Ayçiçeği & Yetiştiriciliği
Besin noksanlıkları & noksanlığın giderilmesi
Bitki Beslenmesi, Bitki Besin Noksanlıkları, Bitki besin Noksanlıklarının giderilmesi
A

yçiçeği dünyada ve Türkiye'de en önemli yağ bitkilerinden biri olup, Türkiye'de genelde yağlık olarak yetiştirilir. Yağlık olarak
ekiminin % 70'inden fazlası Trakya ve Marmara bölgesindedir. Ayçiçeği, yetişme periyodu boyunca (100-150 gün) 26-28 C civarında toplam
sıcaklık ister. Derin ve kazık kök sistemine sahip olması nedeniyle, kuraklığa dayanımı fazladır. Her türlü toprakta yetişmesine rağmen,
iyi drenajlı, nötr PH (6,5 - 7,5)'a sahip ve su tutması yüksek toprakları daha fazla sever. Taban suyu yüksek, asitli topraklardan hoşlanmaz.
Tuzluluğa dayanması ortadır. Ayçiçeğinin çimlenmesi için en az toprak sıcaklığı 8-10 °C olmalıdır. Bu nedenle genelde Nisan ayı başı-Mayıs
ortası arasında ekimi yapılır. Erken ekim, verimi önemli ölçüde arttırır. Ayçiçeği soğuğa dayanıklı olup, genelde ilk donlardan 4-6 yapraklı
devreye kadar zarar görmez. Ancak ısının -4 °C nin altına düşmesiyle oluşan dondan oldukça fazla etkilenir.
O

ptimum verim için bölge koşullarında yapılan araştırmalarda 7-8 kg. saf azot ve aynı miktarda fosfor yeterli olur. Ancak sulu koşullarda
bu miktarları arttırmak gerekir. Toprak analizi yapılıp tarlanın besin maddesi içeriği belirtildikten sonra gübre uygulamak son derece önemlidir.
Eğer toprakta yeterli miktarda fosfor varsa 7-8 kg. saf azotu içeren 15-16 kg. üre (% 46 N) veya 25-30 kg. Amonyum Nitrat (%26 N) gübresi
serpilerek karıştırılır ve ardından ekim yapılır. Eğer toprakta genelde potasyumca zengin olması nedeniyle, bu besin maddesine içeren gübre
tavsiye edilmez. Ancak toprak tahlil sonucu bu besin maddesinin noksanlığı belirtiliyorsa, topraktaki mevcut duruma da bağlı olarak, yeterli
miktarda 15-15-15 gübresi uygulamak gerekir. Çünkü kompoze gübrelerin üzerindeki üç rakam sırasıyla N-P-K yani Azot - Fosfor - Potasyum besin
madde oranına göre ucuz olan gübre tercih edilmelidir.
NOKSANLIK OLMASINI BEKLEMEYİN
Bitki besin noksanlığı

Şeftalide
fosfor noksanlığı
görülmeden, düzenli bitki besleme yapınız. Her sene
toprak analizlerinizi

Toprak testi, tarımda gübre tavsiyelerini belirlemek için bitkilerde bulunan bitki besin konsantrasyonlarını tahmin etmek için
yapılanlardır. Test genel olarak besin içerikleri, bir bileşim ve bu gibi diğer özellikleri asitlik veya pH seviyesi ölçülür.
Toprak testi, besin Noksanlıklerini, aşırı doğurganlıktan kaynaklanan potansiyel toksisiteleri ve gerekli olmayan eser
minerallerin varlığından kaynaklanan engellemeleri gösteren toprağın doğurganlığını veya beklenen büyüme potansiyelini
belirleyebilir.
yaptırın. Teknik ekiplerimiz geldiğinde gösteriniz veya WhatsApp üzerinden gönderin.
pH analizini mutlaka yaptırın

Toprak pH sı, bir toprağın asitliğinin veya bazlığının (alkalinite) bir ölçüsüdür. pH değeri negatif olarak tanımlanır logaritma (taban 10) aktivitesinin ve hidronyum (iyon H+
veya daha doğrusu H3O+aq) bir çözümde. Toprakta, su (veya 0.01 M CaCl gibi bir tuz çözeltisi) ile karıştırılmış bir toprak bulamacında ölçülür.
2) ve normalde 3 ile 10 arasındadır, 7 nötrdür. Asitli toprakların pH'ı 7'nin altında ve alkali toprakların pH'ı 7'nin üzerindedir. Ultra asidik topraklar (pH <3.5) ve çok kuvvetli alkali topraklar (pH> 9) nadirdir.
Toprak pH sı, birçok kimyasal süreci etkilediği için toprakta ana değişken olarak kabul edilir. Farklı besin maddelerinin kimyasal
formlarını kontrol ederek ve geçirdikleri kimyasal reaksiyonları etkileyerek özellikle bitki besin maddesinin kullanılabilirliğini etkiler.
Çoğu bitki için optimum pH aralığı 5.5 ile 7.5 arasındadır.
Gerektiğinde bir fotokopisini teknik elamanlarımıza
veriniz, sisteme kayıt yapalım. Bir sene sonraki planlamalarımızı daha sağlıklı yapalım.
“ Aşağıdaki noksanlıklar görüldüğünde, aramaktan çekinmeyin, bahçenize en uygun gübreyi seçmenize yardımcı olalım.!”
NOKSANLIKLARIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN, İLK YAPRAKLAR SERÇE GAGASI KADAR OLDUĞUNDAN İTİBAREN DÜZENLİ GÜBRE KULLANINIZ.
Noksanlıklar yaprakta görüldüğü anda müdahale edilirse noksanlık düzelebilir, noksanlık meyveye geçtiğinde geriye dönüş yoktur.
AYÇİÇEĞİ YETİŞTİRİCİLİĞİNDE NOKSANLIKLAR
Yağ bitkileri içerisinde ayçiçeği içerdiği yüksek orandaki (22-50) yağ miktarı nedeniyle insan vücudu için gerekli olan A, D, E, K vitaminlerinin
yağda çözünebilmeleri ve sadece yağlarla
alınabilen oleik, linoleik ve linolenik yağ asitlerini içermeleri gibi sebeplerden dolayı
beslenmede ayrı bir öneme sahiptir.
Ayçiçeğinden yüksek verim ve kaliteli ürün eldesi için gübreleme ihmal edilmemesi gereken bir konudur.
Ayçiçeğinin pek çok kültür bitkisine göre topraktan çok fazla bitki besin maddesi kaldırması, gübrelemenin önemini daha da arttırmaktadır.
Yapılan araştırmalara göre, iyi bir gübreleme ile kültürü yapılan bitkilerde verimde ortalama % 10- 15 arasında bir artış sağlanabilmektedir.
Potasyumun gerek bitki dokularındaki miktarı gerekse fizyolojik ve biyokimyasal işlevleri yönünden bitki gelişmesi için gereksinim duyulan
en önemli bitki besin maddelerinden biridir.
Potasyum bitkilerde enzim aktivasyonunda, protein sentezinde, fotosentezde, fotosentez ürünlerinin taşınmasında, hücre büyümesinde,
bitkide su dengesinde olmak üzere birçok fonksiyona sahiptir.
Ayçiçeğinde uygun miktarlarda azot, fosfor, potasyum gübreleri kullanılarak ekonomik olarak maksimum seviyede ürün elde etmeye yönelik
yaptıkları araştırmada azot, fosfor, potasyum gübrelerinin çeşitli dozlarda uygulamışlar ve en yüksek verimi
130-90-90 kg/ha NPK gübrelemesinden aldıklarını bildirmişlerdir.
Önemli Not:
Bahçenizi her ilaçlamanızda eğer sulama veya ilaçlama suyunuzun pH sı 8 - 8.5
ise muhakkak Wet yayıcı yapıştırıcı kullanınız.
(Ülkemizin birçok yöresinde toprak ve su pH sı 8- 8.5 hatta 9 a kadar
çıkmaktadır.)
Üretilen bütün ilaçlar 6 - 7 pH aralığına göre üretilmektedir. en Kaliteli
ilaçlar dahi 6 ila 15 dakika arasında, % 30 varan oranlarda etkisini
kaybetmektedir. (Kesilmiş yoğurt örneği gibi)
Buda ilacınızın etkisinin azalmasına neden olacaktır.
Bu nedenle bizim tavsiyemiz holderinize, tankınıza veya sırt pompanıza,
TANK SIRALAMASI Sırasıyla (SIRALAMAYA BOZMAYIN)
1 |
WET |
PH DÜŞÜRÜCÜ- YAYICI YAPIŞTIRICI
İlaçlama suyunun PH sını düşürür, ilacın bozulmasını önler.
İlaçlar bitkiye uygulandıktan sonra ilacın yaprağa yayılmasını sağlar, yapraktan
akmasını önler.
|
 |
2 |
Bitkisel menşeili Amino asit içeren Organik gübre |
ORGANİK SIVI GÜBRE
Bitkinin düzgün ve dengeli beslenmesini sağlar. Meyvelerin albenili, parlak,
renkli, iri, dayanıklı, sert, ağır, lezzetli ve hoş kokulu olmalarını sağlar.
|
 |
3 |
İNSEKTİSİT
|
BÖCEK İLACI
Zararlı dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç
kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin. |
 |
4 |
FUNGUSİT
|
MANTAR İLACI (Ayrı bir kapta karıştırdıktan sonra)
Hastalık dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç
kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin. |
 |
5 |
DİĞER |
Teknik elemanlarımızca önerilen diğer iz elementler. |
|
Mümkün olduğunca hepsini bir arada kullanmaya çalışın, maliyetleri düşürün.
AŞAĞIDAKİ ÜRÜNLERİ HER SENE DÜZENLİ KULLANIN
CANTEX ROOT
Kireç çözücü |
Sezon başında kireçli topraklarda muhakkak kullanılmalı. Kılcal köklerin
etrafını sarmış kireç kaymak tabakasını yok eder.
Toprakta bağlanmış demir, fosfor ve fosfatlar açığa çıkar, bitki bunları
kullanır. defalarca demir ve fosforlu gübreler kullanmanıza gerek kalmaz. |
DÖNÜME 1 KG
damla sulama ile |
 |
KÖKLENDİRİCİ
|
Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolayısıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de
hızlanır. Kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır. Köklerİ kuvvetlendirir.
Köklerin, özellikle uzunlamasına, büyümesi ve gelişmesi üzerine uyarıcı etkisi
vardır.
|
|
 |
Bitkisel menşeili
katı organik gübre
|
Çiçeklenmeden önce 1. uygulama,
meyve tutumunda 2. uygulama,
hasattan 45 gün önce 3. uygulama yapılır
Gereksinim duyulan bütün dönemlerde 300 gr / 100 lt su ile olmak üzere 2
uygulama.
|
200-300
|
 |
DEMİRLİ GÜBRE
|
En sık görülen bitki besin noksanlığıdır. Toprak olumsuzlukları bitkilerin,
toprakta olan demiri kullanmasını engeller
Toprak analizlerini mutlaka yaptırın |
125-150 cc |
 |
POTASYUMLU GÜBRE
|
Ürünün RENK ve AROMA sını AĞIRLIK ve KALİTE sini İRİLİK ve SERT liğini
belirleyen potasyumu yüksek oranda içerir. Özellikle meyve ve sebze
yapraklarında görülen yaprak kenarındaki kurumayı önler ve ürün artışını sağlar.
|
|
 |
DAMLA SULAMA
|
AZOT, FOSFOR, DENGELİ, POTASYUM
Her dönem düzenli kullanılmalı. Bitkinin NPK sı karşılanmalı
|
2-3 kg |
 |
Her ilaçlamada yaprak gübresi muhakkak kullanılmalıdır. Yaprak gübreleri
bitkilerin strese girmesini önler. Bitkilerin mikro element ihtiyaçlarını
karşılar. Meyve tutumunu ve meyvelerin kalitesini arttırır.
İyi bir tohum yatağı hazırladıktan sonra, ayçiçeğinde pnömatik mibzerlerle ekim yapılır.
Yapılan araştırmalar sonucunda; sonbaharda soklu pulluk ile sürüm, ilkbaharda kazayağı ve ardından tırmık ile
yapılan tohum yatağı hazırlığı en ekonomik toprak işleme yöntemi olarak belirlenmiştir.
Yabancı ot ilacı icin genelde trifluarin
terkipli ilaçlar
ekim öncesi uygulanır.
Ancak ilaç uygulandıktan sonra mutlaka tırmık veya benzeri bir ikinci sınıf toprak işleme
aletiyle karıştırılmalıdır.
Ayrıca yabancı ot mücadelesi için bitkiler 25 - 30 cm. olduğu zaman çapa makinesi ile ara çapası yapılır.
Yapılan araştırmalar, sırı arası 70 cm. ve sıra üzerinin 30-35 cm. olduğu bir ekim sıklığıyla sağlanan 4500-5000/ca/da civarında bir
bitki populasyonunun en yüksek verimi verdiğini ortaya koşmuştur.
Hibrit tohumluklar yüksek verim potansiyeline sahip, aynı günlerde
çiçeklenip, olgunlaşır ve aynı kalitede ürün veririler.
Piyasada değişik firmalara ait birçok yağlık hibrit ayçiçeği çeşidi bulunmaktadır.
Tohum iriliği arttıkça dekara atılacak tohum miktarı da artar.
Aslında iri tohumun, özellikle uygun olmayan iklim ve toprak koşullarında,
çimlenme gücünün biraz daha fazla olmasından başka bir avantaja sahip değildir.
Dekara atılan tohum miktarı tohum iriliğine bağlı olarak
400 gr/da civarındadır.
Ayçiçeği topraktan fazla miktarda besin maddesi kaldırır.
Bu nedenle üst üste ayçiçeği ekiminden kaçınılmalıdır. Bundan dolayı,
genelde Buğday-Ayçiçeği ekim nöbeti uygulanır.
Tablanın biraz eğik olması, yani yere doğru bakması, kuş zararını ve güneşten kaynaklanan tabla yanıklığını azaltır. Bu nedenle, bu tip
hibrit çeşitler kuş zararının yoğun olarak hissedildiği yerlerde tercih edilmelidir.
Ayçiçeği bitkisinin su ihtiyacı, yetişme periyodu boyunca yaklaşık 700-800 mm. civarındadır.
Bu nedenle yüksek ve arzulanan verimi alabilmek için yağışın az olduğu yıllarda aradaki farkın, sulamaya uygun yerlerde, mutlaka sulama
suyuyla verilmesi gerekir.
Toprakta bitkilerin su ihtiyaçları toprak tansiyonemetresiyle ölçülür.
Ayçiçeğinde en hassas devre, çiçeklenme
öncesi tablaların oluşmaya başladığı devre ile süt olum devresi arasıdır.
Bu devrede oluşan, suya olan stres, verimde geri gelmeyecek kayıplar ortaya çıkarır.
Özellikle suya duyulan bu ihtiyaç çiçeklenme zamanında en üst seviyeye çıkar.
Bundan dolayı bu devrelerde yağış yoksa, yüksek verim için
ayçiçeği mutlaka sulanmadır.20'şer gün arayla yapılan sulamaların verimi arttırdığı Denizli Baklan Ovası'ndaki Dağallı çiftçiler tarafından
denenmiş ve görülmüştür. 40 cm olduktan sonra her 20 günde bir sulama yapılmalıdır.
Eğer sulama yapılacaksa, bitkiler 45-50 cm. boyunda bir sulama, tabla teşekkül ettiği devrede süt ve olum devresinde yapılacak olan birer
sulama ile toplam üç defa su verilmesi verimi %100 oranında arttırır.
Özellikle sulanan alanlarda dekara atılan bitki sayısını ve verilecek
gübre miktarını bir miktarı arttırmak verim artışı için gerekli diğer faktörlerdir.
Ayçiçeğinin en önemli zararlısı orobanş parazitidir. Ancak bu parazite dayanıklı hibritler piyasada mevcuttur.
Bunun yanında diğer hastalıklar
ayçiçeği mildiyösü, sap, kök ve tabla çürüklükleridir. Ayçiçeği mildiyösüne karşı hibrit tohumlar ilaçlı olup, ancak özellikle sulu alanlarda
ortaya çıkan Slerotinia'ya karşı dayanıklı çeşit olmayıp, ilaçlı mücadelesi de yoktur.
Ülkemizde ekonomik zarar eşiğini aşan ayçiçeği zararlıları şu an için mevcut değildir.
Ayçiçeği tablasının arkası ve brakte yapraklarının % 50'si kahverengi renge dönüştüğünde ayçiçeği fizyolojik olgunluğa erişmiş olur.
Ancak hasadın yapılabilmesi için ablanın, gövdenin ve yaprakların tamamen kahverengi renge dönüşmüş olması ve tanedeki nem oranının % 9-10'a
düşmesi gereklidir.
Çünkü ayçiçeği yağlı tohuma sahip olduğu için yüksek nemde depolandığında, taneler kısa zamanda kızışır ve bozulur.
Bu nedenle hasatta tane neminin % 10'un altında olması son derece önemlidir.
Zamanında yapılmayan hasat özellikle bazı çeşitlerde tane dökmeye
sebep olacağından, ayçiçeği hasadı fazla geciktirilmemelidir.
Helianthus a, cins ve bitkiler 70 türleri hakkında içermektedir.
Güney Amerika'daki üç tür hariç, tüm Helianthus türleri Kuzey Amerika ve Orta Amerika'ya özgüdür.
Ortak isimler "ayçiçeği" ve "ortak ayçiçeği" tipik olarak yuvarlak çiçek başları ligüller ile birleşim halinde olan popüler yıllık tür Helianthus annuus'a atıfta bulunur. Güneşe benzer.
Bu ve diğer türler, özellikle ılıman bölgelerde ve bazı tropik bölgelerde insanlar, sığırlar ve kümes hayvanları için gıda bitkileri olarak ve süs bitkileri olarak yetiştirilmektedir.
Yaz aylarında ve erken sonbaharda büyür, yoğun büyüme mevsimi yaz ortasındadır.
Çok yıllık ayçiçeği türleri, hızla yayılma ve istilacı olma eğilimleri nedeniyle bahçe kullanımında yaygın değildir.
Ayçiçeği diski birçok küçük çiçekten oluşur. Buradaki ışın çiçekleri kurutulur
Ayçiçeği çiçeği, bir Fibonacci dizisine sahip doğal bir spiral halinde düzenlenir
Türler Amerika kökenlidir. İlk olarak şimdi Meksika ve Güney Amerika'da evcilleştirildi.
Yerli Amerikan halkları ayçiçeklerini Meksika'dan
Güney Kanada'ya bir ürün olarak yetiştirdi. Türler daha sonra 16. yüzyıl Avrupalı kaşifler tarafından Amerika'dan geri getirildi.
Morfoloji
Ayçiçekleri genellikle bazı türlerde 300 cm veya daha yüksek bir boyuta kadar büyüyebilen uzun yıllık veya çok yıllık bitkilerdir.
Dışarıda parlak sarı ışın çiçekleri ve içeride sarı veya kestane rengi (kahverengi / kırmızı olarak da bilinir ) olan bir veya daha fazla terminal
kapitula (çiçek başları) taşırlar.
Çeşitli süs çeşitlerin arasında H. annuus -kırmızı renkli ışını çiçeği var; hepsi tek bir orijinal mutanttan kaynaklanır. Onlar çiçeklenme
başladıktan sonra büyüme sırasında, gündüzleri eğim ayçiçeği güneş
ama dur yüze.
Genç ayçiçeği kafalarındaki güneşin bu izlemesine
heliotropizm denir.
Olgun olduklarında, ayçiçeği genellikle doğuya bakar. Kaba ve tüylü sap, yabani bitkilerde üst kısımda dallanır, ancak genellikle
evcilleştirilmiş çeşitlerde dallanmamıştır.
Saplı yaprakları dentat ve genellikle yapışkan olan. Alt yapraklar zıt, oval veya genellikle
kalp şeklindedir.
Işın çiçeği (mevcut) steril olduğunu ve aslında teknik ayırt edilir bir disk çiçekler varlığı ile Pappus ait ikisi terazi kılçık benzeri
caducous olduğunu kolayca sökülebilir ve olgunluk düşen Bazı türler de pappus'ta ek daha kısa ölçeklere sahiptir ve bir türün tamamen
pappus yoktur.
Cinsini daha güvenilir bir şekilde ayıran ancak görmek için bir mikroskop gerektiren bir diğer teknik özellik, stilin
tepesinde belirgin, çok hücreli bir ekin varlığıdır.
Ayrıca, bir ayçiçeği çiçeği doğal bir spiral şeklinde düzenlenmiştir.
Çeşitlilik, cinsin büyük kısmını oluşturan çok yıllık türler arasında görülür.
Bazıları, bitkinin tabanındaki bir rozetteki büyük yaprakların
çoğuna veya tamamına sahiptir ve boyutları azaltılmış yapraklara sahip çiçekli bir kök üretir.
Yılların çoğunda tamamen sarı olan
disk çiçekler vardır, ancak birkaçında kırmızımsı loblu disk çiçekler vardır.
Bir tür, H. radula, ışın çiçeklerinden tamamen yoksundur.
Büyüme aşamaları
Bir ayçiçeği büyümesi kesinlikle genetik yapısına ve arka planına bağlıdır. Ayrıca, ekildiği mevsimin gelişimi üzerinde etkileri olacaktır.
Ayçiçeği gelişimi, tek bir başın veya dallı başın kafalarını veya ana dalını belirleyerek belirlenebilen bir dizi bitkisel aşama ve
üreme aşamaları ile sınıflandırılır.
Gübre kullanımı
çeşitli azot bazlı gübrelerin ayçiçeklerinin büyümesi üzerindeki etkisini analiz etmiştir.
Amonyum nitratın,
düşük sıcaklıklı alanlarda daha iyi performans gösteren üreden daha iyi azot emilimi sağladığı bulunmuştur.
Önce ayçiçeği ekilir ve daha sonra soya bitkileri takip edilir, atıl süreleri azaltır ve toplam ayçiçeği üretimini ve karlılığını arttırır.
Ayçiçeği genellikle ülkenin aşırı güney veya kuzey bölgelerine ekilir.
Çoğu zaman, güney bölgelerinde, yağmurlu mevsimlerin başında
ayçiçeği yetiştirilir ve daha sonra yaz aylarında soya fasulyesi ekilebilir.
Araştırmacılar, soya fasulyesi-ayçiçeği ekim yönteminin gübre
kullanımındaki değişikliklerle daha da geliştirilebileceği sonucuna varmışlardır.
Mevcut yöntemin olumlu çevresel etkileri olduğu gösterilmiştir.