Elma & Yetiştiriciliği
Besin noksanlıkları & noksanlığın giderilmesi
Bitki Beslenmesi, Bitki Besin Noksanlıkları, Bitki besin Noksanlıklarının giderilmesi
E

lma ılıman, özellikle soğuk ılıman iklim meyvesidir. Elma kış dinlenmesine en fazla ihtiyaç duyan meyve türüdür.
Yapılan denemelerde elmaların soğuklama ihtiyacını karşılayabilmesi için + 7.2°C’nin altında çeşitlere bağlı olarak 2322-3648 saat kalması gerekir.
0 C nin altında ise 1000-2000 saat soğuklamaya ihtiyacı vardır.
Yetersiz soğuklama sonucu çiçeklerin bir kısmı ölür, geriye kalan çiçeklerin açılması da normale göre hem daha geç, hem de düzensiz olur.
Böylece geç açan çiçekler döllenme yetersizliği nedeni ile dökülür.
Soğuklamasını giderememiş elma ağaçlarında yaprak gözleri sürmez ve ağaç çıplak kalır.
Elma yüksek yaz sıcağından da hoşlanmaz.
Sıcaklık 40°C’nin üzerine çıktığı zaman büyüme durur, daha yüksek sıcaklıklarda ise zararlanma görülmeye başlar.
E

lma genellikle birçok toprak tiplerinde başarılı sonuç verir. Bahçe kurulacak yerin alt toprak yapısı önemlidir.
Alt toprak, bitki kökleri hiçbir zaman su içinde kalmayacak ve köklerin yayılmasını kolaylaştıracak şekilde drene edilmelidir.
Sert ve suyu tutan alt toprak gelişmeye engel olur, ağacın büyümesini ve ömrünü olumsuz yönde etkiler.
En iyisi alt toprağın çakıllı-tınlı olmasıdır. Toprak derinliğinin 2 metre veya daha fazla olması istenir.
Elma yetiştiriciliği için en iyi topraklar optimal olarak 6.0-6.5 pH ve içerisinde normal kireci ve yeteri kadar humus ve nemi
bulunan tınlı, tınlı-kumlu veya kumlu-tınlı geçirgen topraklardır.
NOKSANLIK OLMASINI BEKLEMEYİN
Bitki besin noksanlığı

Şeftalide
fosfor noksanlığı
görülmeden, düzenli bitki besleme yapınız. Her sene
toprak analizlerinizi

Toprak testi, tarımda gübre tavsiyelerini belirlemek için bitkilerde bulunan bitki besin konsantrasyonlarını tahmin etmek için
yapılanlardır. Test genel olarak besin içerikleri, bir bileşim ve bu gibi diğer özellikleri asitlik veya pH seviyesi ölçülür.
Toprak testi, besin Noksanlıklerini, aşırı doğurganlıktan kaynaklanan potansiyel toksisiteleri ve gerekli olmayan eser
minerallerin varlığından kaynaklanan engellemeleri gösteren toprağın doğurganlığını veya beklenen büyüme potansiyelini
belirleyebilir.
yaptırın. Teknik ekiplerimiz geldiğinde gösteriniz veya WhatsApp üzerinden gönderin.
pH analizini mutlaka yaptırın

Toprak pH sı, bir toprağın asitliğinin veya bazlığının (alkalinite) bir ölçüsüdür. pH değeri negatif olarak tanımlanır logaritma (taban 10) aktivitesinin ve hidronyum (iyon H+
veya daha doğrusu H3O+aq) bir çözümde. Toprakta, su (veya 0.01 M CaCl gibi bir tuz çözeltisi) ile karıştırılmış bir toprak bulamacında ölçülür.
2) ve normalde 3 ile 10 arasındadır, 7 nötrdür. Asitli toprakların pH'ı 7'nin altında ve alkali toprakların pH'ı 7'nin üzerindedir. Ultra asidik topraklar (pH <3.5) ve çok kuvvetli alkali topraklar (pH> 9) nadirdir.
Toprak pH sı, birçok kimyasal süreci etkilediği için toprakta ana değişken olarak kabul edilir. Farklı besin maddelerinin kimyasal
formlarını kontrol ederek ve geçirdikleri kimyasal reaksiyonları etkileyerek özellikle bitki besin maddesinin kullanılabilirliğini etkiler.
Çoğu bitki için optimum pH aralığı 5.5 ile 7.5 arasındadır.
Gerektiğinde bir fotokopisini teknik elamanlarımıza
veriniz, sisteme kayıt yapalım. Bir sene sonraki planlamalarımızı daha sağlıklı yapalım.
“ Aşağıdaki noksanlıklar görüldüğünde, aramaktan çekinmeyin, bahçenize en uygun gübrelemeyi yapmanıza yardımcı olalım.!”
NOKSANLIKLARIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN, İLK YAPRAKLAR SERÇE GAGASI KADAR OLDUĞUNDAN İTİBAREN DÜZENLİ GÜBRE KULLANINIZ.
Noksanlıklar yaprakta görüldüğü anda müdahale edilirse noksanlık düzelebilir, noksanlık meyveye geçtiğinde geriye dönüş yoktur.
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE DEMİR NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka "Bitki Besleme Uzmanlarından" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.

Topraktaki
karbonatın (HCO3-)

Kimyada, bir karbonat, bir olan bir tuzu ve karbonik asit (H 2 CO 3 ), varlığı ile karakterize edilen karbonat iyonu, bir çok atomlu iyonu formül ile CO2−
3. İsim aynı zamanda karbonat grubu C (= O) (O–) 2 içeren organik bir bileşik olan bir karbonat esteri de ifade edebilir.
demirin alımını ve hareketini kısıtladığı da gösterilmiştir.
HCO3- oluşumu için yüksek seviyelerde
karbondioksit (CO2)

Karbon dioksit ( kimyasal formül CO 2 ) bir kokusu olan gaz % 53 daha yüksek bir kuru havadan daha ilgili bir yoğunluğa sahip.
Karbondioksit molekülleri, iki oksijen atomuna kovalent olarak çift bağlı bir karbon atomundan oluşur. Dünya atmosferinde iz
gazı olarak doğal olarak oluşur. Mevcut konsantrasyon hacimce yaklaşık % 0.04'tür (412 ppm) ve endüstri öncesi 280 ppm
seviyesinden yükselmiştir. Doğal kaynaklar arasında volkanlar, kaplıcalar ve gayzerler bulunur
gereklidir.
Su dolu topraklarda olduğu gibi kötü havalandırma koşullarında, CO2 kök ve
mikrobiyal

Bir mikroorganizma veya bir mikrop, a, mikroskopik organizma da mevcut olabilir, tek hücreli bir biçimde ya da hücrelerin
koloni. Mikroorganizmalar, tüm tek hücreli organizmaları içerir ve bu nedenle son derece çeşitlidir. Yaşamın üç alanından
tarafından tespit Carl Woese , tüm arkelerinkinden ve Bakterilerin mikroorganizmalardır.
solunumdan birikir. Bu da yüksek HCO3 ve sınırlı demir alımına neden olur.
Karbonatlar, bazı meyve yetiştirme alanlarında yaygın olan yüksek pH'lı kireçli topraklarda da oluşur.
Bu topraklarda yetişen bahçelerde, özellikle ıslak koşullarda demir noksanlığı belirtileri görülme olasılığı yüksektir.
Toprakların pH'ını yükseltmek için uygulanan aşırı kireç de demir noksanlığına neden olabilir.
“Kireç kaynaklı demir klorozu”
Demir (Fe) noksanlığı, "kireç kaynaklı kloroz " olarak da bilinen bir bitki hastalığıdır
terimi, yüksek toprak pH koşullarında yetişen ağaçlarda semptomlar için sıklıkla kullanılır.
Elmada demir noksanlığını yönetmenin en iyi yolu sulama ve toprak pH'ını yönetmektir. Elmada demir noksanlığının belirtisi yapraklarda sararma şeklinde görülür.
Genç yapraklarda hafif sarılık şeklinde başlar.
Yaprak damarları genellikle yeşildir, sarılık artınca damarlarda sararır.

Toprak ve hava koşullarına bağlı olarak, genç yapraklarda başlayan sarılık belirtileri yaşlı yapraklarda hızla yayılır.
Hastalık ilerledikçe yaprakların kenarlarında kırmızımtırak ve kahverengi kurumalar görülür, çoğu kez yaprağın tüm çevresini kaplar.
Yapraklar zamanla dökülür. İleri dönemde bitki zayıflar, meyve verimi düşer ve sonunda bitki kurur.
Kireçli topraklarda serbest demir kireç tarafından tutulduğu için bitki topraktan demiri alamadığında ve
toprakta yeteri miktarda demir bulunmaması durumlarında yukarıda sayılan belirtiler görülür.
pH analizini mutlaka yaptırın,

Toprak pH sı, bir toprağın asitliğinin veya bazlığının (alkalinite) bir ölçüsüdür. pH değeri negatif olarak tanımlanır logaritma (taban 10) aktivitesinin ve hidronyum (iyon H+
veya daha doğrusu H3O+aq) bir çözümde. Toprakta, su (veya 0.01 M CaCl gibi bir tuz çözeltisi) ile karıştırılmış bir toprak bulamacında ölçülür.
2) ve normalde 3 ile 10 arasındadır, 7 nötrdür. Asitli toprakların pH'ı 7'nin altında ve alkali toprakların pH'ı 7'nin üzerindedir. Ultra asidik topraklar (pH <3.5) ve çok kuvvetli alkali topraklar (pH> 9) nadirdir.
Toprak pH sı, birçok kimyasal süreci etkilediği için toprakta ana değişken olarak kabul edilir. Farklı besin maddelerinin kimyasal
formlarını kontrol ederek ve geçirdikleri kimyasal reaksiyonları etkileyerek özellikle bitki besin maddesinin kullanılabilirliğini etkiler.
Çoğu bitki için optimum pH aralığı 5.5 ile 7.5 arasındadır.
pH yı düzenlemeden gübreleme yapmayın, teknik ekibimizi aramaktan çekinmeyin. pH yı düzenlemek için
Cantex root

Toprak kirecini kalsiyuma çeviren tek ürün.
Topraktan uygulanabilen mükemmel bir pH düşürücüdür.
İlaçlama suyunda ve toprakta bulunan kireci bitki tarafından alınabilir kalsiyuma çevirir.
Kireçli suların pH ‘ sını düşürür, kireci giderir.
Toprakta buluna kirecin bağlamış olduğu demir, çinko ve fosfatların bitki tarafından alınmasını sağlar.
Kireçli su ile kullanılan zirai ilaçların parçalanmasını ve bozulmasını önler.
Damlama sulama borularındaki meme tıkanıklığı açar.
kullanın.
Bakınız: Cantex root
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FOSFOR NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka "Bitki Besleme Uzmanlarından" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.

Fosfor,
nükleik asitlerin,

bilinen tüm yaşam formları için gerekli olan biyopolimerler veya büyük biyomoleküllerdir. Terim, bir nükleik
asit, DNA ve RNA için genel adıdır. Üç bileşenden oluşan monomerler olan nükleotidlerden oluşurlar: 5 karbonlu şeker, fosfat
grubu ve azotlu baz. Eğer şeker bir bileşik olan riboz, polimer olan bir RNA (ribonükleik asit); şeker deoksiriboz olarak
ribozdan türetilmişse, polimer DNA'dır (deoksiribonükleik asit)
nükleoproteinlerin,

Nükleoproteinler herhangi biridir proteinler yapısal olarak ilişkili nükleik asitler, ya da DNA, ya da RNA. Tipik
nükleoproteinler arasında ribozomlar, nükleozomlar ve viral nükleokapsid proteinler bulunur.
fosfolipidlerin,

Fosfolipidler (PL) , molekülü bir fosfat grubu içeren hidrofilik bir "kafaya" ve bir alkol kalıntısı ile birleşen yağ
asitlerinden türetilmiş iki hidrofobik "kuyruğa" sahip olan bir lipit sınıfıdır. Fosfat grubu, kolin, etanolamin veya
serin gibi basit organik moleküller ile modifiye edilebilir. Fosfolipidler, tüm hücre zarlarının önemli bir bileşenidir
enzimlerin,

Enzimler, proteinler olduğu gibi hareket biyolojik katalizörler (biyokatalistler). Katalizörler kimyasal reaksiyonları
hızlandırır. Enzimlerin üzerinde etki edebileceği moleküller substratlar olarak adlandırılır ve enzim substratları ürünler
olarak bilinen farklı moleküllere dönüştürür. Hücredeki hemen hemen tüm metabolik süreçlerin, yaşamı sürdürecek kadar hızlı
hızlarda gerçekleşmesi için enzim katalizine ihtiyacı vardır.
vitaminlerin bir parçasıdır.
Fosfor üç temel besinden biridir, ve ortofosfat formu (lH turunçgil kökleri tarafından emilir 2 PO 4- ) ya da HPO 4 2- .
Gerek
inorganik
İnorganik, organik olmayan anlamına gelir. Biyolojide su, mineral, asit, baz, tuzlar gibi canlıların yapısında bulunan ancak canlı
olmayan veya bir canlı tarafından üretilmemiş bileşiklerdir. Doğadan hazır olarak alınırlar. Su hariç inorganik maddelerin
üretimi mümkündür.
gerekse organik fosfor bileşiklerinde bulunan fosfordan bitkilerin faydalanabilmesi için bunların parçalanarak fosforun,
fosfat anyonları

Kimya, bir fosfat, bir olduğu anyonu, tuz, fonksiyonel grup ya da ester, bir türetilmiş asit. En sık aracı ortofosfat, bir
türevi, ortofosforik asit H3PO4. Fosfat ya da orto iyon [PO4]3−üç proton H'nin çıkarılmasıyla fosforik asitten elde edilir. Bir
veya iki protonun uzaklaştırılması, dihidrojen fosfat iyonunu [H2PO4] ve hidrojen fosfat iyonu [HPO4]2−iyon, sırasıyla. Bu isimler,
amonyum dihidrojen fosfat ve trisodyum fosfat gibi bu anyonların tuzları için de kullanılır.
haline dönüşmesi gerekmektedir.
Şeker fosfatları, nükleik asitler, nükleotidler, koenzimler, fosfolipitler, fitik asit vb. Bir bileşenidir.
ATP içeren reaksiyonlarda anahtar rol oynar.
Element, fotosentez, karbonhidratların sentezi ve parçalanması ve bitkinin içinde enerji transferi gibi birçok yaşam süreci
için gereklidir.
Bitkilerin tohum oluşturmak, kök geliştirmek, olgunluğu hızlandırmak ve streslere karşı koymak için fotosentezden enerji
depolamasına ve
kullanmasına yardımcı olur.
Özellikle kireçli ve pH'i yüksek topraklarla, fazla derecede asit topraklarda bitkilerin fosfordan faydalanması zordur.
pH analizini mutlaka yaptırın. pH yı düzenlemek için
Cantex root

Toprak kirecini kalsiyuma çeviren tek ürün.
Topraktan uygulanabilen mükemmel bir pH düşürücüdür.
İlaçlama suyunda ve toprakta bulunan kireci bitki tarafından alınabilir kalsiyuma çevirir.
Kireçli suların pH ‘ sını düşürür, kireci giderir.
Toprakta buluna kirecin bağlamış olduğu demir, çinko ve fosfatların bitki tarafından alınmasını sağlar.
Kireçli su ile kullanılan zirai ilaçların parçalanmasını ve bozulmasını önler.
Damlama sulama borularındaki meme tıkanıklığı açar.
kullanın.
Bakınız: Cantex root
Fosfor noksanlığı, fosfora daha çok ihtiyaç duyan genç bitkilerde yaşlı bitkilere göre daha erken fark edilir.

Ayrıca
vejetasyon

Bitki örtüsü, bitki türlerinin ve sağladıkları yer örtüsünün bir topluluğu. Belirli taksonlara, yaşam formlarına, yapıya,
mekansal boyuta veya diğer herhangi bir özel botanik veya coğrafi özelliğe özel bir atıfta bulunmadan genel bir
terimdir.
mevsiminin başlarında soğuk (ıslak) topraklarda da fosfor noksanlığı meydana gelebilmektedir.
Fosfor noksanlığında en çok çiçek, meyve, tohum gibi
generatif organlar

Bitkilerin çiçek, meyve ve tohumdan oluşan generatif organları, nesillerini devam ettirebilmeleri için en temel yapılardır.
Generatif organlar bitki gruplarının sistematik yapılarında ve teşhislerinde önemli rol oynar. Bitkilerdeki generatif organlar
genel olarak birbirine oldukça benzemektedir. Fakat bazı türlerde yapısal farklılıklar görülmektedir. Bu
farklılıklardan dolayı tozlanma, döllenme gibi meyve ve tohum oluşumunda da değişiklikler görülmektedir.
zarar görür.
Ceviz yetiştiriciliğinde fosfor noksanlığı ağacın büyümesini yavaşlatır. Elmada fosfor noksanlığında yapraklar küçük, koyu yeşil renkli, bronz veya mor lekeli olurlar.
Yaprak saplan kırmızımsı renkli olup dal ile bağlantıları dar ay yapacak şekilde dik dururlar.
Seyrek bir yaprak sistemi vardır.
Yaşlı yaprakların kenarlarında koyu kahve nekrozlar oluşur.
Erken yaprak dökümü görülür.
Çiçek ve meyve sayısı azdır.
Meyveler küçük kalır ve olgunlaşmadan dökülür.
Meyveler cansız donuk renkli, sert ve sık bir dokuya sahip olup, tatsızdırlar.
Fosfor miktarı azota oranla aşırı fazla olduğu takdirde de meyve eti yine kaba dokulu olur.
Fosfor bitkide çok önemli bir takim organik bileşiklerin yapısında bulunur.
Bitkide enerji transferi yapan ATP bu bileşiklerin en önemlilerindendir.
Fosfor, bitkide genetik özellikleri belirleyen DNA `nın oluşumu için de gereklidir.
Kısaca açıklanan bu nedenlerden ötürü fosfor, bitki besinleri arasında önemli bir yere sahiptir.
Fosfor, enerji molekülleri ve nükleik asitler için gerekli olduğu için tüm bitkilerde önemli bir besindir.
Elma ağaçları lüzumlu fosforu kuvvetli kökleri ile topraktan almak iktidarındadır.
Fosfor ağacın büyümesine ve mahsulün artmasına yarar.
Pek az hareket eden bir eleman olması dolayısıyla fosforlu gübreleri köklerin bulunduğu sahaya vermek hususuna dikkat edilmelidir.
Karmaşık toprak işlemi, toprağa uygulanan fosforun kullanılabilirliğini etkilemekte ve birçok toprak fosforu 'bağlayabilmekte, bitkileri
kullanılamaz hale getirmektedir.
Toprağınızın bunu yapabilme kabiliyeti, ürünler ve meralar için gereksinimleri belirlerken ölçülmelidir.
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BOR NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka "Bitki Besleme Uzmanlarından" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.

Bor noksanlığı, bitkilerde en çok görülen mikro besin noksanlığıdır. Dünya çapında en yaygın mikro besin noksanlığıdır ve
mahsul üretiminde ve mahsul kalitesinde büyük kayıplara neden olur.
Bor noksanlığı bitkilerin
vejetatif

Vejetatif üreme, yüksek yapılı bitkilerin vejetatif organlarından (yaprak, kök ve gövdeleri) belli kısımlarının, ana bitkiyle
aynı genetik yapıya sahip yeni bireylerin oluşturulmasıdır.
ve üreme gelişimini etkiler, hücre genişlemesinin engellenmesine,
meristemin

Hücre bölünmesi yapabilen farklılaşmamış hücrelerden (meristematik hücreler) oluşur. Meristemdeki hücreler, bitkilerde
meydana gelen diğer tüm doku ve organlara dönüşebilir. Bu hücreler, farklılaşacakları bir zamana kadar bölünmeye devam
ederler ve daha sonra bölünme yeteneklerini yitirirler.
ölümüne ve doğurganlığın azalmasına neden olur.
Bitkiler hem suda çözünür hem de çözünmez biçimde bor içerir.
Sağlam bitkilerde suda çözünebilen bor miktarı, sağlanan bor miktarı
ile dalgalanma gösterirken çözünmeyen bor ise değişmez.
Bor noksanlığının görünümü, suda çözünmeyen borun azalması ile çakışmaktadır.
Çözünmeyen borun fonksiyonel form olduğu, çözünür borun ise fazlalığı temsil ettiği görülmektedir.
Bor, yüksek bitkilerin büyümesi için gereklidir. Elementin birincil işlevi bitkilerde hücre duvarına yapısal bütünlük sağlamaktır.
Diğer işlevler muhtemelen
plazma zarının

Hücre zarı (aynı zamanda plazma membranı veya sitoplazmik zar, ve tarihsel olarak anılacaktır plazmalemma) olan yarı-geçirgen
zar, bir bir hücrenin çevreleyen ve içindekileri çevreleyen sitoplazma ve çekirdek plazması. Hücre zarı, hücreyi, hücre dışı
sıvının ana bileşeni olan çevreleyen interstisyel sıvıdan ayırır
ve diğer
Metabolizma

grubu olduğu ömrü -sustaining kimyasal reaksiyonları içinde organizmaların. Metabolizmanın üç ana amacı şunlardır:
hücresel süreçleri yürütmek için gıdanın enerjiye dönüştürülmesi; gıdanın / yakıtın proteinler, lipitler, nükleik asitler ve bazı
karbonhidratlar için yapı taşlarına dönüştürülmesi; ve ortadan kaldırılması metabolik atıklar
yolların bakımını içerir.
Bor,
oksidasyon

Oksidasyon, elektron kaybı veya bir atomun, bir iyonun veya bir moleküldeki belirli atomların oksidasyon durumunda bir artıştır.
ve
fotosentez

Fotosentez için bitkilerin ve diğer organizmalar tarafından kullanılan bir süreçtir dönüştürmek ışık enerjisini içine
kimyasal enerjiye daha sonra edilebilir yayımlanan organizmaların faaliyetlerini yakıt. Bu kimyasal enerji, karbondioksit ve
sudan sentezlenen şekerler gibi karbonhidrat moleküllerinde depolanır - bu nedenle fotosentez adı, Yunan phōs,
"ışık" ve güneşten, "bir araya getirme" den gelir.
süreçlerini aktive eder.
Elmada bor noksanlığı benzer zararlanmalar yaparlar.
Çiçek soğuktan zarar görmüş gibi aniden solar ve siyah kahve renk alırlar.

Fakat bu haliyle düşmeyip bir süre dalda dururlar.
Don zararları aynı görüntüyü yaratmakla beraber, don etkilenmiş çiçekler hemen dökülürler.
Şiddetli noksanlık halinde yaprak çıkışı gecikir.
Vegetatif büyüme noktaları ölür, sürgünler kısa olur, yapraklar küçük ve bozuk şekilli olurlar.
Ancak yapraklarda kloroz görülmez.
Elma ve armut meyvelerinde büyük şekil bozuklukları ve iç ve dışta mantarlaşmalar görülür.
Meyveler normalden küçüktür ve bazen çatlamalar olur.
Bor noksanlığından ileri gelen dış mantarlaşmalar, kalsiyum noksanlığın dan ileri gelen acı benek hastalığı ile karıştırılmamalıdır.
Acı benek dalda ya çok geç dönemde veya daha çok hasattan sonra, depolama sırasında ortaya çıkar.
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÇİNKO NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka "Bitki Besleme Uzmanlarından" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Elmande çinko noksanlığının tipik belirtisi, daralmış, küçülmüş yapraklar ve
Yaprakların rozetlenmesidir.

çinko noksanlığı olan dikotiledonların boğum araları kısalmıştır, bu nedenle yapraklar gövde üzerinde kümelenir. Yapılan
ölçümlemelerde ise boğum araları uzunluklarının oldukça kısa olduğu görülür.
Yaprak yüzeyin de damar kenarları yeşil kalmak üzere, damar aralarında sari mozaik şeklinde lekeler oluşur.
elmada çinko noksanlığında ağaçlarda
cüce yaprak
(küçük yaprak) - genellikle kloroz, nekrotik lekeler veya bronzlaşma gösteren küçük yapraklar
ve
bozuk yapraklar
yapraklar genellikle daha dardır veya dalgalı kenar boşlukları vardır
oluşur
Noksanlık çok şiddetli değilse sadece yaprakları etkiler, sürgün gelişimi normal devam eder.
Ancak noksanlık şiddetli ise sürgün gelişimi tamamen durur.
Yapraklarda
kloroz,

yaprakların sararması; genellikle interveinal; bazı türlerde genç yapraklar en çok etkilenenlerdir, ancak diğerlerinde hem eski
hem de yeni yapraklar klorotiktir. Normal bir bitkinin (sağda) yanında şiddetli klorozu olan bir mısır bitkisi (solda)
nekrotik lekeler

Kloroz bölgelerinde yaprak dokusunun ölümü. Pektin sentezlenemez ve bu nedenle hücre duvarları bağlanamaz ve dolayısıyla
meristemlerin bir engeli. Bu, gövde ve kök uçlarında ve yaprak kenarlarında nekroza yol açacaktır.
görülür ve
yapraklar bronzlaşır

klorotik alanlar bronz rengine dönüşebilir
Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır veya tamamen yok olur.
Bitkiler bodurlaşır

Çinko noksanlığınin tipik bir semptomu, genellikle "küçük yaprak" olarak bilinen yaprakların bodur
büyümesidir ve büyüme hormonu oksinin oksidatif bozunmasından kaynaklanır. Küçük bitkiler, azalan büyüme veya azalan düğümler
arası uzamanın bir sonucu olarak ortaya çıkabilir
küçülür
Elma ağaçlarında noksanlığı en çok görülen bitki besin maddesi çinkodur.
Özellikle fosfor fazlalığı nedeniyle ortaya çıkan çinko noksanlığı, Elmalerde çok yaygındır.

Yapraklarda
25 ppm in

Bilim ve mühendislik, parça başına gösterimde muhtelif küçük değerler tanımlamak için sözde birimlerinin bir dizi boyutsuz
miktarlarda, örneğin mol fraksiyonu ya da kütle oranı. Bu kesirler, miktar başına miktar ölçüleri olduğundan, ilişkili ölçü
birimleri olmayan saf sayılardır. Yaygın olarak kullanılanlar milyonda parça (ppm, 10 −6 ), milyar başına parça (ppb, 10 −9),
trilyon başına parça (ppt, 10 12) ve katrilyon başına parça ( ppq, 10 −15).
altında Zn bulunması halinde belirtiler görülür.
Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır veya tamamen yok olur.
Çinko uygulaması,
alkali topraklarda

pH sı 7.5 den yüksek topraklar, çoğu bitkelere zararlı
çinko noksanlığını toprakta düzeltmeyebilir çünkü çinko ilavesiyle bile bitki emilimi için kullanılamayabilir.
Dünyadaki tahıl mahsullerinin neredeyse yarısı çinko noksanlığı olan topraklarda yetiştirilmektedir; sonuç olarak
insanlarda çinko noksanlığı

Çinko noksanlığı, ya vücudun ihtiyaçlarını karşılamak için yetersiz çinko ya da normal aralığın altında bir serum çinko seviyesi
olarak tanımlanır. Bununla birlikte, serum konsantrasyonunda bir azalma yalnızca uzun süreli veya şiddetli tükenmeden sonra
tespit edilebildiğinden, serum çinkosu, çinko durumu için güvenilir bir biyobelirteç değildir. Yaygın semptomlar, artan ishal
oranlarını içerir. Çinko noksanlığı cildi ve gastrointestinal sistemi etkiler; beyin ve merkezi sinir sistemi, bağışıklık,
iskelet ve üreme sistemlerini etkiler.
yaygın bir sorundur.
Elmada çinko noksanlığının tipik belirtisi, daralmış, küçülmüş yapraklar ve rozet oluşumudur.
Bu ölçümün nedeni ise boğum araları uzunlukları oldukça kısalmış olmasıdır.
Yaprak kenarları bazen dalgalı bir hal alırlar.
Yaprak yüzeyin de damar kenarları yeşil kalmak üzere, damar aralarında sari mozaik şeklinde lekeler oluşur.
Noksanlık çok şiddetli değilse sadece yaprakları etkiler, sürgün gelişimi normal devam eder.
Ancak noksanlık şiddetli ise sürgün gelişimi tamamen durur.
Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır veya tamamen yok olur.
Taş çekirdekli meyvelerin meyve etlerinde kararmalar görülür.
Elma ağaçları çeşitlerine göre çinko noksanlığını duyarlık bakımından aralarında büyük farklılıklar gösterirler.
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE POTASYUM NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka "Bitki Besleme Uzmanlarından" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.

Kırk veya daha fazla enzim için kofaktör olarak potasyum (K) gereklidir.
Şeker ve nişasta oluşumu, proteinlerin sentezi, normal hücre bölünmesi ve büyümesi, organik asitlerin nötralizasyonu,
stoma açıklığını kontrol ederek ve şeker kullanımının etkinliğini artırarak karbon dioksit arzını düzenleyen, çevresel stresin üstesinden gelen
birçok fizyolojik fonksiyon için gereklidir.
Don gibi olaylarda Hücre özsuyu ozmotik potansiyelini azaltır.
elmada potasyum noksanlığında, yaprak kenarlarında sarımsı kahve renkli nekrozlar oluşur, geriye doğru kıvrılma ve olgunlaşmadan dökülme görülür.
Meyveler normalden küçük, ince kabuklu ve asidik olurlar.
elmada potasyum noksanlığı çeken ağaçlarda
turgor basıncı

ya da turgor, bitki sulanmasıyla hücrelerin içine su alarak, şişmesi ve hücrenin çeperine basınç yapması
olayına denir. Bir bitki hücresi suya konduğu zaman içine bir miktar su alır ve şişer. Hücre özsuyunun yüksek ozmotik
yoğunluğundan dolayı dış ortamdaki su, hücre içine doğru hareket eder ve içeri giren su molekülleri hücre zarını dışarı
yani hücre çeperine doğru bir basınçla iter. Bu basınca "Turgor basıncı" (T.B) ya da "Hidrosostatik basınç" denir. Turgor
basıncı, suyun içeri girmesiyle hücre çeperine yapılan basınçtır.
düşer ve su stresi olunca bitkiler gevşek dokulu bir hal alırlar.
Kuraklığa ve dona karşı dayanıklılık zayıflar.
Aynı şekilde hastalık etmenlerine ve tuzlu toprak koşullarına karşı bitkiler çok daha duyarlı olurlar.
Bitki dokularında ve hücre organellerinde anormal gelişmeler görülür.
Bitkide
ksilem ve floem

Ksilem, Odun boruları olarak da bilinir, bitkilerde inorganik maddelerin taşınmasını sağlayan yapı. Cansız hücrelerden oluşurlar.
Bölünür doku hücreleri üst üste gelerek zamanla çekirdek ve sitoplazmalarını kaybeder.
dokuların oluşumu geriler. Dokularda ligninleşme azalır. Bunun sonucu olarak potasyum noksanlığında gövde zayıflar.
Toprakta potasyum,
potasyumlu feldispatlar

feldspat grubundaki ve potasyum içeren bir dizi minerali ifade eder
(
ortaklaz

(sonlu üyeyi formül K , Al Si 3 O 8), önemli bir tectosilicate mineral biçimleri olduğunu volkanik kaya
ve
mikrolin

kimyasal olarak ortoklaz ile aynı, ancak farklı bir kristal yapıya sahip
) ile mikalar
(
muskovit

Muskovit (aynı zamanda yaygın mika, izinglass veya potas mika olarak da bilinir), K Al 2 (Al Si 3 O 10) (F, O H) 2 veya
(KF) formülüne sahip alüminyum ve potasyumun hidratlanmış bir filosilikat mineralidir. 2 (Al 2 O 3) 3 (SiO 2) 6 (H 2 O).
Çoğunlukla oldukça elastik olan oldukça ince tabakalar (tabakalar) veren oldukça mükemmel bir bazal bölünmeye sahiptir
ve
biyotit)

Biyotit, mika grubu içinde yaklaşık kimyasal formül K (Mg, Fe) ile ortak bir filosilikat mineral grubudur.
3AlSi 3Ö 10(F, OH) İkinci öncelikle demir - uç - üye anit ve magnezyum-son üye flogopit arasında katı çözelti serisidir;
daha aluminous son üyeler dahil siderophyllite ve Eastonit
gibi potasyumlu mineralleri içeren kayaların dağılıp parçalanmaları sonucu oluşur.
Yaşlı yaprakların ucunda kirli kahverengi
nekrotik lekeler

kloroz bölgelerinde yaprak dokusunun ölümü
şeklinde görülmektedir.
Elmada potasyum noksanlığında yaprakların kenarlarında esmer ve kahve renkli kloroz oluşur ve bu bölgeler kurur.

Buna karşılık yapraklar bu haliyle ağaç üzerinde çok uzun süre kalabilirler.
Meyveler küçük ve soluk, kalın kabuklu olurlar.
Şeker miktarı az ve tadı ekşi olur.
Elma ağaçlarında potas noksanlığınde evvela yapraklarda sararma başlar, sonra kahverengi olan yapraklar tamamıyla kuruyup ölür.
Kurak senelerde potas noksanlığı daha fazla zararlı olur.
Potasyum ağaçların fotosentez, nişasta ve şeker yapmasında tesiri olan bir elemandır.
Çiçek gözlerinin teşekkülünde rol oynadığı için dolayısıyla potasyum periyodisiteyi önler.
Ürününü, meyve toplanmadan komisyonculara satan çiftçilerimiz: meyveyi büyütmek için SON POTASYUM uygulamasını komisyoncu yapsın
istiyorsunuz. Fakat komisyoncu maliyetten kaçmak için potasyum uygulamasını yapmıyor. Toprak ve ağaçlar sizin, potasyum
uygulanmadığı için gelecek sezonlardaki ağaç ve meyve sağlığını riske atıyorsunuz.
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE AZOT NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka "Bitki Besleme Uzmanlarından" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.

Azot,
proteinlerin,

Proteinler, bir veya daha fazla uzun amino asit kalıntısı zincirinden oluşan büyük biyomoleküller veya makromoleküllerdir.
Proteinler, organizmalar içinde, metabolik reaksiyonları katalize etmek, DNA replikasyonu, uyarıcılara yanıt vermek,
hücrelere ve organizmalara yapı sağlamak ve molekülleri bir yerden diğerine taşımak gibi çok çeşitli işlevleri yerine
getirir
klorofil,

birçok yeşille ilgili herhangi biri pigmentler bulunan mesosomes arasında siyanobakteriler ve kloroplast içinde yosun ve
bitkiler. Klorofil fotosentezde çok önemlidir ve bitkilerin ışıktan enerji almasını sağlar. Klorofiller, elektromanyetik
spektrumun mavi kısmında ve kırmızı kısımda ışığı en güçlü şekilde emer
alkaloidler,

Alkaloidler, en az bir nitrojen atomu içeren, doğal olarak oluşan bir bazik organik bileşikler sınıfıdır. Bu grup ayrıca nötr
ve hatta zayıf asidik özelliklere sahip bazı ilgili bileşikleri içerir. Benzer yapıya sahip bazı sentetik bileşikler,
alkaloidler olarak da adlandırılabilir. Karbon, hidrojen ve nitrojene ek olarak, alkaloitler ayrıca oksijen, kükürt ve
daha nadiren klor, brom ve fosfor
Fosfolipidler (PL),

molekülü bir fosfat grubu içeren hidrofilik bir "kafaya" ve bir alkol kalıntısı ile birleşen yağ asitlerinden türetilmiş iki
hidrofobik "kuyruğa" sahip olan bir lipit sınıfıdır . Fosfat grubu, kolin , etanolamin veya serin gibi basit organik moleküller
ile modifiye edilebilir. Fosfolipidler, tüm hücre zarlarının önemli bir bileşenidir
fosfatidler ve diğer organik bileşiklerin bir parçasıdır. Bu, tüm bitkiler için en önemli besindir.
Amino asitler,

Kimyada bir aminoasit hem amin hem de karboksil fonksiyonel gruplar içeren bir moleküldür. Aminoasitlerin peptit bağlarıyla uç uca
eklenmesiyle oluşturdukları kısa polimer zincirler "peptid", uzun polimer zincirler ise "polipeptid" veya "protein" olarak
adlandırılırlar.
amidler, proteinler, nükleik asitler, nükleotidler ve koenzimler, heksosaminler, vb.
Elmada azot noksanlığında, yapraklar küçük, dar, açık yeşil renkli olur.
Yaşlı yapraklar sarımsı portakal renkli veya kırmızımsı mor renkli olabilir ve erken dökülürler.
Yaprak sapları dal ile dar açı oluşturacak şekilde bir görünümdedir, ince ve kısadır ve eğer noksanlık çok şiddetli ise sapları öldüğü görülür.
Sürgün gelişimi zayıftır.
Tomurcuk ve çiçek sayısı az, çiçeklerin döllenme suresi kısadır.
Meyveler olgunlaşmadan renklenirler.
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MAGNEZYUM NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka "Bitki Besleme Uzmanlarından" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.

Magnezyum
klorofilin

birçok yeşille ilgili herhangi biri pigmentler bulunan mesosomes arasında siyanobakteriler ve kloroplast içinde yosun ve
bitkiler. Klorofil fotosentezde çok önemlidir ve bitkilerin ışıktan enerji almasını sağlar. Klorofiller, elektromanyetik
spektrumun mavi kısmında ve kırmızı kısımda ışığı en güçlü şekilde emer
bir parçasıdır, bir dizi
enzimin

Enzimler, proteinler olduğu gibi hareket biyolojik katalizörler (biyokatalistler). Katalizörler kimyasal reaksiyonları
hızlandırır. Enzimlerin üzerinde etki edebileceği moleküller substratlar olarak adlandırılır ve enzim substratları ürünler
olarak bilinen farklı moleküllere dönüştürür. Hücredeki hemen hemen tüm metabolik süreçlerin, yaşamı sürdürecek kadar hızlı
hızlarda gerçekleşmesi için enzim katalizine ihtiyacı vardır.
çalışmasını aktive eder, fosfor değişimine katılır.
Birçok bitkide magnezyum noksanlığı,
akut
Çok çabuk ilerleyen ya da ilerlemiş, iveğen (hastalık)
yaprakta besin noksanlığı ile birlikte damarlar arasında yaprak kenarının
klorozuna

yaprakların sararması; genellikle interveinal; bazı türlerde genç yapraklar en çok etkilenenlerdir, ancak diğerlerinde hem eski
hem de yeni yapraklar klorotiktir. Normal bir bitkinin (sağda) yanında şiddetli klorozu olan bir mısır bitkisi (solda)
yol açar.
Magnezyum açlığı genellikle
fizyolojik
Bitki fizyolojisi, bitkilerin işleyişiyle ilgilenen bir botanik alt disiplinidir . Yakından ilgili alanlar arasında bitki
morfolojisi , bitki ekolojisi , fitokimya , hücre biyolojisi , genetik , biyofizik ve moleküler biyoloji bulunmaktadır.
Temel süreçler bitki fizyolojisi dahil fotosentez, solunum, bitki beslenme, tropizmler, nastik hareketler, Fotoperiyodizm,
fotomorfojenez, sirkadiyen ritimler, Tohum çimlenme, dormansi ve stoma fonksiyonu ve terleme.
Suyun kökler tarafından emilmesi, yapraklarda besin üretimi ve sürgünlerin ışığa doğru büyümesi bitki
fizyolojisine örnektir
olarak
asidik mineral gübreler
pH sı nötrden düşük gübreler, 7.0 daha düşük
kullanıldığında gözlenir, çünkü eylemleri altında özellikle hafif kumlu topraklarda magnezyumun süzülmesi artar.
Magnezyum, Mg + 2 olarak emilen bir başka ikincil makro besin maddesidir.
Elmada magnezyum noksanlığında özellikle uzun sürgünlerin yaşlı yapraklarında, damar aralarında, gayri muntazam şekilli,
açık yeşil, sarı bazen grimsi yeşil renkli lekeler oluşur.
Damar arası lekeler bazı durumlarda yaprak kenarlarına kadar genişler.
Lekeler hızla kırmızımsı kahverengi nekrozlara dönüşür.
Yapraklar daha sonra solar, kıvrılır, kurur ve erken dökülür.
Meyveler tatsız ve kokusuz olurlar. Delicious çeşidi elmalar magnezyum noksanlığına fazla duyarlıdırlar

Noksanlık belirtileri, özellikle uzun sürgünlerde yaşlı yaprakların damar aralarında sararma şeklinde kendini gösterir.
Noksanlık şiddetine bağlı olarak yaprak kavrulması olarak bilinen, damarlar arasında kahverengi nekrotik lekeler gelişir.
Sararma, bazı çeşitlerde yaprak kenarlarında meydana gelir ve bu durumda belirtileri potasyum noksanlığınden ayırt etmek oldukça güçtür.
Şiddetli Noksanlıkte yapraklar kıvrılır ve zamanından önce dökülür.
Magnezyum noksanlığında dallar zayıf ve kırılgan olurlar; meyveler zamanından önce olgunlaşır, tatsız ve kokusuz olur
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MANGAN NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka "Bitki Besleme Uzmanlarından" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.

Mangan fotosentez ve diğer fizyolojik süreçlerde yer alır, birçok
ribozom

Hücrede protein sentezinin gerçekleşmesinde görevlidir. Hücre zarına ve endoplazmik retikuluma yapışık halde bulunan
yapılardır. Üç çeşit ribozom vardır. Ribozomal RNA, mesajcı RNA ve taşıyıcı RNA olarak gruplandırmak mümkündür.
ve kloroplastın yanı sıra
enzimlerin

Enzimler, proteinler olduğu gibi hareket biyolojik katalizörler (biyokatalistler). Katalizörler kimyasal reaksiyonları
hızlandırır. Enzimlerin üzerinde etki edebileceği moleküller substratlar olarak adlandırılır ve enzim substratları ürünler
olarak bilinen farklı moleküllere dönüştürür. Hücredeki hemen hemen tüm metabolik süreçlerin, yaşamı sürdürecek kadar hızlı
hızlarda gerçekleşmesi için enzim katalizine ihtiyacı vardır.
bir parçasıdır.
Mangan, bitki kökleri tarafından Mn + 2 formunda emilen redoks mikrobesinlerinden biridir.
Bazı dehidrojenazlar, dekarboksilazlar, kinazlar, oksidazlar, peroksidazların aktivitesi için ve spesifik olarak diğer iki
değerlikli, katyonla aktive edilen enzimler tarafından gereklidir ve O2'nin fotosentetik evrimi için gereklidir.
Amino asit

Kimyada bir aminoasit hem amin hem de karboksil fonksiyonel gruplar içeren bir moleküldür. Aminoasitlerin peptit bağlarıyla uç uca
eklenmesiyle oluşturdukları kısa polimer zincirler "peptid", uzun polimer zincirler ise "polipeptid" veya "protein" olarak
adlandırılırlar.
ve proteinlerin üretimine dahil olmanın yanı sıra, mangan, fotosentez, klorofil oluşumu ve nitrat azaltımında eşit
derecede güçlü bir role sahiptir ve gübrenin ikincil etkilerinden ortaya çıkan askorbik asit sentezi için vazgeçilmezdir.
Elmada mangan noksanlığı simptomları birbirlerine benzerlik gösterir.
Hafif ve orta derecede noksanlık halinde, genç yapraklarda, damar aralarında hafif renk açılması ortaya Bu renk açılması oldukça hafif olup,
ancak, yaprak ışığa tutulduğunda görülebilir derecededir.
Noksanlığının daha şiddetli olması halinde renk açılması artar ve yaprak ağ görüntüsü alır.
Daha sonraki aşamada, için yaprak yüzeyini beyazımsı sarı renkli noktalar kaplar.
Mangan fotosentez ve diğer fizyolojik süreçlerde yer alır, birçok ribozom ve kloroplastın yanı sıra enzimlerin bir parçasıdır.
Mangan noksanlığı ile klorofil oluşmaz, yapraklar küçük açık sarı lekeler nedeniyle renklenir, damarlar yeşil kalır.
Keskin bir açıkla, bodurluk görülür, bazen büyüme olmaz.
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KALSİYUM NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Kalsiyum Ca2 + olarak bitki kökleri tarafından emilen ikincil besinlerden biridir. Kalsiyum, Ca-pektat olarak hücre duvarlarının
orta tabakasının bir bileşenidir.
ATP ve fosfolipitlerin hidrolizine katılan bazı
enzimler,

Enzimler, proteinler olduğu gibi hareket biyolojik katalizörler (biyokatalistler). Katalizörler kimyasal reaksiyonları
hızlandırır. Enzimlerin üzerinde etki edebileceği moleküller substratlar olarak adlandırılır ve enzim substratları ürünler
olarak bilinen farklı moleküllere dönüştürür. Hücredeki hemen hemen tüm metabolik süreçlerin, yaşamı sürdürecek kadar hızlı
hızlarda gerçekleşmesi için enzim katalizine ihtiyacı vardır.
tarafından bir
kofaktör

kofaktör, bir enzimin bir katalizör olarak aktivitesi için gerekli olan, bir kimyasal reaksiyonun hızını artıran, protein
olmayan bir kimyasal bileşik veya metalik iyondur. Kofaktörler, biyokimyasal dönüşümlere yardımcı olan "yardımcı moleküller"
olarak düşünülebilir. Kofaktörler tipik olarak, işlevlerini enzimlere bağlı kalarak yerine getirmeleri açısından
ligandlardan farklılık gösterir.
olarak gereklidir.
Kök gelişimi ve işleyişi için önemli bir unsurdur; hücre duvarlarının bir bileşeni; ve
kromozom

Kromozom, bir organizmanın genetik materyalinin bir kısmını veya tamamını içeren uzun bir DNA molekülüdür. Ökaryotik
kromozomların çoğu, şaperon proteinlerinin yardımıyla DNA molekülüne bağlanan ve bütünlüğünü korumak için yoğunlaştıran
histon adı verilen paketleme proteinlerini içerir. Bu kromozomlar, transkripsiyonel düzenlemede önemli bir rol oynayan
karmaşık bir üç boyutlu yapı sergiler
esnekliği ve hücre bölünmesi için gereklidir.
Kalsiyum noksanlığı, yaprak klorozunun gerçekten azot
metabolizmasındaki

canlıda yaşamın sürdürülmesi sırasında gerçekleşen tüm kimyasal tepkimelerdir. Her organizma; büyüme, gelişme, ısı, hareket,
üreme gibi yaşamsal etkinlikleri sürdürebilmek için dış çevreden bazı maddeler ve enerji almak zorundadır. Bu maddeler ve
enerji, yaşamsal etkinliklerin sürdürülebilmesi için gereken organik moleküllerin sentezlenmesinde kullanılacaktır.
Dış çevreden alınan organik ya da inorganik moleküller, ya önce parçalanarak, yıkıma uğratılarak ya da yıkıma gerek
kalmadan gerekli moleküllerin sentezlenmesinde kullanılır.
değişiklikleri içeren daha geniş bir etkileşimi yansıttığı özel bir durum gibi görünmektedir.
Piruvat kinazın azaltılmış aktivitesi, kalsiyum noksanlığının bir göstergesi olarak kabul edilir.
Elma yetiştiriciliğinde kalsiyum noksanlık Belirtileri:
kalsiyum noksanlığı esas olarak, özellikle kış aylarında, yaprak kenarları boyunca ve ana damarlar arasında
klorofilin

birçok yeşille ilgili herhangi biri pigmentler bulunan mesosomes arasında siyanobakteriler ve kloroplast içinde yosun ve
bitkiler. Klorofil fotosentezde çok önemlidir ve bitkilerin ışıktan enerji almasını sağlar. Klorofiller, elektromanyetik
spektrumun mavi kısmında ve kırmızı kısımda ışığı en güçlü şekilde emer
solması ile karakterizedir.
Elmada Kalsiyum noksanlığı daha çok meyvelerde ortaya çıkar.
Yapraklarda ise Noksanlık belirtileri nadiren görülür.
Yüksek düzeyde Kalsiyum noksanlığı olan ağaçlarda; en genç sürgün yapraklarının yukarıya doğru kıvrılması, damarlarda ve damar aralarında
kloroz meydana gelmesi, ileri aşamalarda ise yaprak kenarlarında sarı-kahverengi nekrozların oluşması gibi belirtiler gözlenir.
Meyvedeki Noksanlık belirtileri çok daha belirgindir.
Anormal kabuk bronzlaşması, hasada doğru lentisellerin koyulaşması ve bazen de hasat döneminde şiddetli meyve çatlaması ile kendini gösterir.
Ancak meyvede Kalsiyum noksanlığınin en önemli belirtisi “Acıbenek” tir.
Acı benek, elmalarda hasada yakın veya hasattan sonra depolama sırasında meydana gelen; karşıdan bakıldığında kabuğun üzerinde
şekil bozukluğu oluşturan kahverengi-siyah beneklerle kendini belli eden, fizyolojik bir bozukluktur.
Bunların yanında Kalsiyum noksanlığınde; iç kararması, acı benek, iç sulanması, düşük sıcaklık zararı ve yaşlanma bozuklukları gibi
pek çok fizyolojik bozukluk ortaya çıkar.
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TOPRAK İŞLEME
Elma üretimi - 2017 |
ülke |
milyon ton |
Çin |
41,4 |
Amerika |
5.2 |
Türkiye |
3.0 |
Polonya |
2.4 |
Hindistan |
2.3 |
İran |
2.1 |
Dünya |
83.1 |
Kaynak: Birleşmiş Milletler FAOSTAT |
Bahçe toprağının sürülüp, sürülmemesi konusunda değişik görüşler vardır.
Toprak işlemesinin, özellikle, sathi köklü olan elma ağaçlarının kök ve saçak sistemini parçaladığı bir gerçektir.
Batı dünyasında, elma bahçelerinde toprak işlemesi genellikle yapılmamaktadır.
Ağacın taç iz düşümü altında kalan saha malçlanmakta, diğer kısımları da daimi çayır altında tutulmaktadır.
Ancak, Avrupa’nın iklim şartları memleketimiz iklim şartlarından oldukça farklıdır.
Orada ki sık yağmurlar nedeni ile hem bahçelerin su ihtiyacı karşılanmakta hem de bu daimi çayırlar yeşilliğini muhafaza etmekte aynı
zamanda toprak yumuşaklığını da korumaktadır.
Memleketimizde, Karadeniz Bölgesi dışında kalan bölgelerde ilkbahar ve özellikle yaz şartları kuraktır.
Uygulanan sulama teknikleri daimi
çayır yetiştirmeye uygun değildir.
Bu nedenle rakipsiz kalan yabani otlar bahçeyi adeta istila eder.
Toprak yapısına bağlı olarak, toprak
sertleşir ve saçak kökler havasız kalır.
Böyle bahçelerde gelişme durur veya geriler.
Bu nedenle, elma bahçelerinde toprak sürümüne karşı
olmamak gerekir.
Ancak pullukla derin işleme yapılmamalı, diskharrow ile kök sistemini parçalamayacak derinlikte işleme yeterlidir.
ELMALARDA GÖRÜLEN ACI BENEK
Toprak çözeltisinden kalsiyum iyonlarının alınıp yukarı taşınması kök uçları vasıtasıyla olmaktadır.
Bu nedenle yeni köklerin oluşumunu
engelleyen düşük sıcaklık, yetersiz havalanma gibi faktörler kalsiyum alımını engelleyerek noksanlığa neden olabilir.
Bu nedenle daha önce
absorbe edilmiş olan kalsiyumun meyve oluşum döneminde floemde taşınarak meyveye ulaşması güçtür.
Meyve olumu devresinde topraktan kalsiyum
iyonlan alınarak ksilem yolu ile meyveye ulaşmadığı takdirde meyvelerde kalsiyum noksanlığı zararları görülebilecektir.
Meyveler de görülen
kalsiyumun noksanlığı zararlarını önlemek için ona uygun yöntem, Ca nın doğrudan meyveye yaprağa püskürtülmesidir.
Ancak bu işlem, döllenmeden
sonra meyvelerin büyüme döneminde yapılmalı ve birkaç kez tekrarlanmalıdır.
Bu şekilde meyvelerde kalsiyum noksanlığına bağlı zararların ortaya çıkması önlenebilir.
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE DİKİM ZAMANI
Elma fidanları kışın ılık geçen ve yağışlı olmayan bölgelerde sonbahardan (yaprak dökümünü müteakip) itibaren ağaçlarda fizyolojik faaliyet
başlayana (ilkbahar) kadar dikilebilir.
Kışı soğuk veya yağışlı geçen bölgelerde ise ilkbahar dikimi tercih edilmelidir.
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BAHÇE YERİNİN DİKİME HAZIRLANMASI
Burada da en önemli husus, arazinin iyi bir şekilde sulanması için uygun bir toprak tesviyesi yapmaktır.
Meyilli alanlarda bahçe kurarken
setleme (teraslama) yapılması şarttır.
Taban suyunun yüksek olduğu yerlerde, su tutan ağır (killi) topraklarda dikimden evvel drenaj problemi halledilmelidir.
Bahçe kurulacak yerin dikimden evvel bir defa derince ve sonradan bir veya iki defa da yüzlek işlenmesi doğru olur.
Sökülen bir elmalığın yerine yeniden elma dikimi için, aradan hiç değilse birkaç yıl geçmelidir.
Çünkü toprak yorgunluğu denen olayı
dikkate almak gerekir.
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE DİKİM ŞEKİLLERİ
Kapama elma bahçeleri genellikle kare, dikdörtgen, üçgen, satranç ve meyilli arazide tesviye eğrileri üzerine dikme
şeklinde (kontur) tesis edilir.
Bu şekillerin herhangi birisinin seçilmesinde arazi şekli, ara ziraatı yapılıp yapılmaması, dikilmesi gereken fidan sayısı rol oynar.
Genelde düz yerlerde (taban arazilerde) kare dikim uygulanmaktadır.
Dikim Aralıkları (Dikim Sıklığı) Elma bahçelerinde ağaçlara verilecek
mesafeler çeşide, kullanılan anaca, toprak durumuna ve iklime göre değişir.
Elma ağaçları nemli yerlerde iyice büyüdüklerinde taçları arasında hiç olmazsa bir metre aralık kalacak kadar seyrek
dikmelidir ki, aradan
bolca hava işlesin ve mantar hastalıkları daha az zarar yapsın.
Halbuki sulanan kurak bölgelerde gerek hava, gerek toprak üstü nemini saklamak
için ağaçların sık olması daha uygundur.
Ayrıca kuvvetli, besin maddelerince zengin topraklarda dikim mesafeleri daha fazla, zayıf topraklarda ise daha azdır.
Bir fidanı meydana getiren anaç ve çeşit (patron ve kalem) ikilisinin kuvvetine göre de dikim aralıkları değişiklik arz etmektedir.
Elma çeşitleri gelişme kuvvetlerine göre yüksek boylu standart çeşitler ve spur tipi (yarı bodur) çeşitler olmak üzere iki gruba ayrılırlar.
Bunlardan Delicious, Starking Delicious, Granny Smith, Staymared, Amasya, Beacon, Hüryemez, Mutsu ve Jonathan gibi daha birçok elma çeşidi
yüksek boylu standart çeşitler içerisinde, Starkrimson Delicious ve Starkspur Delicious ise yarı bodur çeşitler içerisinde yer almaktadır.
Bilindiği üzere kullanılan anaçlar; “ çok bodurdan çok kuvvetliye” kadar değişen birçok gruba ayrılırlar.
İşte bu değişik kuvvetlerdeki anaç ve çeşitlerin birlikte meydana getirdikleri kombinasyonlara göre de dikim aralıkları farklılık arz etmektedir.
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SULAMA
Elma ağaçları saçak kök sistemine sahip olduklarından dolayı diğer bir çok meyve türüne göre daha fazla su ister ve yüksek
nemden hoşlanırlar.
Bahçelere verilecek su miktarı, yıllık yağış toplamına, bu yağışın dağılımına, transpirasyon (bitkiden meydana gelen su kaybı)
şiddetine,
ağacın büyüklüğüne ve toprağın tipine göre değişir.
Sulamada en önemli konu sulama zamanının iyi tespit edilmesidir.
Bunun için en pratik
yöntem toprağın elle kontrol edilmesidir.
Sulama zamanı; Tansiyometre adı verilen aletlerle daha kesin ve güvenilir olarak tespit edilebilir.
Elma ağaçları için en önemli sulama zamanı yazın yapılan sulamadır. Yaz sulamasına yağış durumuna göre Mayıs’ta başlanır ve
bütün yaz boyunca devam edilir.
Baharı kurak geçen yerlerde yaz sulamasına erken başlanırsa meyve tutumu artar ve meyve kalitesi de yüksek olur.
Elma bahçelerini kurak bölgelerde; yerine göre 10 günde bir sulamak gerekir.
Nemli bölgelere doğru gidildikçe sulama aralığı 15-20 güne,
hatta 1 aya kadar çıkabilir. En çok uygulanan sulama şekil “Salma Sulama” dır.
Suyun az olduğu yerlerde “Dar Çanak” (Tava Yöntemi) uygulanır.
Diğer sulama sistemleri ise “Yağmurlama” ve “Damlama” sulamadır.
Damlama sulamada köklerin bulunduğu alanın bir kısmı sürekli nemli kalmaktadır.
ELMANIN DÖLLENME BİYOLOJİSİ
Tek bir çeşit ile kurulmuş elma bahçelerinde bol çiçek görülmesine rağmen, meyve tutumunda ki yetersizliğin en büyük nedeni
döllenme sorunudur.
Elma çeşitleri genel olarak kendine kısırdırlar.
Yani, kendi çiçek tozları ile döllenemezler.
Mutlaka başka bir dölleyici çeşidin çiçek tozlarına
ihtiyaçları vardır. Bu nedenle bahçe kurulurken iyi bir çeşit karışımı tertiplenmelidir.
Çeşit karışımı yaparken, tercih edilen ana çeşidin
dölleyici çeşidini (veya çeşitlerini) bilmek gerekir.
Dölleyici çeşit tablosu aşağıda verilmiştir.
DÖLLENME PROBLEMİNİN ÇÖZÜMÜNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Elma bahçesi, tozlanma döllenme bakımından en elverişli bir plana göre kurulmalıdır.
Dölleyici çeşidin esas çeşide oranı % 10-15 olmalıdır.
Bu orana göre, dikimde her yüz fidandan 10-15 adedi dölleyici çeşitten, 85-90 adedi ise
esas çeşitten oluşmalıdır.
Dölleyici çeşitler ana çeşitten 12-15 metreden daha uzakta olmamalıdır.
Seçilecek çeşitler arasında periyodiste bakımından bir uyuşmazlık olmamalıdır.
Periyodiste, ağaçların bir yıl meyve verip, müteakip yıl
dinlenmeleri demektir.
Dölleyici olarak seçtiğimiz çeşit böyle bir karakterde ise bu çeşidin dinlenme yılında döllenme olmaz.
Mesela Amasya Elması mutlak peryodiste gösteren bir çeşittir.
Red Delicious ve Delicious ise bir yıl çok, bir yıl orta derecede meyve verirler.
Jonathan ve Rome Beauty çeşitleri ise her yıl düzenli meyve verme karakterindedirler.
Seçilecek çeşitler arasında çiçek açma tarihlerinde önemli bir farklılık olmamalıdır.
Yukarıda ki çeşitler içerisnde, Red Delicious,
Delicious ve Jonathan aynı tarihlerde çiçek açmasına mukabil, Rome Beauty bu üç çeşitten daha sonra çiçek açar.
Bu nedenle Rome Beauty çeşidi bu üç çeşit için uygun dölleyici olamaz.
Elmalarda ki yabancı döllenmeyi % 90 arılar yapar.
Genç elma bahçeleri için gerekli arı miktarı her dört dekar için bir kovan veya her 30-40 dekar için 15 000 – 20 000 arıdır.
Tam verime geçmiş ağaçlar için bu miktar 3-4 katına çıkarılmalıdır.
Çiçek zamanı arı çalışması ve tozlanmanın sağlanabilmesi için
bahçeler ilaçlanmamalıdır.
MEYVE SEYRELTME
Elma ağaçlarında ki meyve tutumu genellikle arzu edilenden fazladır.
Ağaçlar fazla meyve besleyemez, dolayısıyla kalite düşer.
Bu sebeple mevcut meyvenin bir kısmının ağaçtan koparılması gerekir.
Elmalarda açan çiçeklerin % 9’ unun meyve halinde elde edilmesi normal bir mahsul için yeterli görülmektedir.
Meyve seyreltmesi; budama, çiçeklerin bir kısmını veya meyvenin bir kısmını yok etme şeklinde uygulanır.
Seyreltme iki şekilde yapılır.
El ile Seyreltme
Bu işlem meyvelerin el ile koparılıp, atılmasından ibarettir.
Bunda çiçek hüzmelerinde bir meyve bırakılır.
Esas dallar üzerinde
her 15-20 cm’ de bir meyve bulunacak şekilde meyveler seyreltilir.
El ile seyreltme Haziran dökümlerinden sonra yapılır.
HEREKLEME
Elmalarda hasat zamanına doğru meyve ağırlığında % 30-40 oranında artışlar olur.
Bu ağırlıktan dolayı seyreltme ve budama yapılmayan
ağaçlarda dalların aşağıya doğru eğilmesine ve hatta bazı dalların kırılmasına sebep olur.
Bunu önlemek için dalların altına kalın
dallardan yapılmış herekler konur.
Herekleme bir masraf gerektirir ve bahçede hareketi güçleştirir.
En doğru yol doğru bir terbiye sistemi ile budamanın yapılmasıdır.
MEYVE HASADI
Elma meyve olarak ince kabuklu, çok nazik bir meyvedir.
Meyveler hasat edilirken avuç içine alınmamalı, parmakla sıkılmamalıdır.
Meyveleri toplama kovalarına koyarken ve boşaltırken çok dikkatli olmalıdır.
Sebep olunacak küçük bir yara veya ezik depo çürüklüğüne sebep olan mantarlar için giriş kapısıdır.
Hasatta diğer bir noktada hasat zamanının
doğru olarak tayinidir.
Elma meyveleri ağaç olumunda hasat edilir.
Meyveler yeme olumuna soğuk hava depolarında belirli süre tutulunca ulaşırlar.
Yazlık elmalar ağaç ve yeme olumuna ağaç üzerinde iken ulaşırlar.
Bu sebeple yazlık çeşitler yeme olumunda hasat edilmelidir.
Elma ağaçlarında hasat iki veya üç defa yapılır.
İlk hasatta daha ziyade ağacın dış veya alt kısmındaki meyveler koparılır. Sonra ise iç
kısımlardaki yarı ve üst dallardakiler toplanır.
DEPOLAMA
Hasat edilen elmalar pazara sevk edilinceye kadar depolarda muhafaza edilirler.
Bu depolar adi depolar, soğuk hava depoları veya değişik
atmosferli soğuk hava depoları olabilir.
Elmaların depoda kalma müddeti, meyvenin depolama zamanı, ağacın beslenme durumu, mevsim ve çeşide göre değişir.
Bir çok elma çeşidi –1 ile 0 C de ve %85-90 nisbi nemde uzun süre saklanabilir. Ticari depolardaki sıcaklık 0-2 C dir.
Elmalar –2 C donarlar.
Starking ise en uygun 0 C de ve % 90 nisbi nemde, Granny Smith ise +3 C saklanmalıdır.
Tam zamanında yapılan hasat ve uygun depolama şartlarının sağlanmasıyla Delicious ve Starspur Delicious çeşitleri 5 ay, Starking Delicious ve
Starkrimson Delicious çeşitleri 7 ay, Granny Smith çeşidi ise 9 ay süre ile depoda saklanabilir.
Elma ağacı ( Malus domestica ) tarafından üretilen tatlı, yenilebilir bir meyvedir.
Elma ağaçları dünyada ekili ve en çok yetiştirilen türlerdir.
Ağaç, vahşi atası Malus sieversii'nin bugün hala bulunduğu Orta Asya'da ortaya çıktı.
Elmalar binlerce yıldır Asya ve Avrupa'da yetiştirildi ve
Avrupalı koloniciler tarafından Kuzey Amerika'ya getirildi.
Elma, Norse dahil birçok kültürde dini ve mitolojik bir öneme sahiptir.
Elma ağaçları tohumdan yetiştirildiklerinde boyları büyüktür.
Genel olarak, elma cinsleri aşılama üzerine anaç elde edilen ağaç boyutunu denetler.
Bilinen 7.500'den fazla elma çeşidi vardır, bu da bir dizi istenen özellik ile sonuçlanır.
Yemek pişirmek, çiğ ve elma şarabı üretimi de dahil
olmak üzere çeşitli tatlar ve kullanım için farklı çeşitler yetiştirilir.
Ağaçlar ve meyveler, bir dizi organik ve organik olmayan yollarla kontrol edilebilen bir dizi mantar, bakteri ve zararlı
sorunlarına eğilimlidir.
Elma yaprak döken bir ağaçtır, genellikle ekimde 1.8 ila 4.6 m boyunda ve vahşi doğada 30 m'ye kadar boylanır.
Bodur elma yetiştirildiği zaman,
boyut, şekil ve dal yoğunluğu anaç seçimi ve kırpma yöntemiyle belirlenir.
ELMA ÇİÇEĞİ
Çiçekleri ilkbaharda yaprakların tomurcuklanmasıyla eşzamanlı olarak üretilir ve mahmuzlar ve bazı uzun sürgünlerde üretilir.
3 ila 4 cm
çiçekler, 4-6 çiçekli bir cyme'den oluşan bir çiçeklenme ile yavaş yavaş soluklaşan, beş yapraklı pembe bir renk ile beyazdır.
Çiçeklenme
merkezi çiçek "kral çiçek" denir; önce açılır ve daha büyük bir meyve geliştirebilir.
Meyve yaz sonu veya sonbaharda olgunlaşır ve çeşitler çok çeşitli boyutlarda bulunur.
Ticari yetiştiriciler, pazar tercihi nedeniyle 7,0 ila
8,3 cm çapında bir elma üretmeyi amaçlamaktadır.
Bazı tüketiciler, özellikle Japonya'dakiler daha büyük bir elmayı tercih ederken, 5,7 altındaki
elmalar genellikle meyve suyu yapmak için kullanılır ve piyasa değeri çok azdır.
Olgun elmaların derisi genellikle kırmızı, sarı, yeşil, pembe veya kırışıktır, ancak birçok iki veya üç renkli çeşit bulunabilir.
Deri ayrıca
tamamen veya kısmen pürüzlü olabilir, yani pürüzlü ve kahverengi olabilir.
Cilt koruyucu bir epikutiküler balmumu tabakası ile kaplıdır.
ÇEŞİTLERİNİN
Bilinen 7.500'den fazla elma çeşidi vardır. Çeşitler, aynı anaç üzerinde yetiştirilse bile verimleri ve ağacın nihai büyüklüğü bakımından
farklılık gösterir. Ilıman ve subtropikal iklimler için farklı çeşitler mevcuttur
İngiltere'nin ulusal meyve toplama veritabanı, aslında aynı "genetik" elma çeşidine alternatif isimler de dahil olmak üzere birçok elmanın
özellikleri ve kökeni hakkında çok fazla bilgi içerir.
Bu çeşitlerin çoğu taze (tatlı elma) yemek için yetiştirilir, ancak bazıları özellikle yemek pişirmek ( elma pişirmek ) veya elma şarabı
üretmek için yetiştirilir.
Elma şarabı elmaları tipik olarak taze yemek için fazla tart ve büzücüdür, ancak içeceğe tatlı elmaların yapamayacağı
zengin bir lezzet verir.
Ticari olarak popüler elma çeşitleri yumuşak, fakat gevrektir.
Modern ticari elma yetiştiriciliğinde diğer arzu edilen özellikler, renkli bir
cilt, pıhtılaşma yokluğu, nakliye kolaylığı, uzun depolama kabiliyeti, yüksek verim, hastalığa dirençli, yaygın elma şekli ve gelişmiş lezzettir.
Modern elmalar genellikle eski çeşitlerden daha tatlıdır, çünkü elmalardaki popüler lezzetler zamanla değişmektedir.
Kuzey Amerikalıların ve
Avrupalıların çoğu tatlı, subasit elmaları tercih eder, ancak tart elmalar bunu güçlü bir azınlığa sahiptir.
Eski çeşitler genellikle garip bir
şekilde şekillendirilir, pıhtılaşır ve çeşitli doku ve renklerde büyür.
Bazıları modern çeşitlerden daha iyi bir lezzete sahip olduklarını bulurlar,
ancak ticari olarak yaşanmaz kılan başka problemleri olabilir - düşük verim, hastalıklara yatkınlık, depolama veya nakliye için
zayıf tolerans
veya sadece "yanlış" boyut. Birkaç eski çeşit hala büyük ölçekte üretilmektedir, ancak çoğu ev bahçecileri ve doğrudan yerel
pazarlara satan
çiftçiler tarafından korunmuştur.
Kendi eşsiz tadı ve görünümü ile birçok sıra dışı ve yerel olarak önemli çeşitler mevcuttur; elma koruma kampanyaları, bu tür yerel çeşitlerin
neslinin tükenmesini önlemek için tüm dünyada yaygınlaşmıştır.
DAMIZLIK
Birçok elma tohumlardan kolayca büyür.
Bununla birlikte, çok yıllık meyvelerin çoğundan daha fazla, elma, ebeveynin tatlılığını ve diğer
istenen özelliklerini elde etmek için aşılama yoluyla eşeysiz olarak çoğaltılmalıdır.
Çünkü fide elmaları " aşırı heterozigotlara " bir örnektir,
çünkü ebeveyn özelliklerine sahip yeni bir elma oluşturmak için ebeveynlerinden genleri miras almak yerine, belki de birçok
zararlı ile rekabet
etmek için ebeveynlerinden önemli ölçüde farklıdırlar.
Triploidkültivarların ek bir üreme bariyeri vardır, çünkü 3 takım kromozom mayoz sırasında
eşit olarak bölünemez, böylece kromozomların (anöploidler) eşit olmayan ayrılması sağlanır.
Triploid bir bitkinin bir tohum üretebileceği durumda
bile (elmalar bir örnektir), nadiren oluşur ve fideler nadiren hayatta kalır.
Elmalar tohum olarak dikildiğinde doğru üremediğinden, aşılama
genellikle yeni elma ağaçları üretmek için kullanılır.
Anaç greft alt için kullanılan boyutlarda çok çeşitli ağaçlar, hem de kışa, böcek ve hastalık direnci değişen ve elde edilen
ağaç toprak tercih
üretmek için seçilebilir.
Cüce anaçları, yaşam döngülerinde tam boy ağaçlardan daha erken meyve veren çok küçük ağaçlar (olgunlukta 3,0 m'den
daha az) üretmek için kullanılabilir.
Elma ağaçları için cüce anaçları MÖ 300'lere kadar Pers ve Küçük Asya bölgelerine kadar uzanabilir. Büyük İskenderiçin bodur elma ağaçlarının
gönderilen numuneler Aristo 'ın Lisesi. Cüce anaçları 15. yüzyılda yaygınlaştı ve daha sonra dünya çapında çeşitli popülerlik ve düşüş
döngülerinden geçti.
Bugün elmadaki büyüklüğü kontrol etmek için kullanılan anaçların büyük çoğunluğu 1900'lü yılların başında İngiltere'de gelişti.
Doğu Malling
Araştırma İstasyonu anaçlar kapsamlı araştırmalar yapmış ve bugün anaçlar kökenlerine belirtmek için bir "M" öneki verilir.
"MM" önekiyle
işaretlenmiş anaçlar, daha sonra İngiltere'nin Merton kentinde bulunan ' Northern Spy ' ağaçlarıyla geçen Malling serisi çeşitlerdir. Çoğu yeni
elma çeşidi, tesadüfen ortaya çıkan veya ümit verici özelliklere sahip kasıtlı olarak geçen çeşitlerle yetiştirilen fide olarak ortaya çıkar.
Bir elma çeşidi adına "fide", "pippin" ve "çekirdek" kelimeleri, bunun fide olarak ortaya çıktığını düşündürmektedir.
Elmalar ayrıca tomurcuk sporları da oluşturabilir (tek dalda mutasyonlar).
Bazı tomurcuk sporları, ana çeşitlerin geliştirilmiş suşları haline
gelir. Bazıları yeni çeşit olarak kabul edilmek üzere ana ağaçtan yeterince farklıdır.
Ekvador'da elmalar çok yüksek rakımlarda iklimlendirilmiştir, burada gerekli faktörlerle birlikte yıl boyunca sabit ılıman koşullar nedeniyle
yılda iki kez meyve verebilirler.
TOZLAŞMA
Elmalar kendiliğinden uyumsuzdur; meyve geliştirmek için çapraz tozlaşma yapmak zorundadırlar.
Her mevsim çiçeklenme sırasında, elma
yetiştiricileri genellikle polen taşımak için tozlaştırıcılar kullanır.
Bal arıları en yaygın olarak kullanılır. Meyve bahçesi mason arıları,
ticari bahçelerde ek tozlayıcı olarak da kullanılır.
Bumblebee kraliçeleri bazen meyve bahçelerinde bulunur, ancak genellikle önemli
tozlaştırıcılar olmak için yeterli sayıda değildir.
Çeşitler bazen ortalama 30 günlük çiçeklenme döneminde pik çiçeklenme gününe göre sınıflandırılır, polenizatörler 6 günlük örtüşme döneminde
çeşitlerden seçilir.
OLGUNLAŞMA VE HASAT
Çeşitler, aynı anaçta yetiştirildiğinde bile veriminde ve ağacın nihai boyutunda değişir.
Bazı çeşitler, budanmadan bırakılırsa, çok büyürler -
daha fazla meyve vermelerine izin verir, ancak hasadı daha zor hale getirir.
Ağaç yoğunluğuna (birim yüzey alanı başına dikilen ağaç sayısı)
bağlı olarak, olgun ağaçlar tipik olarak her yıl 40–200 kg elma taşır, ancak verim fakir yıllarda sıfıra yakın olabilir.
Elmalar, dalların
arasına sığacak şekilde tasarlanmış üç noktalı merdivenler kullanılarak hasat edilir.
Cüce anaçlara aşılanan ağaçlar yılda yaklaşık 10–80 kg
meyve taşır.
TARİHÇE
Orijinal yabani atası Malus domestica’dir.
Malus sieversii, Orta Asya dağlarında güney bölgesi Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve
Çinde yabani elma yetişmiştir.
Büyük olasılıkla Tian Shan dağlarının ormanlık kenarlarında başlayan türlerin ekimi uzun bir süre boyunca
ilerledi ve diğer türlerden genlerin açık tozlaşan tohumlara sekonder introjezine izin verdi.
Malus sylvestris ile önemli değişim, crabapple, mevcut elma popülasyonlarının crabapples ile daha morfolojik olarak
benzer progenitör
Malus sieversii'den daha fazla ilişkili olmasına neden oldu.
Son katkısı olmayan suşlarda ikincisinin katkısı baskındır.
Malus sieversii , ekili elmaya önemli bir progenitör tür olarak tanınır ve morfolojik olarak benzerdir.
Kazakistan ve Orta Asya'daki genetik
değişkenlik nedeniyle, bu bölge genellikle elmaların menşe merkezi olarak kabul edilir.
İnsanlar binlerce yıldır elma yiyorlar.
At Sammardenchia-Cueis Kuzeydoğu İtalya'da Udine yakın sitenin, elma çeşitli tohumları 4000 M.Ö.
tarihli bulunmuştur. Genetik analiz, bu tür eski elmaların yabani Malus Sylvestris veya Malus sieversii soyunu içeren Malus Domesticus olup
olmadığını belirlemek için henüz başarılı bir şekilde kullanılmamıştır.
Ayrıca, yabani elma ve elma tarlaları arasındaki arkeolojik kayıtlarda ayrım yapmak da genellikle zordur.
Orta Doğu'da MÖ 3. binyılda elma
yetiştiriciliğinin dolaylı kanıtı vardır.
Avrupa klasik antik çağında önemli miktarda elma üretimi vardı ve o zaman aşılama kesinlikle biliniyordu.
Aşılama, en iyi çeşitlerin
üretilebilmesi için modern evcil elma üretiminin önemli bir parçasıdır; elma ağacı aşılamasının ne zaman icat edildiği belli değil.
Sonbaharın
sonlarında toplanan ve dondurmanın hemen üzerinde saklanan kış elmaları, Asya ve Avrupa'da binlerce yıldır önemli bir gıda olmuştur.
İspanyolların 16. yüzyılda Chiloé Takımadalarına tanıttığı birçok Eski Dünya bitkisinden, elma ağaçları özellikle iyi adapte oldu.
Elmalar 17. yüzyılda kolonistler tarafından Kuzey Amerika'ya tanıtıldı, ve Kuzey Amerika kıtasındaki ilk elma bahçesi 1625 yılında Başrahibe
William Blaxton tarafından Boston'a dikildi. Kuzey Amerika'ya özgü tek elma bir zamanlar "ortak elma" olarak adlandırılan yengeç elmalarıdır.
Avrupa'dan tohum olarak getirilen elma çeşitlerinin yerli Amerikan ticaret yolları boyunca yayılması ve sömürge çiftlikleri üzerinde
yetiştirilmeleri sağlandı.
1845 Amerika Birleşik Devletleri elma fidanlığı kataloğu, 350. "en iyi" çeşitlerin satılmasını sağladı ve yeni
Kuzey Amerika çeşitlerinin 19. yüzyılın başlarında çoğalmasını gösterdi. 20. yüzyılda Doğu Washington'daki sulama projeleri başladı ve elmanın
önde gelen ürünü olduğu milyarlarca dolarlık meyve endüstrisinin gelişmesine izin verdi.
20. yüzyıla kadar, çiftçiler elmalarını kış aylarında kendi kullanımları veya satışları için donmaz mahzenlerde sakladılar.
Taze elmaların tren
ve karayoluyla daha iyi taşınması depolama ihtiyacını değiştirdi.
Kontrollü atmosfer tesisleri elmaları yıl boyunca taze tutmak için kullanılır.
Kontrollü atmosfer tesisleri, meyve tazeliğini korumak için yüksek nem, düşük oksijen ve kontrollü karbondioksit seviyeleri kullanır.
İlk olarak 1960'larda Amerika Birleşik Devletleri'nde kullanıldılar.
ELMA İLAÇLAMA PROGRAMI
GÖZLER
UYANMADAN ÖNCE
|
ELMA KARALEKESİ |
% 2’lik Bordo Bulamacı veya hazır bakırlı preparatlardan birisi ile % 0,8
dozunda kullanılmalıdır. |
ATEŞ YANIKLIĞI |
Budamadan sonra % 1,5’lik Bordo Bulamacı uygulanmalıdır. |
KABUKLU BİTLER |
Kışın yapılan kontrollerde
5 cm uzunluğundaki bir dalda, altında yumurta bulunan en
az 5 adet dişi kabuğu görülmesi o bahçenin kışlık yağlarla ilaçlanmasını
gerektirmektedir. Kış ilaçlaması yumuşak çekirdekli meyve ağaçlarında gözler
uyanmadan en geç 3-4 hafta evvel yapılmalıdır. |
|
SERÇE GAGASI
DÖNEMİ
|
ELMA KARA LEKESİ |
Hazır bakırlı preparatlardan birisi ile % 0,4 dozunda veya diğer ilaçlardan
herhangi biri ile ilaçlama yapılmalıdır. |
|
PEMBE TOMURCUK DÖNEMİNDE |
YAPRAK BÜKENLER |
Ağaç başına ortalama 5 adetten fazla yumurta paketi bulunan ve erken ilkbaharda
çiçek ve yaprak buketlerinin %5’den fazlası larva ile bulaşıksa kimyasal
mücadele yapılır. |
|
PEMBE
TOMURCUK DÖNEMİNDE
|
TOMURCUK TIRTILLARI
|
Bu dönemde her 10 dekar için temsili olarak seçilecek 5 ağacın değişik
yönlerinden 20 'şer (toplam 100) tomurcukta veya bukette gözlem ve sayımlar
yapılarak 10-15 larva bulunduğunda mücadeleye karar verilir. |
ELMA KARA LEKESİ |
Bakırlı ilaçlar dışındaki ilaçlardan herhangi biri ile ilaçlama yapılır. |
KÜLLEME |
Kış budaması sırasında gözden kaçan ve ilkbaharda tepe tomurcukları hastalıklı
olarak gelişen sürgünler ile yaprak ve çiçek demetleri toplanmalı ve bahçeden
uzaklaştırılmalıdır. |
YAPRAK BİTLERİ |
Elma gri yaprakbiti ve Elma kırmızı gal yaprakbitine karşı en uygun ilaçlama
zamanı, pembe tomurcuk veya çiçek taç yapraklarının döküldüğü dönemde; Elma gri
yaprakbiti için 100 sürgünde 1 koloni, Elma kırmızı gal yaprakbiti için 100
sürgünde 5 koloni görüldüğü zamandır. |
MEMELİ PAS |
Elma bahçeleri ardıç ağaçlarına yakın yerlere kurulmamalı, bahçe içinde ardıç
ağaçları varsa kesilerek imha edilmelidir. |
|
ÇİÇEKLENME
BAŞLANGICINDA
|
ATEŞ YANIKLIĞI |
Tahmin-uyarı modellerinin uygulandığı alanlarda çiçek dönemi uygulamalarında;
kullanılan modele göre enfeksiyon riski uyarısı yapıldığında en geç 24 saat
içinde ilaçlama yapılmalıdır. Çiçeklenme dönemi içinde ikinci bir uyarı
yapıldığı takdirde ilaçlama tekrarlanmalıdır. Tahmin uyarı modellerinin
kullanılmadığı alanlarda; çiçeklenme başlangıcından itibaren 7-8 gün aralıklarla
en az 3 ilaçlama yapılmalıdır. Sürgün gelişiminin hızlı olduğu dönemde ağaçlarda
yaralanmaya neden olabilecek fırtına ve doludan sonra 24 saat içinde ilaçlama
yapılmalıdır. |
|
TAM ÇİÇEK |
BAKLA ZINNI |
Baklazınnı erginleri, günün güneşli saatlerinde çok hareketlidir. Bu nedenle,
erginlerin az hareketli oldukları sabahın erken saatlerinde, ağaçların altına
çarşaflar serilmeli ve ağaçlar kuvvetlice silkelenerek, ergin böceklerin
çarşafın üzerine düşmesi sağlanmalı ve düşen böcekler toplanarak
öldürülmelidir.Ağaçların altına mavi renkli leğenler yerleştirilir ve bu kaplar
yarıya kadar su ile doldurulur. Ergin böcekler, mavi renge yönelerek, kapların
içindeki suya düşer. Düşen böcekler, toplanarak imha edilir. |
|
ÇİÇEKLENME
SONUNDA
|
MEYVE TESTERELİ ARILARI |
En uygun ilaçlama zamanı, yumurtaların açılmaya başladığı zamandır. Bu, birçok
çeşitte tam çiçeklenme dönemine rastlar. Bununla birlikte, bu dönemde faaliyette
bulunan bal arılarının korunması yönünden ilaçlama çiçek taç yaprakları
dökülürken uygulanmalıdır. Bahçede erken çiçek açan çeşitler üzerinde çiçek taç
yaprakları dökülmeye başladığında bir sayım yapılır. Sayımda en az 5 ağaçtan
rasgele 30 'ar buket sağlam ve zarar görmüş çiçekler sayılmalıdır. Bulaşıklık
oranı % 10 'un üzerinde ise ilaçlama yapılmalıdır. |
PAMUKLU BİT |
Elma pamuklu bitinin bulunduğu alanlarda etkin bir parazitlenme yoksa ilaçlama
yapılmalıdır. Mayıs ayından itibaren yapılan kontrollerle Elma pamuklu biti
kolonileri oluşunca ve bu koloniler % 10 oranında sürgünde saptanınca ilaçlama
yapılır. Yeni bulaşmalar olduğu takdirde 15 gün sonra ilaçlama tekrar edilir. |
ELMA KARA LEKESİ |
|
KÜLLEME |
Hastalık için uygun koşullar devam ettiği sürece 3. ve diğer ilaçlamalar Mayıs
ayı sonuna kadar
1' er hafta, Haziran ayının 3.haftasına kadar 10 gün ara
ile ilaçlamalara devam edilir. |
KIRMIZI ÖRÜMCEKLER
|
Bahçeyi temsil edecek şekilde seçilen 10 ağaçtan koparılan 100 yaprakta
periyodik olarak sayım yapılmalıdır. Yapılan sayımlarda, yaprak başına 8–10
adetin üzerinde kırmızı örümcek bulunması ve doğal düşmanların etkinliğinin çok
düşük olması durumunda ilaçlama yapılmalıdır. |
YAPRAK BİTLERİ |
Elma gri yaprakbiti ve Elma kırmızı gal yaprakbitine karşı en uygun ilaçlama
zamanı, pembe tomurcuk veya çiçek taç yapraklarının döküldüğü dönemde; Elma gri
yaprakbiti için 100 sürgünde 1 koloni, Elma kırmızı gal yaprakbiti için 100
sürgünde 5 koloni görüldüğü zamandır. |
MEMELİ PAS |
3. ilaçlama 2. ilaçlamadan 15 gün sonra yapılmalıdır |
|
ZARARLI
GÖRÜLÜNCE
|
ELMA GÖVDE KURDU |
Mart veya Nisan aylarında bir bahçede en az 20 ağacın gövde ve kalın dalları
kontrol edilir ve bir ağaçta ortalama 5 adetten fazla canlı larva saptanırsa
ilaçlama gerekir. İlaçlama zamanı ise yumurta açılımına veya ilk ergin çıkışına
göre saptanır. Orta Anadolu Bölgesi koşullarında, pekmezli besi tuzakları ile
Elma gövde kurdu erginleri cezbedilerek kitle halinde yakalanmakta ve zararlının
popülasyonu düşürülebilmektedir. Bunun için 100 ağaçlık bir bahçeye,5 ağaca 1
pekmezli besi tuzağı (1 litre
karışım için: 170 ml pekmez+ 830 ml su + 2-3 g ekmek mayası) ağaçlara ergin uçuş periyodu süresince
asılarak üst üste en az 2 yıl yapılacak kitlesel tuzaklama ile zararlının larva
populasyonu ekonomik zarar seviyesinin aşağısına çekilir. |
KABUKLU BİTLER |
Ağaçların çiçeklenme döneminden sonra kontroller yapılarak, San Jose kabuklu
bitinin hareketli larvalarının çıkışı izlenir. Hareketli larvalar çıkmaya
başladığında birinci, bundan 20 gün sonra da ikinci bahçelerde gerekiyorsa
üçüncü döllere karşı ilaçlama yapılmalıdır. Bu zararlıya karşı, Ağustos ayından
itibaren ilaçlama yapılmamalıdır |
|
MEYVELER FINDIK BÜYÜKLÜĞÜNE GELİNCE |
ELMA İÇ KURDU |
Elma içkurduna karşı birinci döle 20 gün aralıkla 2, ikinci döle karşı ise 1
olmak üzere toplam 3 ilaçlama yapılmakta ve genellikle bu uygulama yeterli
olmaktadır. Elma iç kurdu mücadelesinde hedef, her döle ait larva çıkışı
süresince ağaçları ilaçlı bulundurarak yumurtadan çıkan larvaları meyve içine
girmeden önce öldürmektir. Bu konuda Tahmin ve Erken Uyarı Programı mevcut olup,
kimyasal mücadele yapılmadan önce uyarı sisteminin bulunduğu İl ve İlçe
Müdürlüklerinin uyarıları dikkate alınmalıdır. |
|
HASTALIK
GÖRÜLÜNCE
|
ARMİLLARİA KÖK ÇÜRÜKLÜĞÜ |
Hastalık yeni başlamış ise,hasta kökleri kesilip hasta kısımlar kazındıktan
sonra bu yerlere %5’lik Bordo bulamacı veya %2’lik Göztaşı ilaçlarından biri
fırça ile sürülür, ilaç kuruduktan sonra üzeri aşı macunu veya
750 gram Ardıç katranı+250 gram Göztaşı karışımı ile kapatılmalıdır. Kökler
tamamen hasta ise, ince köklere kadar sökülerek kendi çukurunda yakılır, yerine
sönmemiş kireç dökülerek kapatılır. Hasta bahçedeki sağlamları korumak için
sonbaharda veya ilkbahara girerken ağaçların taç izdüşümleri % 5’lik Karaboya,%
2 ’lik Göztaşı m 2’ye
10 litre ilaçlı su ile ilaçlanmalıdır. |
|
ZARARLI
GÖRÜLÜNCE
|
KABUKLU BİTLER |
Birinci ve ikinci döle karşı yapılacak yaz ilaçlamalarına karar vermek için,
ilkbaharda ve Temmuz başlarında yumurta açılımından önce kontrol yapılır ve
5 cm uzunluğunda bir dalda, altında canlı yumurta bulunan
en az 5 adet dişi kabuğu bulunuyorsa, yumurta açılımından en geç 7-10 gün sonra
en yüksek larva çıkışında ilaçlama yapılmalıdır. |
TOPRAK ALTI
ZARARLILARI
|
Bu zararlılara karşı, sadece larva zararının bulunduğu fidan ve ağaçlarda
kimyasal mücadele yapılmalıdır. İlkbaharda, 0–20 cm toprak derinliğindeki toprak
sıcaklığı 9–10°C‘ye ulaşıp, larvalar faaliyete başladığı zaman ikinci ve üçüncü
dönem larvalara karşı bir ilaçlama yapılır. Sonbaharda ise, yörelere göre
değişmekle birlikte, ilk yağmurlardan sonra, larvalar toprak yüzeyine yakın
olduğu zaman bir ilaçlama yapılabilir. Ancak önemli olan ilkbaharda yapılacak
ilaçlamadır. İlkbahar ilaçlaması yapılmayan bahçelerde, ergin uçuşlarının fazla
olduğu yıllarda, sonbahar ilaçlamalarının yapılması gereklidir. |
YAPRAK BİTLERİ |
Elma yeşil yaprakbitine karşı en uygun ilaçlama zamanı, ağaçların yapraklı
olduğu devrede, 100 sürgünde 15 bulaşık sürgün görüldüğü zamandır. |
KIRMIZI ÖRÜMCEKLER
|
Bahçeyi temsil edecek şekilde seçilen 10 ağaçtan koparılan 100 yaprakta
periyodik olarak sayım yapılmalıdır. Yapılan sayımlarda, yaprak başına 8–10
adetin üzerinde kırmızı örümcek bulunması ve doğal düşmanların etkinliğinin çok
düşük olması durumunda ilaçlama yapılmalıdır. |
|