Çilek & Yetiştiriciliği
Besin noksanlıkları & noksanlığın giderilmesi
Bakımı, Hastalık , Zararlıları, Besin Noksanlığı ve Bitki Beslemesi
Ü

zümsü meyveler grubuna giren türlerden en önemlisidir. Çilek meyvesi gerçek bir meyve olmayıp yenen kısmı 40-60 kadar pistilin birleştiği
çiçek tablasıdır. Çilek yüzeysel kök yapan otsu bir bitkidir. Kökler iyi drene edilmiş (süzek) topraklarda 60-70 cm’ ye kadar iner.
Ağır topraklarda ise kökler yatay büyür. Çileğin kök gövdesi ya da taç kısmı: çok kısalmış bir gövdedir. Çilek yaprakları 2/5 düzeninde
spiral olarak dizilmiştir. İlkbaharda havalar ısınınca patlayan embriyonik yapraklar 2-3 hafta sonra tam büyüklüğe erişir. Her yaprağın 1-3 ay
ömrü vardır.
Kollar (stolonlar) yaz boyunca yeni yaprakların koltuklarındaki tomurcuklarından oluşarak gelişirler.
Ç

ilekte çiçekler salkım şeklindedir. Buna değişmiş gövdede denilebilir. Çilekte iyi tozlanma gereklidir. İyi tozlanmış meyvelerde şekil
bozukluğu olur. Tozlanmadan sonra meyve genelde 30-35 günde olgunlaşır. Çilekte kısa günde çiçek gözleri, uzun günde kol gelişimi olur.
Bu sebeple çilekte verim ile gün uzunluğu ilgilidir. Bu sebeple bir bölgeye uyan çeşit,diğer bölgeye uymayabilir. Çiçek gözü oluşumunda gün
uzunluğu ile sıcaklık ilişkisi ve çeşit özelliği bağlantılıdır. Soğuklamanın verim üzerine etkisi tartışmalı olmakla birlikte, kalite üzerine
olumlu etkisi olduğu kesindir.
Çileklerin soğuklama ihtiyacı 400–500 saat olarak belirlenmiştir.
NOKSANLIK OLMASINI BEKLEMEYİN
Bitki besin noksanlığı

Şeftalide
fosfor noksanlığı
görülmeden, düzenli bitki besleme yapınız. Her sene
toprak analizlerinizi

Toprak testi, tarımda gübre tavsiyelerini belirlemek için bitkilerde bulunan bitki besin konsantrasyonlarını tahmin etmek için
yapılanlardır. Test genel olarak besin içerikleri, bir bileşim ve bu gibi diğer özellikleri asitlik veya pH seviyesi ölçülür.
Toprak testi, besin Noksanlıklerini, aşırı doğurganlıktan kaynaklanan potansiyel toksisiteleri ve gerekli olmayan eser
minerallerin varlığından kaynaklanan engellemeleri gösteren toprağın doğurganlığını veya beklenen büyüme potansiyelini
belirleyebilir.
yaptırın. Teknik ekiplerimiz geldiğinde gösteriniz veya WhatsApp üzerinden gönderin.
pH analizini mutlaka yaptırın

Toprak pH sı, bir toprağın asitliğinin veya bazlığının (alkalinite) bir ölçüsüdür. pH değeri negatif olarak tanımlanır logaritma (taban 10) aktivitesinin ve hidronyum (iyon H+
veya daha doğrusu H3O+aq) bir çözümde. Toprakta, su (veya 0.01 M CaCl gibi bir tuz çözeltisi) ile karıştırılmış bir toprak bulamacında ölçülür.
2) ve normalde 3 ile 10 arasındadır, 7 nötrdür. Asitli toprakların pH'ı 7'nin altında ve alkali toprakların pH'ı 7'nin üzerindedir. Ultra asidik topraklar (pH <3.5) ve çok kuvvetli alkali topraklar (pH> 9) nadirdir.
Toprak pH sı, birçok kimyasal süreci etkilediği için toprakta ana değişken olarak kabul edilir. Farklı besin maddelerinin kimyasal
formlarını kontrol ederek ve geçirdikleri kimyasal reaksiyonları etkileyerek özellikle bitki besin maddesinin kullanılabilirliğini etkiler.
Çoğu bitki için optimum pH aralığı 5.5 ile 7.5 arasındadır.
Gerektiğinde bir fotokopisini teknik elamanlarımıza
veriniz, sisteme kayıt yapalım. Bir sene sonraki planlamalarımızı daha sağlıklı yapalım.
“ Aşağıdaki noksanlıklar görüldüğünde, aramaktan çekinmeyin, bahçenize en uygun gübrelemeyi yapmanıza yardımcı olalım.!”
NOKSANLIKLARIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN, İLK YAPRAKLAR SERÇE GAGASI KADAR OLDUĞUNDAN İTİBAREN DÜZENLİ GÜBRE KULLANINIZ.
Noksanlıklar yaprakta görüldüğü anda müdahale edilirse noksanlık düzelebilir, noksanlık meyveye geçtiğinde geriye dönüş yoktur.
ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÇİNKO NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka "Bitki Besleme Uzmanlarından" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Narenciyede çinko noksanlığının tipik belirtisi, daralmış, küçülmüş yapraklar ve
Yaprakların rozetlenmesidir.

çinko noksanlığı olan dikotiledonların boğum araları kısalmıştır, bu nedenle yapraklar gövde üzerinde kümelenir. Yapılan
ölçümlemelerde ise boğum araları uzunluklarının oldukça kısa olduğu görülür.
Yaprak yüzeyin de damar kenarları yeşil kalmak üzere, damar aralarında sari mozaik şeklinde lekeler oluşur.
Cevizde çinko noksanlığında ağaçlarda
cüce yaprak
(küçük yaprak) - genellikle kloroz, nekrotik lekeler veya bronzlaşma gösteren küçük yapraklar
ve
bozuk yapraklar
yapraklar genellikle daha dardır veya dalgalı kenar boşlukları vardır
oluşur
Noksanlık çok şiddetli değilse sadece yaprakları etkiler, sürgün gelişimi normal devam eder.
Ancak noksanlık şiddetli ise sürgün gelişimi tamamen durur.
Yapraklarda
kloroz,

yaprakların sararması; genellikle interveinal; bazı türlerde genç yapraklar en çok etkilenenlerdir, ancak diğerlerinde hem eski
hem de yeni yapraklar klorotiktir. Normal bir bitkinin (sağda) yanında şiddetli klorozu olan bir mısır bitkisi (solda)
nekrotik lekeler

Kloroz bölgelerinde yaprak dokusunun ölümü. Pektin sentezlenemez ve bu nedenle hücre duvarları bağlanamaz ve dolayısıyla
meristemlerin bir engeli. Bu, gövde ve kök uçlarında ve yaprak kenarlarında nekroza yol açacaktır.
görülür ve
yapraklar bronzlaşır

klorotik alanlar bronz rengine dönüşebilir
Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır veya tamamen yok olur.
Bitkiler bodurlaşır

Çinko noksanlığınin tipik bir semptomu, genellikle "küçük yaprak" olarak bilinen yaprakların bodur
büyümesidir ve büyüme hormonu oksinin oksidatif bozunmasından kaynaklanır. Küçük bitkiler, azalan büyüme veya azalan düğümler
arası uzamanın bir sonucu olarak ortaya çıkabilir
küçülür
Narenciye ağaçlarında noksanlığı en çok görülen bitki besin maddesi çinkodur.
Özellikle fosfor fazlalığı nedeniyle ortaya çıkan çinko noksanlığı, narenciyelerde çok yaygındır.
Yapraklarda
25 ppm in

Bilim ve mühendislik, parça başına gösterimde muhtelif küçük değerler tanımlamak için sözde birimlerinin bir dizi boyutsuz
miktarlarda, örneğin mol fraksiyonu ya da kütle oranı. Bu kesirler, miktar başına miktar ölçüleri olduğundan, ilişkili ölçü
birimleri olmayan saf sayılardır. Yaygın olarak kullanılanlar milyonda parça (ppm, 10 −6 ), milyar başına parça (ppb, 10 −9),
trilyon başına parça (ppt, 10 12) ve katrilyon başına parça ( ppq, 10 −15).
altında Zn bulunması halinde belirtiler görülür.
Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır veya tamamen yok olur.
Çinko uygulaması,
alkali topraklarda

pH sı 7.5 den yüksek topraklar, çoğu bitkelere zararlı
çinko noksanlığını toprakta düzeltmeyebilir çünkü çinko ilavesiyle bile bitki emilimi için kullanılamayabilir.
Dünyadaki tahıl mahsullerinin neredeyse yarısı çinko noksanlığı olan topraklarda yetiştirilmektedir; sonuç olarak
insanlarda çinko noksanlığı

Çinko noksanlığı, ya vücudun ihtiyaçlarını karşılamak için yetersiz çinko ya da normal aralığın altında bir serum çinko seviyesi
olarak tanımlanır. Bununla birlikte, serum konsantrasyonunda bir azalma yalnızca uzun süreli veya şiddetli tükenmeden sonra
tespit edilebildiğinden, serum çinkosu, çinko durumu için güvenilir bir biyobelirteç değildir. Yaygın semptomlar, artan ishal
oranlarını içerir. Çinko noksanlığı cildi ve gastrointestinal sistemi etkiler; beyin ve merkezi sinir sistemi, bağışıklık,
iskelet ve üreme sistemlerini etkiler.
yaygın bir sorundur.
çilekte çinko noksanlığında boğum aralan incelmiş ve normalin yarısı veya üçte biri oranına kısalmıştır.
Dolayısıyla bitki bodur görünümdedir.
Yaşlı yaprakların kenarları bazen yukarı doğru kıvrık olur ve gayri muntazam dağılmış, sarımsı yeşil lekeli bir görüntüdedir.
Klorozlu bölgelerde sonradan beyazımsı kahve ve kahve renkli nekrotik lezyonlar oluşur ve hızlı tüm yaprak yüzeyini kaplar.
Takiben yaprak kurur ve ölür, portakal veya gri renkli görünüm almıştır.
Başlangıçta damarlar etrafında dar bir şerit halinde yeşil alan kalır.
Orta yapraklar oluşumundan itibaren küçüktür ve koyu yeşil renklidir, kenarları az çok yukarı doğru kıvrıktır.
Yaprak sapına ucuna doğru, yaprak iyice daralır ve kıvrılır.
Yapraklar normalden kalın ve gevrek bir yapıdadır.
Yaprak ana damarlar bazen aşağı doğru kıvrılırlar.
Bazen, yaprakların özellikle alt yüzeylerinde damar renkleri menekşe menekşemsi kahve renk alırlar.
Yaprak tüylülüğü artar ve bunun neticesinde gümüşümsü gri yeşil bir renk sergilerler.
Meyveler küçük kızarırlar.
ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FOSFOR NOKSANLIĞI

Fosfor,
nükleik asitlerin,

bilinen tüm yaşam formları için gerekli olan biyopolimerler veya büyük biyomoleküllerdir. Terim, bir nükleik
asit, DNA ve RNA için genel adıdır. Üç bileşenden oluşan monomerler olan nükleotidlerden oluşurlar: 5 karbonlu şeker, fosfat
grubu ve azotlu baz. Eğer şeker bir bileşik olan riboz, polimer olan bir RNA (ribonükleik asit); şeker deoksiriboz olarak
ribozdan türetilmişse, polimer DNA'dır (deoksiribonükleik asit)
nükleoproteinlerin,

Nükleoproteinler herhangi biridir proteinler yapısal olarak ilişkili nükleik asitler, ya da DNA, ya da RNA. Tipik
nükleoproteinler arasında ribozomlar, nükleozomlar ve viral nükleokapsid proteinler bulunur.
fosfolipidlerin,

Fosfolipidler (PL) , molekülü bir fosfat grubu içeren hidrofilik bir "kafaya" ve bir alkol kalıntısı ile birleşen yağ
asitlerinden türetilmiş iki hidrofobik "kuyruğa" sahip olan bir lipit sınıfıdır. Fosfat grubu, kolin, etanolamin veya
serin gibi basit organik moleküller ile modifiye edilebilir. Fosfolipidler, tüm hücre zarlarının önemli bir bileşenidir
enzimlerin,

Enzimler, proteinler olduğu gibi hareket biyolojik katalizörler (biyokatalistler). Katalizörler kimyasal reaksiyonları
hızlandırır. Enzimlerin üzerinde etki edebileceği moleküller substratlar olarak adlandırılır ve enzim substratları ürünler
olarak bilinen farklı moleküllere dönüştürür. Hücredeki hemen hemen tüm metabolik süreçlerin, yaşamı sürdürecek kadar hızlı
hızlarda gerçekleşmesi için enzim katalizine ihtiyacı vardır.
vitaminlerin bir parçasıdır.
Fosfor üç temel besinden biridir, ve ortofosfat formu (lH turunçgil kökleri tarafından emilir 2 PO 4- ) ya da HPO 4 2- .
Gerek
inorganik
İnorganik, organik olmayan anlamına gelir. Biyolojide su, mineral, asit, baz, tuzlar gibi canlıların yapısında bulunan ancak canlı
olmayan veya bir canlı tarafından üretilmemiş bileşiklerdir. Doğadan hazır olarak alınırlar. Su hariç inorganik maddelerin
üretimi mümkündür.
gerekse organik fosfor bileşiklerinde bulunan fosfordan bitkilerin faydalanabilmesi için bunların parçalanarak fosforun,
fosfat anyonları

Kimya, bir fosfat, bir olduğu anyonu, tuz, fonksiyonel grup ya da ester, bir türetilmiş asit. En sık aracı ortofosfat, bir
türevi, ortofosforik asit H3PO4. Fosfat ya da orto iyon [PO4]3−üç proton H'nin çıkarılmasıyla fosforik asitten elde edilir. Bir
veya iki protonun uzaklaştırılması, dihidrojen fosfat iyonunu [H2PO4] ve hidrojen fosfat iyonu [HPO4]2−iyon, sırasıyla. Bu isimler,
amonyum dihidrojen fosfat ve trisodyum fosfat gibi bu anyonların tuzları için de kullanılır.
haline dönüşmesi gerekmektedir.
Şeker fosfatları, nükleik asitler, nükleotidler, koenzimler, fosfolipitler, fitik asit vb. Bir bileşenidir.
ATP içeren reaksiyonlarda anahtar rol oynar.
Element, fotosentez, karbonhidratların sentezi ve parçalanması ve bitkinin içinde enerji transferi gibi birçok yaşam süreci
için gereklidir.
Bitkilerin tohum oluşturmak, kök geliştirmek, olgunluğu hızlandırmak ve streslere karşı koymak için fotosentezden enerji
depolamasına ve
kullanmasına yardımcı olur.
Özellikle kireçli ve pH'i yüksek topraklarla, fazla derecede asit topraklarda bitkilerin fosfordan faydalanması zordur.
pH analizini mutlaka yaptırın. pH yı düzenlemek için
Cantex root

Toprak kirecini kalsiyuma çeviren tek ürün.
Topraktan uygulanabilen mükemmel bir pH düşürücüdür.
İlaçlama suyunda ve toprakta bulunan kireci bitki tarafından alınabilir kalsiyuma çevirir.
Kireçli suların pH ‘ sını düşürür, kireci giderir.
Toprakta buluna kirecin bağlamış olduğu demir, çinko ve fosfatların bitki tarafından alınmasını sağlar.
Kireçli su ile kullanılan zirai ilaçların parçalanmasını ve bozulmasını önler.
Damlama sulama borularındaki meme tıkanıklığı açar.
kullanın.
Bakınız: Cantex root
Fosfor noksanlığı, fosfora daha çok ihtiyaç duyan genç bitkilerde yaşlı bitkilere göre daha erken fark edilir.
Ayrıca
vejetasyon

Bitki örtüsü, bitki türlerinin ve sağladıkları yer örtüsünün bir topluluğu. Belirli taksonlara, yaşam formlarına, yapıya,
mekansal boyuta veya diğer herhangi bir özel botanik veya coğrafi özelliğe özel bir atıfta bulunmadan genel bir
terimdir.
mevsiminin başlarında soğuk (ıslak) topraklarda da fosfor noksanlığı meydana gelebilmektedir.
Fosfor noksanlığında en çok çiçek, meyve, tohum gibi
generatif organlar

Bitkilerin çiçek, meyve ve tohumdan oluşan generatif organları, nesillerini devam ettirebilmeleri için en temel yapılardır.
Generatif organlar bitki gruplarının sistematik yapılarında ve teşhislerinde önemli rol oynar. Bitkilerdeki generatif organlar
genel olarak birbirine oldukça benzemektedir. Fakat bazı türlerde yapısal farklılıklar görülmektedir. Bu
farklılıklardan dolayı tozlanma, döllenme gibi meyve ve tohum oluşumunda da değişiklikler görülmektedir.
zarar görür.
Ceviz yetiştiriciliğinde fosfor noksanlığı ağacın büyümesini yavaşlatır. çilek fosfor noksanlığına şiddetli reaksiyon verir.
Yapraklar sert ve dik yapıda ve koyu yeşil veya mavimsi yeşil görünümdedirler.
Yaprakların altında, damar boyunca kırmızımsı menekşe renk oluşumları görülür.
Yapraklar geriye doğru kıvrılır.
Yaşlı yapraklar sarıya döner, kahvemsi siyah lekeler oluşur ve erken ölürler.
Gövde ince ve lifsi bir hal alır ve gövdede koyu menekşe lekeler oluşur.
Çiçeklenme ve meyve tutumu zayıflar.
Meyveler küçük ve sert bir yapıda olup olgunlaşmadan, vakitsiz sararır.
ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE POTASYUM NOKSANLIĞI

Kırk veya daha fazla enzim için kofaktör olarak potasyum (K) gereklidir.
Şeker ve nişasta oluşumu, proteinlerin sentezi, normal hücre bölünmesi ve büyümesi, organik asitlerin nötralizasyonu,
stoma açıklığını kontrol ederek ve şeker kullanımının etkinliğini artırarak karbon dioksit arzını düzenleyen, çevresel stresin üstesinden gelen
birçok fizyolojik fonksiyon için gereklidir.
Don gibi olaylarda Hücre özsuyu ozmotik potansiyelini azaltır.
Cevizde potasyum noksanlığında, yaprak kenarlarında sarımsı kahve renkli nekrozlar oluşur, geriye doğru kıvrılma ve olgunlaşmadan dökülme görülür.
Meyveler normalden küçük, ince kabuklu ve asidik olurlar.
Cevizde potasyum noksanlığı çeken ağaçlarda
turgor basıncı

ya da turgor, bitki sulanmasıyla hücrelerin içine su alarak, şişmesi ve hücrenin çeperine basınç yapması
olayına denir. Bir bitki hücresi suya konduğu zaman içine bir miktar su alır ve şişer. Hücre özsuyunun yüksek ozmotik
yoğunluğundan dolayı dış ortamdaki su, hücre içine doğru hareket eder ve içeri giren su molekülleri hücre zarını dışarı
yani hücre çeperine doğru bir basınçla iter. Bu basınca "Turgor basıncı" (T.B) ya da "Hidrosostatik basınç" denir. Turgor
basıncı, suyun içeri girmesiyle hücre çeperine yapılan basınçtır.
düşer ve su stresi olunca bitkiler gevşek dokulu bir hal alırlar.
Kuraklığa ve dona karşı dayanıklılık zayıflar.
Aynı şekilde hastalık etmenlerine ve tuzlu toprak koşullarına karşı bitkiler çok daha duyarlı olurlar.
Bitki dokularında ve hücre organellerinde anormal gelişmeler görülür.
Bitkide
ksilem ve floem

Ksilem, Odun boruları olarak da bilinir, bitkilerde inorganik maddelerin taşınmasını sağlayan yapı. Cansız hücrelerden oluşurlar.
Bölünür doku hücreleri üst üste gelerek zamanla çekirdek ve sitoplazmalarını kaybeder.
dokuların oluşumu geriler. Dokularda ligninleşme azalır. Bunun sonucu olarak potasyum noksanlığında gövde zayıflar.
Toprakta potasyum,
potasyumlu feldispatlar

feldspat grubundaki ve potasyum içeren bir dizi minerali ifade eder
(
ortaklaz

(sonlu üyeyi formül K , Al Si 3 O 8), önemli bir tectosilicate mineral biçimleri olduğunu volkanik kaya
ve
mikrolin

kimyasal olarak ortoklaz ile aynı, ancak farklı bir kristal yapıya sahip
) ile mikalar
(
muskovit

Muskovit (aynı zamanda yaygın mika, izinglass veya potas mika olarak da bilinir), K Al 2 (Al Si 3 O 10) (F, O H) 2 veya
(KF) formülüne sahip alüminyum ve potasyumun hidratlanmış bir filosilikat mineralidir. 2 (Al 2 O 3) 3 (SiO 2) 6 (H 2 O).
Çoğunlukla oldukça elastik olan oldukça ince tabakalar (tabakalar) veren oldukça mükemmel bir bazal bölünmeye sahiptir
ve
biyotit)

Biyotit, mika grubu içinde yaklaşık kimyasal formül K (Mg, Fe) ile ortak bir filosilikat mineral grubudur.
3AlSi 3Ö 10(F, OH) İkinci öncelikle demir - uç - üye anit ve magnezyum-son üye flogopit arasında katı çözelti serisidir;
daha aluminous son üyeler dahil siderophyllite ve Eastonit
gibi potasyumlu mineralleri içeren kayaların dağılıp parçalanmaları sonucu oluşur.
Yaşlı yaprakların ucunda kirli kahverengi
nekrotik lekeler

kloroz bölgelerinde yaprak dokusunun ölümü
şeklinde görülmektedir.
çilek yetiştiriciliğinde potasyum noksanlığında yapraklar genelde koyu yeşil renkli olup yaşlı yapraklar griye çalan yeşil renktedir.
Yaşlı yapraklarda beyazımsı açık sarı noktalar halinde nekrozlar oluşur.
Gövde ince, zayıf ve noksanlığın şiddetli olduğu durumlarda pek çok tarla çileklerinde ise daha az görülen lekeli olgunluk potasyum
noksanlığı ile ilgili bulunmakta ve
potasyum uygulaması ile giderilmekte veya azaltılabilmektedir.
Ürününü, meyve toplanmadan komisyonculara satan çiftçilerimiz: meyveyi büyütmek için SON POTASYUM uygulamasını komisyoncu yapsın
istiyorsunuz. Fakat komisyoncu maliyetten kaçmak için potasyum uygulamasını yapmıyor. Toprak ve ağaçlar sizin, potasyum
uygulanmadığı için gelecek sezonlardaki ağaç ve meyve sağlığını riske atıyorsunuz.
ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE AZOT NOKSANLIĞI

Azot,
proteinlerin,

Proteinler, bir veya daha fazla uzun amino asit kalıntısı zincirinden oluşan büyük biyomoleküller veya makromoleküllerdir.
Proteinler, organizmalar içinde, metabolik reaksiyonları katalize etmek, DNA replikasyonu, uyarıcılara yanıt vermek,
hücrelere ve organizmalara yapı sağlamak ve molekülleri bir yerden diğerine taşımak gibi çok çeşitli işlevleri yerine
getirir
klorofil,

birçok yeşille ilgili herhangi biri pigmentler bulunan mesosomes arasında siyanobakteriler ve kloroplast içinde yosun ve
bitkiler. Klorofil fotosentezde çok önemlidir ve bitkilerin ışıktan enerji almasını sağlar. Klorofiller, elektromanyetik
spektrumun mavi kısmında ve kırmızı kısımda ışığı en güçlü şekilde emer
alkaloidler,

Alkaloidler, en az bir nitrojen atomu içeren, doğal olarak oluşan bir bazik organik bileşikler sınıfıdır. Bu grup ayrıca nötr
ve hatta zayıf asidik özelliklere sahip bazı ilgili bileşikleri içerir. Benzer yapıya sahip bazı sentetik bileşikler,
alkaloidler olarak da adlandırılabilir. Karbon, hidrojen ve nitrojene ek olarak, alkaloitler ayrıca oksijen, kükürt ve
daha nadiren klor, brom ve fosfor
Fosfolipidler (PL),

molekülü bir fosfat grubu içeren hidrofilik bir "kafaya" ve bir alkol kalıntısı ile birleşen yağ asitlerinden türetilmiş iki
hidrofobik "kuyruğa" sahip olan bir lipit sınıfıdır . Fosfat grubu, kolin , etanolamin veya serin gibi basit organik moleküller
ile modifiye edilebilir. Fosfolipidler, tüm hücre zarlarının önemli bir bileşenidir
fosfatidler ve diğer organik bileşiklerin bir parçasıdır. Bu, tüm bitkiler için en önemli besindir.
Amino asitler,

Kimyada bir aminoasit hem amin hem de karboksil fonksiyonel gruplar içeren bir moleküldür. Aminoasitlerin peptit bağlarıyla uç uca
eklenmesiyle oluşturdukları kısa polimer zincirler "peptid", uzun polimer zincirler ise "polipeptid" veya "protein" olarak
adlandırılırlar.
amidler, proteinler, nükleik asitler, nükleotidler ve koenzimler, heksosaminler, vb.
çilekte azot noksanlığı yaprakların küçük kalmasına, açık yeşil ve sarımsı renk almalarına, ileri aşamada kahverengine dönerek solmasına sebep olur.
Bitki sert ve dik bir görünümdedir.
Gövde ince, sert ve lifsi bir yapıdadır.
Çiçekler ekseriya olgunlaşmadan dökülürler.
Meyveler normalden küçük olurlar ve kızarmadan önce uzun bir sure açık yeşil renkli kalırlar.
Çilek yetiştiriciliğinde bor noksanlığı çilekte bor noksanlığında küçük genç yapraklar kalınlaşmış ve kırılabilir yapıda oluşurlar,
kahverengi nekrotik lekeler vardır.
Yaşlı yapraklar sari renkli olup, kenarlarda renk kahveye dönüktür.
Gövde zayıf bir yapıya sahiptir.
Noksanlığın çok şiddetli olması halinde büyüme noktaları ölür, gövdede morumsu renk oluşur.
Meyve sayısı az ve içlerinde kararma görülür.
ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE DEMİR NOKSANLIĞI

Topraktaki
karbonatın (HCO3-)

Kimyada, bir karbonat, bir olan bir tuzu ve karbonik asit (H 2 CO 3 ), varlığı ile karakterize edilen karbonat iyonu, bir çok atomlu iyonu formül ile CO2−
3. İsim aynı zamanda karbonat grubu C (= O) (O–) 2 içeren organik bir bileşik olan bir karbonat esteri de ifade edebilir.
demirin alımını ve hareketini kısıtladığı da gösterilmiştir.
HCO3- oluşumu için yüksek seviyelerde
karbondioksit (CO2)

Karbon dioksit ( kimyasal formül CO 2 ) bir kokusu olan gaz % 53 daha yüksek bir kuru havadan daha ilgili bir yoğunluğa sahip.
Karbondioksit molekülleri, iki oksijen atomuna kovalent olarak çift bağlı bir karbon atomundan oluşur. Dünya atmosferinde iz
gazı olarak doğal olarak oluşur. Mevcut konsantrasyon hacimce yaklaşık % 0.04'tür (412 ppm) ve endüstri öncesi 280 ppm
seviyesinden yükselmiştir. Doğal kaynaklar arasında volkanlar, kaplıcalar ve gayzerler bulunur
gereklidir. Su dolu topraklarda olduğu gibi kötü havalandırma koşullarında, CO2 kök ve
mikrobiyal

Bir mikroorganizma veya bir mikrop, a, mikroskopik organizma da mevcut olabilir, tek hücreli bir biçimde ya da hücrelerin
koloni. Mikroorganizmalar, tüm tek hücreli organizmaları içerir ve bu nedenle son derece çeşitlidir. Yaşamın üç alanından
tarafından tespit Carl Woese , tüm arkelerinkinden ve Bakterilerin mikroorganizmalardır.
solunumdan birikir. Bu da yüksek HCO3 ve sınırlı demir alımına neden olur.
Karbonatlar, bazı meyve yetiştirme alanlarında yaygın olan yüksek pH'lı kireçli topraklarda da oluşur.
Bu topraklarda yetişen bahçelerde, özellikle ıslak koşullarda demir noksanlığı belirtileri görülme olasılığı yüksektir.
Toprakların pH'ını yükseltmek için uygulanan aşırı kireç de demir noksanlığına neden olabilir.
“Kireç kaynaklı demir klorozu”
Demir (Fe) noksanlığı, "kireç kaynaklı kloroz " olarak da bilinen bir bitki hastalığıdır
terimi, yüksek toprak pH koşullarında yetişen ağaçlarda semptomlar için sıklıkla kullanılır.
Cevizde demir noksanlığını yönetmenin en iyi yolu sulama ve toprak pH'ını yönetmektir. Demir noksanlığının karakteristik belirtileri, demirin etkilediği metabolik reaksiyonların bozulmasından, büyüme ve klorofil sentezi için
gerekli enerji transferinin kısıtlanmasından kaynaklanır.
Demir noksanlığı belirtilerinin çok tipik olması ve bütün bitkilerde birbirine benzemesi, kolay tanınmasını sağlar.
Bununla birlikte, birçok durum da demir noksanlığı ile beraber diğer bazı mikro besin elementlerinin (özellikle çinko ) noksanlığı aynı
zamanda söz konusu olabilmekte, bu da tanınmayı güçleştirebilmekte.
Yaprak analizleri, önemli ipuçları vermekle beraber, demir noksanlığının teşhisinde kesin bir kriter olarak ele alınması güçtür.
Çünkü birçok halde, demir noksanlığı olan yapraklarla, sağlıklı yaprakların demir kapsamları arasında fark görülmemekte, hatta kloroz
yaprakların demir kapsamları daha yüksek çıkabilmektedir.
Bu ise yukarıdaki paragraflarda açıklanmış olduğu gibi, demirin bütün formlarının bitkide yararlı olmayışından ileri gelmektedir.
Demir noksanlığı olduğundan kuşku duyulan bir belirtinin, gerçek demir noksanlığı olup olmadığını anlamanın en iyi yolu, Ironu yapraklara
püskürtmektir.
Kloroz kaybolur veya hafiflerse, belirtileri demir noksanlığından ileri geldiği anlaşılır.
Demir noksanlığının giderilmesinde, yaprak gübrelemeleri başarılı olmaktadır.
Etkili bileşikler dahi, noksanlığın çok şiddetli olması durumunda kesin tedavi edici olamayabilir.
pH analizini mutlaka yaptırın,

Toprak pH sı, bir toprağın asitliğinin veya bazlığının (alkalinite) bir ölçüsüdür. pH değeri negatif olarak tanımlanır logaritma (taban 10) aktivitesinin ve hidronyum (iyon H+
veya daha doğrusu H3O+aq) bir çözümde. Toprakta, su (veya 0.01 M CaCl gibi bir tuz çözeltisi) ile karıştırılmış bir toprak bulamacında ölçülür.
2) ve normalde 3 ile 10 arasındadır, 7 nötrdür. Asitli toprakların pH'ı 7'nin altında ve alkali toprakların pH'ı 7'nin üzerindedir. Ultra asidik topraklar (pH <3.5) ve çok kuvvetli alkali topraklar (pH> 9) nadirdir.
Toprak pH sı, birçok kimyasal süreci etkilediği için toprakta ana değişken olarak kabul edilir. Farklı besin maddelerinin kimyasal
formlarını kontrol ederek ve geçirdikleri kimyasal reaksiyonları etkileyerek özellikle bitki besin maddesinin kullanılabilirliğini etkiler.
Çoğu bitki için optimum pH aralığı 5.5 ile 7.5 arasındadır.
pH yı düzenlemeden gübreleme yapmayın, teknik ekibimizi aramaktan çekinmeyin. pH yı düzenlemek için
Cantex root

Toprak kirecini kalsiyuma çeviren tek ürün.
Topraktan uygulanabilen mükemmel bir pH düşürücüdür.
İlaçlama suyunda ve toprakta bulunan kireci bitki tarafından alınabilir kalsiyuma çevirir.
Kireçli suların pH ‘ sını düşürür, kireci giderir.
Toprakta buluna kirecin bağlamış olduğu demir, çinko ve fosfatların bitki tarafından alınmasını sağlar.
Kireçli su ile kullanılan zirai ilaçların parçalanmasını ve bozulmasını önler.
Damlama sulama borularındaki meme tıkanıklığı açar.
kullanın.
Bakınız: Cantex root
ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MAGNEZYUM NOKSANLIĞI

Magnezyum
klorofilin

birçok yeşille ilgili herhangi biri pigmentler bulunan mesosomes arasında siyanobakteriler ve kloroplast içinde yosun ve
bitkiler. Klorofil fotosentezde çok önemlidir ve bitkilerin ışıktan enerji almasını sağlar. Klorofiller, elektromanyetik
spektrumun mavi kısmında ve kırmızı kısımda ışığı en güçlü şekilde emer
bir parçasıdır, bir dizi
enzimin

Enzimler, proteinler olduğu gibi hareket biyolojik katalizörler (biyokatalistler). Katalizörler kimyasal reaksiyonları
hızlandırır. Enzimlerin üzerinde etki edebileceği moleküller substratlar olarak adlandırılır ve enzim substratları ürünler
olarak bilinen farklı moleküllere dönüştürür. Hücredeki hemen hemen tüm metabolik süreçlerin, yaşamı sürdürecek kadar hızlı
hızlarda gerçekleşmesi için enzim katalizine ihtiyacı vardır.
çalışmasını aktive eder, fosfor değişimine katılır. Birçok bitkide magnezyum noksanlığı,
akut
Çok çabuk ilerleyen ya da ilerlemiş, iveğen (hastalık)
yaprakta besin noksanlığı ile birlikte damarlar arasında yaprak kenarının
klorozuna

yaprakların sararması; genellikle interveinal; bazı türlerde genç yapraklar en çok etkilenenlerdir, ancak diğerlerinde hem eski
hem de yeni yapraklar klorotiktir. Normal bir bitkinin (sağda) yanında şiddetli klorozu olan bir mısır bitkisi (solda)
yol açar. Magnezyum açlığı genellikle
fizyolojik
Bitki fizyolojisi, bitkilerin işleyişiyle ilgilenen bir botanik alt disiplinidir . Yakından ilgili alanlar arasında bitki
morfolojisi , bitki ekolojisi , fitokimya , hücre biyolojisi , genetik , biyofizik ve moleküler biyoloji bulunmaktadır.
Temel süreçler bitki fizyolojisi dahil fotosentez, solunum, bitki beslenme, tropizmler, nastik hareketler, Fotoperiyodizm,
fotomorfojenez, sirkadiyen ritimler, Tohum çimlenme, dormansi ve stoma fonksiyonu ve terleme.
Suyun kökler tarafından emilmesi, yapraklarda besin üretimi ve sürgünlerin ışığa doğru büyümesi bitki
fizyolojisine örnektir
olarak
asidik mineral gübreler
pH sı nötrden düşük gübreler, 7.0 daha düşük
kullanıldığında gözlenir, çünkü eylemleri altında özellikle hafif kumlu topraklarda magnezyumun süzülmesi artar.
Magnezyum, Mg + 2 olarak emilen bir başka ikincil makro besin maddesidir.
çilekte magnezyum noksanlığında yaşlı yapraklarda damar aralarında, kenarlardan başlayıp içe doğru ilerleyen sararma şeklinde kloroz görülür.
Sonunda bütün yaprak sarıya döner.
Kahverengi keler oluşur.
Yapraklar gövdeye doğru sarkar ve ölür.
Noksanlık belirtileri ilk önce yaşlı yapraklarda görülür.
Eksik yapraklar ince ve kırılgandır, erken düşer ve interveinal ve marjinal kloroz gösterir.
Yapraklar sonunda interveinal kızarıklık ve nekroz gelişir.
Noksanlıkler şiddetli olmadığı sürece sürgünler normal görünebilir.
ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MANGAN NOKSANLIĞI

Mangan fotosentez ve diğer fizyolojik süreçlerde yer alır, birçok
ribozom

Hücrede protein sentezinin gerçekleşmesinde görevlidir. Hücre zarına ve endoplazmik retikuluma yapışık halde bulunan
yapılardır. Üç çeşit ribozom vardır. Ribozomal RNA, mesajcı RNA ve taşıyıcı RNA olarak gruplandırmak mümkündür.
ve kloroplastın yanı sıra
enzimlerin

Enzimler, proteinler olduğu gibi hareket biyolojik katalizörler (biyokatalistler). Katalizörler kimyasal reaksiyonları
hızlandırır. Enzimlerin üzerinde etki edebileceği moleküller substratlar olarak adlandırılır ve enzim substratları ürünler
olarak bilinen farklı moleküllere dönüştürür. Hücredeki hemen hemen tüm metabolik süreçlerin, yaşamı sürdürecek kadar hızlı
hızlarda gerçekleşmesi için enzim katalizine ihtiyacı vardır.
bir parçasıdır.
Mangan, bitki kökleri tarafından Mn + 2 formunda emilen redoks mikrobesinlerinden biridir.
Bazı dehidrojenazlar, dekarboksilazlar, kinazlar, oksidazlar, peroksidazların aktivitesi için ve spesifik olarak diğer iki
değerlikli, katyonla aktive edilen enzimler tarafından gereklidir ve O2'nin fotosentetik evrimi için gereklidir.
Amino asit

Kimyada bir aminoasit hem amin hem de karboksil fonksiyonel gruplar içeren bir moleküldür. Aminoasitlerin peptit bağlarıyla uç uca
eklenmesiyle oluşturdukları kısa polimer zincirler "peptid", uzun polimer zincirler ise "polipeptid" veya "protein" olarak
adlandırılırlar.
ve proteinlerin üretimine dahil olmanın yanı sıra, mangan, fotosentez, klorofil oluşumu ve nitrat azaltımında eşit
derecede güçlü bir role sahiptir ve gübrenin ikincil etkilerinden ortaya çıkan askorbik asit sentezi için vazgeçilmezdir.
çilek mangan noksanlığına oldukça duyarlı bir bitkidir.
Noksanlık kendini yapraklarda ince damarlar arasında renk açılması şeklinde belli eder.
En ince damarlar dahil, yeşil damarlar arasında, damarlarla çevrelenmiş açık renkli adacıklar halinde bir görüntü oluşur.
Oldukça tipiktir.
Daha sonra hücrelerin ölmesi neticesinde yaz lekeler kahverengine döner.
Yaprak saplan ve gövde üzerinde de kahve ve siyah kahve renkli nekrotik lekeler oluşur.
Noksanlık sürerse büyüme noktaları ölür.
Noksanlık şiddetli ise çiçek ve meyve azalır.
Meyvede şeker ve C vitamini kapsamı düşük olur.
Çilek bitkisi derin köklü bir bitki olduğu için, toprağın derin sürülerek dikkatle hazırlanması gerekir.
Tarla tabanının 50 cm altında pulluk tabanı denilen geçirgen olmayan bir tabaka varsa bu tabaka sonbahar başlarında özel
pulluklarla kırılmalıdır.
Sonbaharda dekara 3-4 ton iyi yanmış ahır gübresi atılarak derince sürülmesi gerekir.
ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BOR NOKSANLIĞI

Bor
noksanlığı, bitkilerde mikro besin borunun yaygın bir noksanlığıdır. Dünya çapında
en yaygın mikro besin noksanlığıdır ve mahsul üretiminde ve mahsul kalitesinde
büyük kayıplara neden olur. Bor noksanlığı bitkilerin
vejetatif

Vejetatif üreme, yüksek yapılı bitkilerin vejetatif
organlarından (yaprak, kök ve gövdeleri) belli kısımlarının, ana bitkiyle aynı
genetik yapıya sahip yeni bireylerin oluşturulmasıdır.
ve üreme gelişimini etkiler, hücre genişlemesinin engellenmesine,
meristemin

Hücre bölünmesi yapabilen farklılaşmamış hücrelerden
(meristematik hücreler) oluşur. Meristemdeki hücreler, bitkilerde meydana gelen
diğer tüm doku ve organlara dönüşebilir. Bu hücreler, farklılaşacakları bir
zamana kadar bölünmeye devam ederler ve daha sonra bölünme yeteneklerini
yitirirler.
ölümüne ve doğurganlığın azalmasına neden olur. Bitkiler hem suda çözünür hem de
çözünmez biçimde bor içerir. Sağlam bitkilerde suda çözünebilen bor miktarı,
sağlanan bor miktarı ile dalgalanma gösterirken çözünmeyen bor ise değişmez. Bor
noksanlığının görünümü, suda çözünmeyen borun azalması ile çakışmaktadır.
Çözünmeyen borun fonksiyonel form olduğu, çözünür borun ise fazlalığı temsil
ettiği görülmektedir. Bor, yüksek bitkilerin büyümesi için gereklidir. Elementin
birincil işlevi bitkilerde hücre duvarına yapısal bütünlük sağlamaktır. Diğer
işlevler muhtemelen
plazma zarının

Hücre zarı (aynı zamanda plazma membranı veya
sitoplazmik zar, ve tarihsel olarak anılacaktır plazmalemma) olan yarı-geçirgen
zar, bir bir hücrenin çevreleyen ve içindekileri çevreleyen sitoplazma ve
çekirdek plazması. Hücre zarı, hücreyi, hücre dışı sıvının ana bileşeni olan
çevreleyen interstisyel sıvıdan ayırır
ve diğer
Metabolizma

grubu olduğu ömrü -sustaining kimyasal reaksiyonları
içinde organizmaların. Metabolizmanın üç ana amacı şunlardır: hücresel süreçleri
yürütmek için gıdanın enerjiye dönüştürülmesi; gıdanın / yakıtın proteinler,
lipitler, nükleik asitler ve bazı karbonhidratlar için yapı taşlarına
dönüştürülmesi; ve ortadan kaldırılması metabolik atıklar
yolların bakımını içerir. Bor,
oksidasyon

Oksidasyon, elektron
kaybı veya bir atomun, bir iyonun veya bir moleküldeki belirli atomların
oksidasyon durumunda bir artıştır.
ve
fotosentez

Fotosentez için bitkilerin ve diğer organizmalar
tarafından kullanılan bir süreçtir dönüştürmek ışık enerjisini içine kimyasal
enerjiye daha sonra edilebilir yayımlanan organizmaların faaliyetlerini yakıt.
Bu kimyasal enerji, karbondioksit ve sudan sentezlenen şekerler gibi
karbonhidrat moleküllerinde depolanır - bu nedenle fotosentez adı, Yunan phōs,
"ışık" ve güneşten, "bir araya getirme" den gelir.
süreçlerini aktive eder.
bitkide genç yapraklar küçük, uçları ve kenarları kahve renkli ve kurumuş vaziyettedir.
Bazen yaprak ayası açık renkli bir kloroz gösterir.
Çiçek az ve solgun olur. Meyveler küçük ve deforme olmuş durumdadır.
Bor, oksidasyon ve fotosentez süreçlerini aktive eder.
Bor noksanlığı ile, yapraklardan asimilatların hareketi bozulur ve fotosentez süreci yavaşlar, bitkilerin çiçeklenmesi ve gübrelenmesi bozulur,
boş çiçekler ortaya çıkar, bazen yumurtalıklar düşer.
Tohum verimi düşer
ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MOLİBDEN NOKSANLIĞI

Bitkiler tarafından azot beslenmesiyle ilişkili kimyasal değişiklikler için gereklidir.
Yeterli molibden bitkisi olmadan yapraklarında nitrat birikir, ancak normal büyüme için protein yapmak için kullanamaz.
Bitki bodurlaşır ve yapraklar azot noksanlığı belirtileri gösterir, damarlar arasında soluk yeşil veya sarımsı yeşil renkte görünür.
Yaşlı yapraklar kavurulmuş kenarlardan daha ciddi şekilde etkilenebilir.
Normal bir tarım toprağının alınabilir molibden kapsamı çok kaba bir ortalama olarak 0.2 ppm kadardır.
Bununla birlikte bitkilerin molibden gereksinimleri çok düşük olduğundan, çoğu toprakta bulunan molibden miktarı bitkilerin
gereksinimini karşılamaya yeterli olmaktadır.
Bu nedenle bitkilerde molibden noksanlığı sık görülen bir durum değildir.
Ancak asit topraklar (pH 5.5'den küçük) üzerinde yetiştirilen bitkilerde kimi hallerde molibden noksanlığı görülmektedir.
Yetiştirici çilekçiliğe başlamadan önce Pazar durumunu incelemelidir.
Üretici reçel, marmelat ve meyve suyuna uygun bir sanayi çeşidinin
Pazar şansını yüksek görürse, ona uygun çeşit seçmesi gerekir.
Bazı bölgelerde çileğin dondurularak dışsatımı gelişmiştir.
Yetiştiricinin dikkat edeceği diğer hususlar ise;
-Çeşidin bölgeye uygun olup olmadığı,
-Verimliliği, hastalıklara dayanıklılığı,
-Pazarın aradığı çeşit olup olmadığı,
-Taşımaya dayanıklılığı,
-Bitkisinin kuvvetli olup olmadığı konularıdır.
Eğer seracılığa uygun çeşit düşünülmüyorsa, erkencilik çok önemlidir. Bazı bölgeler için son turfanda hasad önemlidir.
Çilek bahçesi çeşidi karışmamış fidelerle kurulmalıdır.
ALİSO Meyve iri, meyve eti sert, verimli, tat kalitesi orta, bitkisi kuvvetli, meyvenin saptan kopması oldukça kolay, erkenci ve serada
yetiştiriciliğinde uygun bir çeşittir.
Meyve uçlarında şekil bozukluğu görülür.
Reçel, marmelat ve meyve suyuna oldukça uygun, sarılığa oldukça duyarlı bir çeşittir.
Kışları ılık bölgeler için uygundur.
AÇIKTA ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİ
Çilek -10 C ‘ye kadar yetiştirilebilir.
Daha soğuk bölgelerde bitkilerin saman, kuru yaprak gibi materyalle örtülerek dondan

korunması gerekir.
Çilek yetiştiriciliği için en uygun toprak; süzek, kumlu-tınlı ve hafif topraklardır.
Kireci fazla topraklar çilek için uygun değildir.
Toprak PH’ sı 7.0 - 7.5 olan topraklarda önemli bir problem yaratmamaktadır.
Çilek, toprak kökenli mantarsal hastalıklara karşı duyarlı olduğu için dikim yapılacağı toprağın bu hastalıklardan ve nematod
yönünden temiz olması gerekir.
Bunun için bir önceki mevsimde buğday, arpa gibi tahıl ekilmiş araziler tercih edilmelidir.
Böyle topraklar bulunmadığı taktirde toprak metilbromit ,vapam,kloropikrin gibi ilaçlarla fümige edilmelidir.
Toprak derin işlendikten sonra dekara 3-4 ton çiftlik gübresi atılmalıdır.
Ayrıca dekara 30-35 kg kompoze gübre verilmelidir.
Büyük arazilerde karık pulluğu ile, küçük alanlarda ise elle 60-70 cm genişliğinde, 20-30 cm yüksekliğinde masuralar açılarak
toprak dikime hazır hale getirilir.
Çilek yetiştiriciliğinde ilkbahar dikimi, kış dikimi,yaz dikimi,sonbahar dikimi olmak üzere 4 dikim zamanı vardır.
Dikim
İlkbahar Dikimi
Kışları soğuk geçen bölgelerde genellikle Nisan ayında yapılan bir dikimdir.
Bu dikimde frigo fideler veya fidelikte Ocak - Şubat aylarında sökülmeyip bekletilen fideler kullanılır.
Bu fideler Mayıs ve Haziran aylarında az miktarda çiçek açarak meyve verirler.
Bunların esas ürünü 1 yıl sonraki Haziran ayındadır.
Bu bitkilerin 1 yıl boyunca su, besin maddesi ihtiyaçları karşılanmalı ve hastalık ve zarlılardan korunmalıdır.
Kış Dikimi
Kışları ılık geçen yerlerde yapılır.
Dekara yaklaşık 8000 adet bitki dikilir.
Dikimler fidelikten sökülen yavru bitkilerle yapılır.
Akdeniz Bölgesinde kış dikimi için en uygun zaman Ekim 15 - Kasım 15 arasıdır.
Ilkbaharda açıkta Mart ortasından itibaren ürün alınmaya başlanır.
Ayrıca alçak ve yüksek tüneller altında çilek yetiştiriciliği yapılırsa, ,açıkta yetiştiriciliğe göre yaklaşık 15 -30 günlük
erkencilik sağlanır.
Kış dikiminde fidelerin tutma yüzdeleri yüksektir. Bitkilerin sulanması önemli sorun yaratmaz.
Kış dikiminin ikinci yılında, teknik ve kültürel önlemlerin iyi alınması, hastalık, zararlı ve yabancı otlarla iyi
mücadele edilmesi halinde verim yaz dikimi kadar yüksek olabilir.
Dikim sıra üzeri ve sıra arası 25 x 30 cm olmak üzere yapılır.
Yaz Dikimi
Frigo bitkilerde yapılır.
Bu dikim sisteminde verim kış dikimine göre 2-3 kat daha fazladır.
Ancak ürün kış dikimine göre biraz geç kalmaktadır.
Akdeniz Bölgesinde yaz dikimi için en uygun zaman Temmuz 15 - Ağustos 15 arasıdır.-20 C ‘den çıkartılan frigo fideler bir
gece suda bırakılır.
Sonra dikim yapılır.
Fideler sıra üzeri ve sıra arası 30 x 32 cm olarak dikilir.
Yazın sulama büyük problem teşkil eder.
Dekara yaklaşık 6200 adet bitki dikilmektedir.
Bütün yaz ve sonbahar aylarında büyümelerine devam eden bitkiler giderek kuvvetlenmekte ve kışa 5-10 gövdeli olarak girmektedirler.
Böyle bitkiler kış soğuklarına karşı dayanıklı olmaktadırlar.
Tesis edilen bölgeye göre bu bitkiler Şubat -Mart aylarında bol çiçek açar ve meyve vermeye başlar.
Akdeniz kıyı kesiminde ürün Haziran- Temmuz ayına kadar devam eder.
Bu dikim sisteminde bir dekarlık alandan ortalama 3-8 ton ürün alınmaktadır.
Akdeniz bölgesinde uzun yıllardan beri yapılan araştırmalar yaz dikim sisteminin bütün öteki sistemlerden üstün olduğunu göstermiştir.
Sonbahar Dikimi
Bu dikim sisteminde fideler, Eylül-Ekim aylarında fidelikten sökülerek asıl yerlerine dikilmektedir.
Meyve erken, kalite ve verim düşük olmaktadır.
Bu dikim sisteminde yetiştiriciliğin ısıtılan sera veya yüksek tünellerde yapılması gerekir.
FİDE DİKİMİ
Fideler serin ve nemli havalarda dikilmelidir.
Fide açılan çukurlara tam kök boğazı seviyesinde dikilir.
Dikimden önce kök (8-10 cm kalacak şekilde ) ,taç tuvaleti (2-3 genç yaprak kalacak şekilde)yapılarak bitkilerin tutma
oranı arttırılır. Dikimden sonra can suyu verilir.
Yaz dikiminde bitkiler 15 gün, günde en az 3 defa olmak üzere çok iyi sulanmalıdır.
Yaz dikiminde dikimden 6-8 gün sonra açan çiçekler koparılmalıdır.
ÇİLEK BAHÇESİ BAKIMI
Çilek yetiştiriciliği sırasında yabancı otların çıkmaması, erkenci, temiz ve kaliteli ürün elde etmek için masuralar; siyah
plastik, buğday sapı, çam iğneleri gibi örtü materyali ile örtülmelidir (malçlama).
Malç olarak en çok kullanılan materyal siyah plastik örtülerdir.
Çilek aşırı suya karşı duyarlı bir bitkidir.
Aşırı sulama sonucu sarılık ve mantari hastalıklar ortaya çıkar.
Sulama suyunun tuzluluğu 5.0 milimost ‘ dan fazla olursa kullanılmamalıdır.
Sulama yöntemleri yağmurlama, karık sulama ve damlama sulamadır.
Damlama sulama kontrollü olduğu için en ideal sulama yöntemidir.
Bu yöntemin yapılamadığı yerlerde yağmurlama sulama yapılmalıdır.
En iyi gübreleme toprak ve yaprak analizine dayalı olarak yapılandır.
Çiçekler açar açmaz dekara 20 kg amonyum sülfat verilir.
Gübreleme;
çiçekten sonra bir ay aralıklarla dekara 20 kg amonyum sülfat olmak üzere her ay yapılmalıdır.
Toplam olarak dekara 100-120 kg amonyum sülfat verilir.
Çilek yetiştiriciliğinde kol temizliği verim yönünden önemlidir.
Çıkan kollar vakit geçirilmeden temizlenmelidir.
Aksi halde verim düşer.
HASTALIK VE ZARARLILARLA MÜCADELE
Çilek hastalıkları kökte, meyvede ve yaprakta görülür.
Kök hastalıkları topraktan bulaştığı için toprak fümigasyonu veya sterilizasyonu şarttır.
Meyve çürüklüğüne karşı meyve tutumundan sonra birkaç defa sistemik mantari ilaçlar atılmalıdır.
Meyve çürüklüğünün fazla görüldüğü yerlerde alçak ve yüksek tünellerin, plastik ve cam seraların havalandırılmasına önem verilmelidir.
Ayrıca yaz dikimlerinde bitkilerin sıra arası ve sıra üzeri mesafeleri geniş tutulmalıdır.
Çilek zararlıları olan kırmızı örümcek, yaprak bitleri, danaburnu, kadı lokması ile mücadele yapılmalıdır.
Virüs ve nematod problemlerinden kurtulmanın en iyi yolu ise sağlıklı fide ile bahçe tesis edilmesidir.
HASAT VE AMBALAJ
Hasat günün erken saatinde yapılmalıdır.
Uzak pazara gönderilecek çileklerde meyveler ¾ oranında kızardığı zaman hasat edilmelidir.
Çilek; meyvede tutmadan, meyve el ayasında kalacak şekilde, sapı tırnakla 1 cm kalacak şekilde kesilerek derilmeli, 1/2
ve ¼ kg’ lık plastik kaplar ile pazara gönderilmelidir.