçe
Müdürlüklerinin uyarıları dikkate alınmalıdır. |
ARMUT PİSİLLASI |
Eğer ilkbahar ilaçlaması yapılmamış ve yazın yoğun bulaşmalar olmuşsa hasat ile
son ilaçlama arasında güvenli zaman aralığı bırakılarak yaz ilaçlamaları
yapılabilir. |
|
HASTALIK GÖRÜLDÜĞÜNDE
|
ARMİLLARİA KÖK ÇÜRÜKLÜĞÜ |
Hastalık yeni başlamış ise, hasta kökler kesilip hasta kısımlar kazındıktan
sonra bu yerlere %5’lik Bordo bulamacı veya %2’lik Göztaşı ilaçlarından biri
fırça ile sürülür, ilaç kuruduktan sonra üzeri aşı macunu veya
750 gram Ardıç katranı+250 gram Göztaşı karışımı ile kapatılmalıdır. Kökler
tamamen hasta ise, ince köklere kadar sökülerek kendi çukurunda yakılır, yerine
sönme-miş kireç dökülerek kapatılır. Hasta bahçedeki sağlamları korumak için
sonbaharda veya ilkbahara girerken ağaçların taç izdüşümleri %5’lik Karaboya,
%2’lik Göztaşı m2 ’ye
10 litre ilaçlı su ile ilaçlanmalıdır. |
|
|
|
|
|
ZARARLI GÖRÜLDÜĞÜNDE
|
ARMUT KAPLANI |
Zararlının yoğunluğunu saptamak için Nisan ayından itibaren bahçenin çeşitli
yerlerinde 10 ağaçta sayımlar yapılır. Ağacın 4 yönünden bir dal ve her daldan
3’er yaprak toplanır. Yaprak başına ortalama 0,5-1 adet ergin düşerse mücadeleye
karar verilir. İkinci ilaçlamaya Haziran ayında bir sayım yapılarak karar
verilir. |
KABUKLU BİTLER |
Birinci ve ikinci döle karşı yapılacak yaz ilaçlamalarına karar vermek için,
ilkbaharda ve Temmuz başlarında yumurta açılı-mından önce kontrol yapılır ve
5 cm uzunluğunda bir dalda, altında canlı yumurta bulunan
en az 5 adet dişi kabuğu bulunuyorsa, yumurta açılımından en geç 7-10 gün sonra
en yüksek larva çıkışında ilaçlama yapılmalıdır. |
YAPRAK BİTLERİ |
Elma yeşil yaprakbitine karşı en uygun ilaçlama zamanı, ağaçların yapraklı
olduğu devrede, 120 sürgünde 15 bulaşık sürgün görüldüğü zamandır. |
ARMUT PİSİLLASI |
Bahçeyi temsil edecek şekilde seçilen 10 ağaçtan koparılan 120 yaprakta
periyodik olarak sayım yapılmalıdır. Yapılan sayımlarda, yaprak başına 8–10
adetin üzerinde kırmızı örümcek bulunması ve doğal düşmanların etkinliğinin çok
düşük olması durumunda ilaçlama yapılmalıdır. |
|